5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/12382 Karar No: 2015/10768 Karar Tarihi: 28.04.2015
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/12382 Esas 2015/10768 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2014/12382 E. , 2015/10768 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2014/414781 MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 23/06/2010 NUMARASI : 2009/232 Esas, 2010/476 Karar SUÇ : Görevi kötüye kullanma
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: .. Elektrik Dağıtım A.Ş .. İşletme Başmühendisliğinde çalışan sanıkların, haklarında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenen bazı kişilerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmayarak görevlerinin gereğini yapmama ve hareketsiz kalma biçimindeki menfi ve pasif davranışlarının TCK"nın 257/2. maddesine uyan ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturması nedeniyle, aynı Kanunun 257/1. maddesindeki suçun oluştuğuna ilişkin tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanun ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü gözetilerek, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Kanun ile değişik 231. maddesinin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramının ölçülebilir, belirlenebilir (somut), maddi zarara ilişkin olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve buna göre de sanıkların sabit görülen eylemlerinden dolayı ne gibi somut ve maddi bir zararın oluştuğu açıklanmadan, ayrıca sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin “eylem nedeniyle bir kısım soruşturma evrakının zamanaşımına uğraması, yapılan yargılamalarda görülen dava dosyalarında zamanaşımı tehlikesinin varlığını sürdürmesi, suçların uzun süre cezasız kalmasına sebep olunması gibi hususlar dikkate alındığında bu zararın giderilebilmesi imkanı olmadığından ...” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş; O yer Cumhuriyet Savcısı, sanık M.. Y.. müdafii ve sanık Y.. Ç.."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.