
Esas No: 2022/5893
Karar No: 2022/7127
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5893 Esas 2022/7127 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sosyal Güvenlik Kurumu'na temizlik görevlisi olarak bildirilen müvekkillerin meslek kodunun tıbbi sekreter olarak değiştirilmesi ve tespiti davasında yapılan yargılama sonucunda, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş. Davacılar vekili bu karara istinaf etmiş ancak, istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Davacılar vekili, istinaf kararının bozulması için temyiz başvurusunda bulunmuştur. Ancak, temyiz incelemesi sonucunda kararın usul ve kanuna uygun olduğu ve bozulması gerektirecek nedenlerin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nın 369. maddesinin birinci fıkrası
- 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
- 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin ikinci fıkrası
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kütahya 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumuna temizlik görevlisi olarak bildirilen meslek kodunun değiştirilerek tıbbi sekreter olarak değiştirilmesi ve tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin taşeron bünyesinde tıbbi sekreter olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 ve 24 ncü maddeleri kapsamında yapılan sınavla sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, müvekkili Ayşe'nin, 2017 yılından bu yana tıbbi sekreter olarak çalıştığını, müvekkili Nalan'ın hâlen tıbbi sekreter olarak bu görevi yürüttüğünü, müvekkillerinin tıbbi sekreter olarak istihdam edildikleri hâlde temizlik kadrosunda gösterildiklerini ileri sürerek, müvekkillerinin temizlik görevlisi olan meslek kodunun değiştirilerek tıbbi sekreter olarak tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkemenin görevli olmadığına dair yargı yolu itirazlarının bulunduğunu, davacıların sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmeden önce çeşitli taşeron şirketlerde temizlik işçisi olarak çalıştırıldıklarını, daha sonra sürekli işçi kadrosuna geçmek için yaptıkları başvuruda en son çalıştığı işin niteliğinin temizlik olarak belirlendiğini, davacıların sürekli işçi kadrosuna geçirilirken müvekkili İdarenin usul ve kanuna uygun olarak kadroları ve meslek kodlarını belirlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Uyuşmazlık; kadroya geçiş sırasında yapılan idari işleme yönelik olup sürekli işçi statüsüne geçiş yapıldıktan sonra işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi alt işveren işçisi olarak çalıştığı kadro öncesi döneme ilişkin muvazaa iddiasına dayalı alacak davası mahiyetinde de değildir. Öte yandan; benzer mahiyetteki davaların idari yargıda çözüme bağlandığı da görülmektedir. ..." gerekçesiyle yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin davayı yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddettiğini ve davalı Kurum lehine 5.100,00 TL vekâlet ücretine hükmettiğini, kararda karşı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Her ne kadar HMK'nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği düzenlemesine yer verilmiş ise de, yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle verilen usulden red kararları HMK'nın 20.maddesi kapsamındaki kararlar niteliğinde değildir. Zira bu kararla mahkeme davadan el çektiği gibi adli yargı mahkemelerinde görülebilecek bir davada bulunmamaktadır. ..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargı yolu caiz olmamasından dolayı dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin kararda davalı taraf lehine vekâlet ücretine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 inci maddesi ile 331 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.