21. Hukuk Dairesi 2019/2349 E. , 2020/1767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
1- Mahkemenin 08/06/2017 tarih 2016/372 Esas 2017/232 Karar sayılı kararının Dairemizin 12/11/2018 tarih 2017/3883 Esas ve 2018/8182 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, davalı SGK vekili mahkemeye verdiği 25/03/2019 tarihli dilekçesi ile maddi hataya dayalı onama ilamının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 27/03/2019 tarihli ek kararı ile, iş mahkemelerinden verilen kararlar ile ilgili olarak Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yolu bulunmadığı gerekçesi ile davalı SGK vekilinin talebinin reddine karar verilmiş ve ek karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince İş Mahkemelerinden verilen kararlara karşı karar düzeltme yolu kapalı ise de buna ilişkin olarak yapılan talepleri değerlendirme yetkisi mahkemeye ait olmayıp mahkeme tarafından bu hususta bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi gerektiğinden mahkemenin davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılması gerekmektedir.
2-İstem, nitelikçe maddi hatanın düzeltilmesine ilişkindir.
İş mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır. Ne var ki, Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi hata bulunması halinde usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, giderek maddi hatanın düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarındandır.
Dava,davacının maluliyet oranının tespiti,Kurum işleminin iptali ve talep tarihini takip eden ay başından itibaren davacıya malullük aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kabulü ile davacı ...’ın çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş olduğunun ve davacıya 24/12/2014 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinde ; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir. Davacının dosyada bulunan hizmet cetvelinde , prim ödeme gün sayısının 1801 gün olarak belirtilmiş olduğu görüldüğünden 5510 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca malullük aylığı bağlanması koşullarının bulunduğu değerlendirilmiştir. Ancak, SGK vekilinin maddi hata talebini içeren dilekçesi üzerine Dairemizin 15/01/2020 tarihli eksiklik talep yazısı ile talep edilen dönem bordrolarının ve davacıya ait tahsis dosyasının incelenmesinden, davacının 1980/2 dönemde 9346 ve 5873 sicil numaralı işyerlerinden bildirilen hizmetlerinin mükerrer olduğu, bu haliyle prim ödeme gün sayısının 1800 günün altına düştüğü,4/b hizmetleri de dahil edilerek, davacıya aylık bağlanması için gerekli koşulların tamamlanması yönünde Kurum tarafından işlem yapılmaya çalışıldığı ancak ,davacının 01/01/2010-08/02/2012 arası Geçici 63.madde gereği durdurulan sigortalılık sürelerinin davacı tarafından prim borcu ödenerek ihya edilmediği anlaşılmaktadır.Mahkemece yapılacak iş,davacının 5510 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi uyarınca malullük aylığı bağlanmasına ilişkin koşulları taşıyıp taşımadığını araştırarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle maddi hata talebinin kabulü ile Dairemizin 12/11/2018 tarih 2017/3883 Esas ve 2018/8182 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.