Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13448
Karar No: 2015/20074
Karar Tarihi: 09.11.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/13448 Esas 2015/20074 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/13448 E.  ,  2015/20074 K.
  • KATILMA ALACAĞI
  • BOŞANMA TARİHİNDEN İKİ HAFTA ÖNCE SATILAN ARAÇ
  • ARTIK DEĞERE KATILMA ALACAĞI
  • ZİYNET EŞYALARI ÜZERİNDEKİ KATILMA ALACAĞI
  • BANKA KASASINDA SAKLANAN ZİYNET EŞYALARI ÜZERİNDEKİ HAKLAR
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 179
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 202
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 219
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 222
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 225
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 227
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 228
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 229
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 230
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 231
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 232
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 235
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 236
  • TÜRK MEDENİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (4722) Madde 10
  • TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) (743) Madde 170
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 33

"İçtihat Metni"

Davacı-karşı davalı F.. A.. ile davalı-karşı davacı H.. A.. aralarındaki katılma alacağı ve ziynet alacağı davasının reddine dair Adana 6. Aile Mahkemesi"nden verilen 24.09.2013 gün ve 911/850 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı/karşı davalı vekili, evlilik birliği içinde alınan araç nedeniyle katılma alacağı ve ziynet alacağı olmak üzere toplam 15.000,00 TL alacağın davalı alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili, ziynetlerin davacının çalıştığı bankadaki kasada saklandığını, davacının yedinde bulunan ziynetlerin davalı tarafından alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, aracın davacı tarafından satılarak bedelinin alındığı; bu sebeple davacının katılma alacağının bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddini savunmuş; açtığı karşı dava ile, aracın bedelinin davacı tarafından tahsili kapsamında 1.000,00 TL alacağın davacıdan alınarak davalıya verilmesin talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, aracın satış bedelini davacı tarafından alındığı, bu nedenle davacının katılma alacağı talebinde bulunamayacağı, ziynetler yönünden ise kasayı en son davacının açtığının sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine; davalı/karşı davacının araca ilişkin alacak talebinin ise, aracın boşanma davası açılmadan önce devredildiği ve TMK 229. maddesinin uygulanmasını gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve ziynet alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye anı karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 28.05.2002 tarihinde evlenmiş, 28.11.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.07.2003 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir, araç 14.11.2007 tarihinde 3. kişiye devredilmiştir. Ziynetlerin bulunduğu iddia edilen kasaya ilişkin ziyaretçi defterine göre, kasa en son davalı/karşı davacı tarafından 13.11.2007 tarihinde açılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179).
I. Davacı/karşı davalı Fatma"nın temyiz itirazlarının incelemesinde;
1.Davaya konu edilen aracın davalı/karşı davacı adına kayıtlı olduğu, boşanma davasından iki hafta önce kayıt maliki eş tarafından 3. kişiye satıldığı anlaşılmaktadır. Davalı/karşı davacı eş Hayrettin, aracın fiilen boşandığı eşine ait olduğu, satışı eşinin yaptığı, satış bedelini eşinin aldığı, kendisinin şeklen malik ve satıcı olduğunu ileri sürmüşse de; gösterdiği delillerle iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu yöndeki davalı/karşı davacı tanığının beyanı, soyut içerikte olup, inandırıcı değildir. O halde, alacağa konu edilen edinilmiş mal niteliğindeki aracın aynı zamanda kaytı malik olan davalı-karşı davacı tarafından satılarak elden çıkartıldığından TMK"nun 229. maddesi kapsamında "edinilmiş mallara eklenecek değer" olarak kabul edilmeli ve davacı/karşı davalı Fatma"nın artık değere katılma alacağı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle hesaplanarak; gerçekleşecek sonuca göre, artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
2.Alacak talep edilen ziynet eşyalarının eşlerden Fatma"nın Adana"da çalışmaya başlamadan önceki çalıştığı Mersin"deki banka şubesinde kasada saklandığı ve her iki eşin elinde bu kasanın anahtarının bulunduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eş Fatma boşanma davası açılmadan önce eşi tarafından kasanın açılıp altınların alındığını eşinin telefonda kendisine bildirdiğini açıkladığını; davalı/karşı davacı Hayrettin ise, altınların bulunduğu kasanın eşinin çalıştığı banka şubesinde bulunduğu ve eşinin kasayı her zaman açma imkanının bulunduğu, kendisinin altınları almadığını savunmuştur. Tarafların boşanma davasının açılması öncesinde uzun bir süredir geçimsizlik içinde bulundukları, davacı/karşı davalı Fatma"nın çalıştığı Mersin"deki Banka Şubesi"nden tayin isteyip, 2007 yılı Nisan ayında Adana"daki Banka Şubesi"nde çalışmaya başladığı; buna karşılık davalı/karşı davacı Hayrettin"in ise Mersin"de kalmaya devam ettiği gösterilen delillerle anlaşılmış olmasına ve altınların saklandığı kasayı en son Hayrettin tarafından banka kayıtlarıyla 13.11.2007 tarihinde boşanma davasından 15 gün önce açıldığının Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesine göre; boş olan kasadaki ziynet eşyalarının davalı/karşı davacı Hayrettin tarafından alınmış olduğu hususu hayatın ve olağan akışına uygun düşer. Hayatın olağan akışına aykırı düşeni ispat, bunu ileri sürene aittir. Davalı/karşı davacı Hayrettin bunun aksini ileri sürmüş, ancak gösterdiği delillerle bunu kanıtlayamamıştır. Bu durumda, gerek 1. bentteki dava konusu araç satışı, gerekse banka kasasının açılma tarihi ve davacı/karşı davalı Fatma"nın kasanın açıldığı tarihte Adana"daki banka şubesinde çalıştığı gözönüne alındığında; davalı/karşı davacı Hayrettin"in bu alacak kalemine yönelik savunmasına değer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı/karşı davalı Fatma"nın ziynet eşyası alacağıyla ilgili olarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle gerçekleşecek sonuca göre ve davacı/karşı davalının dava dilekçesindeki ziynetlere ilişkin talep miktarı da talepte dikkate alınmak suretiyle ziynet alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken; Mahkemece bu alacak içinde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
II. Davalı/karşı davacını Hayrettin"in temyiz itirazlarına gelince;
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının temyiz itirazlarının reddine,
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda I/1 ve I/2. bentlerde gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca davacı/karşı davalı Fatma yararına BOZULMASINA; yukarda II. bentte gösterilen sebeplede davalı/karşı davacının temyiz itirazlarının ise reddine, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacıya ayrı ayrı iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi