16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5435 Karar No: 2019/1778 Karar Tarihi: 14.03.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5435 Esas 2019/1778 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından görülen davada, sanık silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiş; ancak hüküm, temyiz başvurusuna konu olmuştur. Dosya incelendiğinde, Anayasa Mahkemesi'nin ilgili bir iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanıktan ele geçen eşyalar hakkında hüküm kurulmamış olsa bile her zaman karar verilebileceği ifade edilmiştir. Dosyada tespit ve değerlendirme tutanağı bulunmamasına rağmen ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında belirtmesinin bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemler kanuna uygun olarak yapılmış ve deliller hukuka uygun olarak elde edilmiştir. Tüm iddia ve savunmalar tartışılmış ve hükmün temyiz davası esastan reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/5435 E. , 2019/1778 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K. Sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi; sanıktan ele geçen eşyalar hakkında hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, dava zamanaşımı süresi içinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiş; Dosya kapsamında tespit ve değerlendirme tutanağı bulunmadığı halde ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında belirtmesi bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kütahya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.