9. Hukuk Dairesi 2021/1250 E. , 2021/5181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 28. Hukuk Dairesi
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... bünyesinde ... A.Ş. sigortalısı olarak çalıştığını, davalı ... ile ... A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşen yargı kararı ile tespit edildiğini beyan ederek, fark ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı ... vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalının temyizi üzerine ise 30/12/2020 tarihli ek karar ile davalının temyiz isteminin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Ek karar süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, dava konusu edilen alacak kalemleri arasında toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan işçilik alacak talepleri bulunduğundan ve davacı işçi dava tarihi itibariyle davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiğinden verilen kararın geleceğe yönelik etkisi bulunmaktadır. Bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların temyiz incelemelerinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-(a) maddesinde belirtilen miktar itibariyle kesinlik sınırı gözetilmemeli, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Anılan sebeple, temyiz isteminin reddine dair tesis edilen 30/12/2020 tarihli ek karar hukuka aykırı görüldüğünden, davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen 30/12/2020 tarihli EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin 20.03.2013 tarihinden itibaren ve halen davalı ... bünyesinde ... A.Ş. sigortalısı olarak çalıştığını, davalı ... ile ... Â,Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı işleme dayandığı, bu nedenle ... A.Ş, işçilerinin başlangıçtan itibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılması gerektiği, işçilerin özlük haklarının yeniden düzenlenmesi ve geçmişe dönük haklarının iade edilmesi gerektiği hususlarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince ... A.Ş. bünyesinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı muvazaa raporunda tespit edildiğini; davalıların raporun iptali için İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 esas sayılı dosyasında açtığı davada Bakanlığın tespit raporunun yerinde olduğunun tespiti ile davanın reddedildiğini, davalı ... sigortalısı işçiler ile davalı ... kadrosunda çalışan işçiler arasında farklı uygulamalarda bulunulduğunu, bir kısım hak ve alacaklardan ise mahrum bırakıldığım, tüm bu nedenlerle müvekkilinin başlangıçtan İtibaren Şişli Belediyesi işçisi sayılarak geçmişe dönük ücret ve mali alacaklarının belirlenmesi gerektiğini beyanla maaş farkı alacağı ve fazla mesai ücret farkı alacaklarının davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılardan ... vekili; husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili Belediye işçisi değil, ayrı bir lüzel kişiliğe sahip ... A.Ş, işçisi olduğunu, davacı yanca dayanak kılınan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı raporuna karşı açılan İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 esas, sayılı dosyasında verilen kararın uygulanmasının olanaksız olduğunu ayrıca kararın kesinleşmediğini, 5393 sayılı Yasa’nın 67.maddesi uyarınca kamusal ihtiyaçların ihale yoluyla üçüncü kişilere götürülebileceğinin düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkili Belediye tarafından tüm ihalelerin Yasa"da belirlenen iş ve hizmet kalemlerine uygun olduğunu ve Kamu İhale Kurumu’nun onayından geçerek kesinleşmiş İhaleler olduğunu, ... A.Ş."nin farklı bir şirket merkezi, farklı karar mekanizmaları olduğunu. Belediye yetkililerince ... A.Ş. işçilerine işin yürütümü bakımından talimat verilmiş olmasının bu işçilerin aslında Belediye işçisi olduğu sonucuna varılamayacağını tüm bu nedenlerle haksız davanın reddi gerekeceğini savunmuştur.
Davalılardan ... A.Ş. vekili; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı raporuna karşı açılan İstanbul Anadolu 24. iş Mahkemesin in 2014/468 esas sayılı dosyasında verilen kararın bireda hükmü olmadığını, açılan davanın bu tespit hükmüne dayandırılamayacağını, müvekkili şirketin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip, ayrı bir şirket merkezi ve farklı bir yönetimi olduğunu, bu nedenle bir kamu kurumu olan diğer davalı ile herhangi bir muvazaa İlişkisine girmesinin düşünülemeyeceğini, müvekkili şirketin aldığı ihale konusu işin yapılmasında gerekli personeli tamamen kendisinin işe aldığını, bordrolarını düzenleyerek ücretlerini ödediğini, talimatları da kendisinin verdiğini, dolayısıyla diğer davalı ile ilişkisinin yalnızca İhaleye katılıp kazanmış olması ile sınırlı olduğunu, işin daha etkin görülmesi için Belediyenin müvekkili şirket işçilerine müdahale etmesinin doğal ve gerekli olduğunu beyanla haksız davanın reddi gerekeceğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kesinleşmiş muvazaa tespiti nedeniyle davacının başlangıçtan itibaren davalı ... Belediyesinin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı ... Belediyesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Somut olayda, Mahkemece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı"nca düzenlenmiş 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı muvazaa raporunun geçersizliğinin tespiti talebiyle açılan İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 esas, 2015/225 karar sayılı dosyasında hazırlanan tespit raporunun yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği; red kararının temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nce, dosyada aldırılan bilirkişi raporu davacı ... İnşaat şirketine tebliğ edilmeden, rapora karşı itirazlarını sunma hakkı verilmeden karar verilerek hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde davranıldığı gerekçesiyle 02.02.2016 tarihli bozma kararı verildiği; bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 esas, 2017/432 karar sayılı dosyasında; ... ile ... A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile asıl davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nce 15.03.2018 tarihinde onandığı, Yargıtay"ca onanarak kesin hüküm haline gelen İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 esas, 2017/432 karar sayılı dosyasında verilen karar doğrultusunda; ... ile ... A.Ş. arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinin 6. fıkrasında açık biçimde düzenlendiği üzere; davacı işçinin ... A.Ş. kaydında geçen çalışmaları yönünden başından itibaren davalı ... Belediyesi işçisi olduğunun kabulü ile, davacıya bordro ile ödenen ücret ve diğer sosyal yardımlar ile emsal isçiye ödenen ücret ve diğer sosyal yardımlar arasındaki fark alacakların ödenmesi gerektiği gerekçesiyle bu yöndeki taleplerin kabulüne, davacı işçinin ... Sendikası ile davalı ... arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerekeceği, Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklı alacakların da talep koşulunun oluştuğu gerekçesiyle, bu alacaklar bakımından da davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı"nca düzenlenmiş 07.07.2014 tarih ve 4687 sayılı muvazaa raporunun dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, öncelikle söz konusu müfettiş raporunun tüm ekleri ile birlikte kül halinde kapsama alınarak, kesinleşen müfettiş raporu ile muvazaaya dayalı olduğu tespit edilen sözleşmelerin geçerli olduğu dönem yönünden hesaplanan ve hüküm altına alınan alacaklar bakımından mahkeme kararının doğru olduğunun kabul edilmesi gerekir ise de; Dairemiz uygulmasına göre bir ihale dönemi için kurulan asıl-alt işverenlik ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayanması önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından bir sonuç doğurmaz. Her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Başka bir anlatımla, önceki ihale sözleşmelerinin kanuna uygun kurulmamış olması veya muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde kanuna uygun kurulmadığını ya da muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca kanuna uygunluk ve muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan sözleşmelerin kanuna uygun olmadığına ya da muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş yargı kararları sadece muvazaalı olduğu tespit edilen ihale dönemlerini bağlayacak olup önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından muvazaa araştırması yeniden yapılmalıdır. Bu duruma göre de, Mahkemece kesinleşmiş muvazaa tespitine dayanarak, tespit döneminin dışında kalan ihale dönemleri içinde herhangi bir inceleme yapılmadan muvazaanın kabul edilmesi doğru değildir.
Belirtmek gerekir ki, dava konusu ihale dönemlerini kapsayan tarihlerde yürürlükte bulunan 4734 sayılı Yasanın 62/1-e ve 5393 sayılı Yasanın 67. maddesi uyarınca davalı belediyenin görevi konusuna giren işlerin hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesi mümkündür.
Öte yandan belediyelerce şirket kurulması yasal olarak mümkün olup kurulan bu şirketlerden hizmet alımı yasaya aykırı olmadığı gibi bu husus tek başına muvazaaya delil de teşkil etmez.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece yapılması gereken, davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri dosya arasına celp edilerek, kesinleşen muvazaa tespiti dışında kalan davaya konu olan dönemler bakımından, söz konusu dönemlere ilişkin ihalenin kapsamı tespit edilerek ve yukarıda izah edildiği üzere her ihale dönemini kendi arasında değerlendirmek sureti ile davalı ile dava dışı ... A.Ş. arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.