
Esas No: 2021/39880
Karar No: 2022/6622
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39880 Esas 2022/6622 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5 ay hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması cezası ile cezalandırılmıştır. İstinaf başvurusunda sanığın beraat etmesi gerektiği iddiası reddedilmiştir. Dosya kanun yararına bozma için Yargıtay'a gönderilmiştir. Kanun yararına bozma için hukuka aykırılık hali ciddi boyutlara ulaşmadığından talep reddedilmiştir. CMK'nın 231 ve 280. maddeleri açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ... tarih ve ... istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ... tarihli ve ...sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 280. maddesinin 3. fıkrasında, "(Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar." şeklinde düzenlemenin yer aldığı,
Dosya kapsamına göre, ...Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli kararı ile adı geçen sanık ile birlikte aynı suçtan beraatine karar verilen diğer sanık ... hakkındaki hükmün istinaf edilmesi üzerine,... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarihli ve ... karar sayılı ilâmı ile "...Sanığın, katılana yönelik "siz haczini yapın yapın, yarın size gününüzü göstereceğiz" şeklindeki sözlerin olayın gelişimi ve eylem bir bütün olarak değerlendirildiğinde görevlileri ve olayı şikayet etmeye yönelik olması, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir veya tehdit içermemesi nedeniyle CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraati yerine suçunu işlediği sabit olmadığından CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi..." gerektiğinden bahisle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
Somut olayda, sanığın evine gelen haciz işlemi için gelen icra memuruna karşı, hakkında beraat kararı verilen diğer sanık Tevfik ile birlikte, "siz haczini yapın yapın, yarın size gününüzü göstereceğiz" şeklinde sözler söylemek suretiyle görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın eylemine konu sözlerin olayın gelişimi ile bütün olarak değerlendirildiğinde görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir veya tehdit içermediği anlaşılmakla, üzerine atılı suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın beraati yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, anılan maddenin 6. fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve öncelikle sanığın isnad edilen suçu işlediğinin yapılan yargılama sonucu belirlenmesi gerekmektedir.
CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir.
Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nın 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet Savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet Savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda istek de bulunabilecektir.
CMK’nın itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da ... tarih ve ... sayılı kararında; “İtiraz mercii, O Yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK'nun 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçesiyle itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar vermiştir.
Ancak;
Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara itiraz edilmesi üzerine merciince esasa yönelik inceleme yapılarak itirazın reddine karar verildiği anlaşıldığından hükmün içeriğine yönelik delil değerlendirmesi kapsamında kalacak incelemenin ancak hükmün açıklanması ile mümkün olduğu, bu aşamada kanun yararına bozma yoluyla giderilmesi gereken açık bir hukuka aykırılık tespit edilmediği anlaşıldığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.