10. Hukuk Dairesi 2011/18882 E. , 2013/3807 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 28.01.1995 tarihinde gerçekleşen trafik iş kazası sonucu bu tarihten, olmadığı takdirde 24.02.2000 tarihinden itibaren gelir bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 11 ve devamı maddeleridir. Kurumca, davacıya, anılan iş kazası sonucu, 01.06.2002 tarihinden itibaren, %58 oranında sürekli iş göremez halde bulunduğu gerekçesi ile, gelir bağlanması karşısında; taraflar arasında, zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. İhtilaf, anılan iş kazası sonucu davacının hangi tarihten itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını gerektirir derecede iş göremez hale geldiği hususunda toplanmaktadır.
Olayın oluş şekli, sonrasındaki hastane tutanakları, trafik kaza raporu ile tüm tedavi evraklarından, 28.01.1995 tarihi ve sonrasındaki tedavi kayıtlarının davacıya ait olduğunda tereddüt bulunmamakta olup, Yüksek Sağlık Kurulunun 11.01.2008 tarihli raporu ile; iş kazası sonucu davacının 16.05.2002 tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik oranının %49 olduğu bildirilmiş ise de, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 29.09.2010 tarihli raporunda, davacının, % 45,2 oranında sürekli iş göremez halde olduğu, 28.01.1995 tarihinden itibaren tedavi sürecinin 18 aya kadar uzayabileceği ve bu dönem itibariyle %100 oranında malul sayılması gerektiği bildirilmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, Yüksek Sağlık Kurulu raporunda belirtilen sürekli iş göremezlik oranının Kurum yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek, 506 sayılı Yasanın 109.maddesinde öngörülen prosedür çerçevesinde, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporları arasındaki görüş farklılığı, Adli Tıp Genel Kurulundan rapor aldırılmak suretiyle,
giderilerek, sigortalıda trafik iş kazası sonucu meydana gelen yaralanmanın, hangi tarihten itibaren sigortalıyı sürekli iş göremez hale getirdiği, tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, anılan Yasanın 99. maddesinin 1. fıkrasının; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar.” hükmü de göz önünde bulundurularak, sürekli iş göremezliğin başlangıç tarihi ile davacının gelir tahsis talep tarihi gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.