20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2659 Karar No: 2019/7574 Karar Tarihi: 25.12.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2659 Esas 2019/7574 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2017/2659 E. , 2019/7574 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 2. Ağır Ceza Mahkemesi Karar Tarihi-Numarası : 09.09.2014 - 2014/165 esas ve 2014/295 karar Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarih ile suç tarihinde yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması halinde yetkili ve görevli mahkemece gizli soruşturmacı görevlendirilecektir. Somut olayda dava konusu suç, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu ancak örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Mahkemece suçun sübutu gizli soruşturmacının hazırladığı tutanaklar, görüntü ve görüşme kayıtlarına dayandırılmıştır. CMK"nın 217. maddesine göre sanığa atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Suçun sübutunun tespiti için sanıklardan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise CMK"nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, B- Dosya içerisinde CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin bir karar bulunmadığı, CMK’nın 139. maddesi kapsamında sanığın ismi belirtilmeyen ve süre sınırlaması olmayacak şekilde teknik araçlarla izleme yapılacağına ilişkin kararın CMK’nın 140. maddesi kapsamında geçerli bir teknik araçlarla izleme kararı olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, elde edilen görüntülerin hükme esas alınamayacağı bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilmeden ve sanıkların beyanları da dikkate alınarak haklarında TCK"nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması, C-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.04.2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı ilamlarında da bahsedildiği üzere; kolluk görevlilerinin gerçek iradelerinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyerek suçla ilgili delilleri elde etme olduğu; bu nedenlerle adli kolluk görevlileri tarafından sanıktan ikinci kez esrar alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım"ın söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi; Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, 25.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.