15. Hukuk Dairesi 2021/648 E. , 2021/1514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 312/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.YHGK"nın 03.12.2014 tarih ve 2013/221441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321. maddesinin 2. fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2. maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK"nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Aynı hususun istinaf başvuruları içinde geçerli olacağı tartışmasızdır.Somut olayda, ilk derece mahkemesince yargılama sonunda şikayetin reddine şeklinde verilen kısa karar, şikayetçi vekilinin yüzüne karşı 31.01.2017 tarihinde tefhim edilmiş ve gerekçeli karar daha sonra yazılmıştır. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları yer alsa da, gerekçe tefhim edilmemiştir. İİK"nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren istinaf süresinin başlaması hükmün HMK"nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş olmasına bağlı olduğundan şikayetçi bakımından istinaf süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf başvurusunda bulunan şikayetçi vekilinin başvurusu doğrultusunda, istinaf incelemesinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin şikayetçinin istinaf başvurusu hakkındaki usulden ret kararı yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, ...Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin verdiği 21.11.2018 tarih ve 2018/1176 Esas, 2018/2438 Karar sayılı usulden ret kararının BOZULMASINA, istinaf incelemesi yapılması için dosyanın... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.