
Esas No: 2021/39875
Karar No: 2022/6635
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39875 Esas 2022/6635 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tehdit suçundan 750 TL adli para cezası almıştır. İnceleme dışı hakaret suçundan ise 1.500 TL adli para cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Ancak kanun yararına bozma istemi sonucunda tehdit suçu yönünden mahkumiyet kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; TCK'nın 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi ve CMK’nın 309 ve 310. maddeleri kararda yer almıştır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 750,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ... gün ve ... sayılı istem yazısıyla dava dosyaları Daireye gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “1- ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı inceleme dışı hakaret suçundan yapılan yargılama neticesinde, takdir olunan 75 gün adli para cezasının, sanığın sosyal ekonomik durumu nazara alınarak 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20,00 Türk lirası üzerinden çevrilmek suretiyle 1.500,00 Türk lirası adli para cezasına ve aynı Kanun'un 52/4. maddesi uyarınca 10 eşit aylık taksitlerle tahsiline hükmedilmesini müteakip, hakaret suçu yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, buna karşın aynı kararda sanık hakkında incelemeye konu tehdit suçu yönünden 5237 sayılı Kanun'un 106/1-2. cümle ve 62. maddeleri uyarınca belirlenen 25 gün adli para cezasının, sanığın sosyal ekonomik durumu nazara alınarak 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddesi gereğince, diğer hükümle çelişki oluşturacak şekilde günlüğü 30,00 Türk lirası üzerinden çevrilmek suretiyle 750,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesinde ve hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesinde,
Kabule göre de;
2- Hükmün b bölümünün 6. bendinde sanık hakkında adli para cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle 5237 sayılı Kanun'un 51. ve 53. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verildiği nazara alındığında, 750,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesini müteakip, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde sehven karara buna ilişkin hüküm konulmamasında,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
1 numaralı istem yönünden
Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.( Ceza Genel Kurulunun ... tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Ceza Genel Kurulunun ... gün ve ...sayılı kararında ise, olaya ilişkin tüm deliller toplanıp, değerlendirilip suçun oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğuna göre, delil takdiri yapılarak verilen karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.
İncelenen somut olayda; sanık hakkında inceleme dışı hakaret suçundan verilen ceza TCK'nın 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20 TL'den adli para cezasına çevrildiği ve TCK'nın 52/4 maddesi gerğince 10 taksit uygulandığı, tehdit suçundan ise TCK'nın 52/2 maddesi gereğince günlüğü 30 TL'den adli para cezasına çevrildiği ve taksit uygulanmadığı anlaşılmıştır.
Takdire ilişkin konular, olağanüstü kanun yolu olan, Kanun yararına bozma yoluyla denetlenemeyeceğinden kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmek gerekmiştir.
2- Numaralı istem yönünden
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün b bölümünün 6. bendinde "Sanık hakkında adli para cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmiş olduğundan TCK'nun 51. ve 53. maddelerinin uygulanmasına kanunen yer olmadığı," şeklinde ibare kullanılmasına rağmen CMK'nın 231. maddesinin uygulanıp uygunmalayacağı konusunda bir karar verilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 numaralı kanun yararına bozma istemi yönünden
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Numaralı Kanun yararına bozma istemi yönünden
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden
a- Tehdit suçundan sanık ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarihli ve ... sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
b- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
3- Dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.