6. Ceza Dairesi 2015/870 E. , 2018/3888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm katılan ... vekili tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay 4.Ceza Dairesinin 16/02/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükmedilen cezaların türü ve süresine göre, katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince,
19.07.2010 günü tebliğ edilen karara yönelik, yasal süresinden sonra 06.09.2010 tarihinde temyiz başvurusunda bulunan sanıklar ... ve ... savunmanının bu konudaki isteğinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazının sanıklar ... ve ... ile sınırlı olduğu; katılan vekilinin temyiz itirazının tüm sanıklara yönelik, sanıklar ... ve ... savunmanının temyizinin ise bu sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükümlerine karşı olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Bir dönem sanık ... ile ortak emlak işi yaptığını söyleyen katılan ..."in, borçlu olmadığı bir miktarın sanıklarca kendisinden zorla tahsil edilmeye çalışıldığını, sanıklara senet vermediğini iddia ettiği,
Sanık ..."nın savunmalarında özetle, katılan ile bir süre ortak emlak alım-satım işi yaptığını, katılandan 27.000 TL alacağının olduğunu, bu nedenle katılanın imzalı boş bir senet verdiğini, kardeşi ..."nın bir borç ilişkisinde bu senedi kullanmış olduğunu belirttiği, sanık ..."nın özetle, ağabeyinin katılandan alacaklı olduğunu, kendisinin de elden katılana bir taşınmaz alımı için 2000 TL verdiğini, alacaklarını istemelerine rağmen katılanın ödemediğini, bir gün ağabeyinin katılan tarafından imzalanmış bir senedi getirdiğini, senedin kendilerinde bulunduğunu, sanık ..."a olan borcundan dolayı söz konusu senedi sanığa verdiğini belirtiği,
Suça konu senet aslının sanık ..."dan temin edilerek Adli Emanet"e alındığı,
Sanıklar ... ve ..."ın suçlamayı kabul etmedikleri, sanık ..."ın sanık ..."nın kendisine olan borcundan dolayı söz konusu senedi verdiğini belirttiği,
Sanık ... tarafından senet aslı teslim edilip emanete alınmasına karşın; fotokopi üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 22.06.2009 tarihli raporda, senet üzerindeki yazı ve imzaların katılana ait olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
İddia ve savunma, dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler bir bütün halinde ele alındığında;
Öncelikle, sanık ... ile katılanın birlikte hangi iş kolunda, nereyi, ne bedel ve ne süre ile kiraladıkları, anılan yerde herhangi bir ticari faaliyette bulunup bulunmadıkları, bulundular ise bu iş yeri ile ilgili herhangi bir belge ve bilginin bulunup bulunmadığı, ticaret siciline yapılmış kayıt olup olmadığı araştırılıp, taraflar arasında varsa tartışmasız olarak benimsenen alacak ve borç miktarı belirlenip, buna göre taraflar arasında hukuki bir alacağın varlığının mevcut olup olmadığı duraksamasız tespit edildikten, ayrıca suça konu senet aslı üzerinde usulünce bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdiri gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de,
a-TCK.nın 106/2. maddesinin (c) bendi ile uygulama yapılması yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanık ..."ın tekerrüre esas alınan Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 07.03.2008 gün ve 2006/1002-395 sayılı mahkumiyet hükmündeki 5237 sayılı TCK"nın 232/1. maddeleri uyarınca hükmolunan 1200 TL adli para cezasının, hüküm tarihine ve aynı Kanun"un 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 305. maddesi gereğince kesin olup tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7-8. maddesinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanı, katılan ... vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.