11. Hukuk Dairesi 2019/4548 E. , 2020/1225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davanın İstanbul (Kapatılan) 35. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesince verilen 20/12/2013 tarih ve 2013/320-2013/301 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticari alışverişi karşılığında müşterilerinden aldığı davaya konu ettiği çeklerin henüz ciro edilmeden ve kullanılmadan arabadan çalındığını, çeklerin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, müvekkilinin şikayetçi olduğunu, çekler ile ilgili Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2012/663 Esas sayılı dosyadan dava açtıklarını, davaya davalı ...’in müdahil olup, çeklerin kendilerinde olduğunu beyan ettiğini, davaya bakan mahkemenin istirdat davası açmak üzere müvekkiline süre verdiğini, davalılar ile müvekkilinin ve çek keşidecilerinin ticari bir ilgisinin bulunmadığını, davalıların ticari ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin tek meşru hamil olduğunu, çekler ile ilgili alışverişlerin faturalarının bulunduğunu, davalıların kötü niyetli olduğunu, davalardan haberdar olmalarına rağmen çeke işlem yaptırdıklarını ileri sürerek, müvekkilinin rızası dışında elinden çıkan çeklerin, tahsil edildiler ise çek bedellerinin ve işleyecek yasal faizinin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, bir kısım davalıların adresinin iki haftalık süre içerisinde mahkemeye bildirilmesi aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının verilen süre içerisinde bir kısım davalıların adresini bildirmediği gerekçesi ile, HMK"nun 119/1-b maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, çalıntı çekler nedeniyle değişik çekleri ellerinde bulunduran davalılardan bu çeklerin istirdadı talebine ilişkin olup, Mahkemece, davacı tarafın, verilen kesin süreye rağmen davalılardan sadece ... ve ...’in adreslerini bildirmemesi nedeniyle tüm davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 119. maddesi ile getirilen düzenleme uyarınca, dava dilekçesinde davalıların ad, soyad ve adreslerinin bulunması yeterli olup, gösterilen adresin doğru olması gerekmediği gibi, davacının, kendisinin adresini tespit edemediği davalıların adreslerinin mahkeme aracılığıyla tespit edilmesini istemesine de bir engel bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde adreslerini belirtmediği davalıların bildirdiği telefon numaralarının bağlı bulunduğu operatörlerden adreslerinin tespit edilerek tebligat yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, davalılar ... ve ...’in adres araştırmalarının yapılarak adreslerinin tespit edilmesi halinde bu adres tespit edilememesi halinde mernis adreslerine, bununda tespit edilememesi halinde ise gerektiğinde ilan yolu ile T.K hükümleri doğrultusunda tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması ve hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, adresi dava dilekçesinde bildirilmeyen davalıların adresinin tespit edilmesi için gerekli araştırma yapılmadan, adresleri tespit edilemiyor ise ilan yolu ile tebligat yapılmadan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Davacıya ait farklı çekleri elinde bulundurduğu iddia olunan davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, ... ve ... dışındaki davalılardan ...’in dava açılırken dava dilekçesi ile, ...’nın ise dava açıldıktan sonra mahkemece yapılan ihtar üzerine adreslerinin mahkemeye bildirilmiş olduğu halde, mahkemece, davacıya ait bir kısım çekleri ellerinde bulunduran ve adresleri tespit olunan davalılar yönünden ise davaya devam olunarak esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu davalılar yönünden de davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.