Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2328
Karar No: 2020/4856
Karar Tarihi: 07.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/2328 Esas 2020/4856 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/2328 E.  ,  2020/4856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asli müdahil Hazine vekili ile asli müdahil Aisha ve davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.12.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ..., asli müdahil Hazine vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, ... vatandaşı olup, ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.12.2007 tarihli veraset ilamı ile muris kardeşleri ... nın mirasçıları olduklarını, ... Asliye Mahkemesi Noteri tarafından düzenlenen özel vekaletname ile 09.04.2007 tarihinde 193 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili bir takım işlemleri yapması için davalı... ’yı vekil tayin edip kısa süre sonra vekillikten azlettiklerini, azilden sonra adı geçen davalının iptal edilen ve başkonsolosluk onayı da bulunmayan vekaletnameye dayanarak ... 5. Noterliğince düzenlenen 12.06.2007 tarihli 11410 yevmiye numaralı genel yetkiler içerir vekaletname ile davacılar adına vekaleten kendi adına asaleten dava dışı Av. ... ile Av. ... ’ü vekil kıldığını, usul ve yasaya aykırı düzenlenen vekaletname ile taşınmazın durumu bilen diğer davalı şirkete devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir.Asli müdahil ... , mirasbırakan ... ’nın mirasçısı olmasına rağmen 31.12.2007 tarihli veraset ilamında adının geçmediğini, sözü edilen veraset ilamının iptali ile mirasçılığının tespiti için ... 22. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/234 E sayılı dosyasında dava açtığını, hak sahibi olduğu çekişme konusu taşınmazın sahte belgelerle muvazaalı olarak davalıya temlik edildiğini ileri sürerek müdahale isteğinin kabulüyle, taşınmazın satış işleminin iptali ile hak sahipleri adına tescilini istemiştir.
    Asli Müdahil ... vekili, ... ile Türkiye arasında karşılıklılık olmadığı için ... rın mirasbırakanlarından kalan ve Türkiye’de bulunan taşınmazı miras yoluyla edinemeyeceklerini ileri sürerek taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.Davalı şirket, davanın görülebilmesi için Türkiye"de ikametgahı olmayan davacıların teminat yatırması gerektiğini, dava harcının eksik olduğunu, bütün mirasçıların davada yer almasının zorunlu bulunduğunu, usul ve yasaya uygun şekilde düzenlenen vekaletnameler uyarınca taşınmazı 1.000.000,00 TL bedelle iyiniyetle satın aldığını, satıştan 1 gün sonra tapuya şerh edilen azilden dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduğunu belirtip davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ... hakkında açılan dava eldeki davadan tefrik edilip başka esasa kaydedilmiş, verilen kesin süreye rağmen davacılar tarafından teminat yatırılmadığı, kaldı ki davalı şirketin taşınmazı edinmede kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığı, davacıların ancak satış bedelini alana karşı alacak davası açabilecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, davacılar Libya uyruklu olup, ... ile Türkiye arasında karşılıklılık anlaşmasının bulunmadığı, mahkemece 27.10.2011 tarihli duruşmada verilen 60 günlük kesin süre içerisinde davacıların teminat yatırmadıkları gözetilerek, teminat şartının yerine getirilmemesi nedeniyle Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 48., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 88. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.Asli Müdahillerin temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği ve 6100 sayılı HMK. nun 65. maddesinde düzenlendiği üzere "Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır."Diğer bir deyişle iki kişi arasında belli bir şey veya hak konu edilerek açılmış ve derdest bir dava mevcut iken, üçüncü bir kişinin, dava konusu üzerinde hak sahibi olduğunu iddia edip aynı mahkemede harç yatırmak suretiyle dava açması halinde ortada asli bir müdahale talebinin (davasının) bulunduğundan söz edilmek gerekir. Böyle bir durumda, asli müdahale davasının ilk davadan bağımsız ve ayrı bir dava olduğu, davalıların ise ilk açılan davanın tarafları, bir başka deyimle davacı ve davalıları olduğu ve asli müdahale davası hakkında ayrıca bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Somut olayda, eldeki dava 19.04.2010 tarihinde açılmış olup, yargılama sırasında ... vekili, 03.04.2012 tarihli dilekçesi ile, mirasbırakan ... nın mirasçısı olmasına rağmen 31.12.2007 tarihli veraset ilamında adının geçmediğini, hak sahibi olduğu çekişme konusu taşınmazın sahte belgelerle muvazaalı olarak davalıya temlik edildiğini ileri sürerek müdahale isteğinin kabulüyle, taşınmazın satış işleminin iptali ile hak sahipleri adına tescilini istemiş, 11.11.2013 tarihinde davasını harçlandırmıştır. Bu durumda, ... ’nın talebinin niteliği itibariyle 6100 sayılı HMK"nın 65. maddesinde düzenlenen ""asli müdahale"" mahiyetinde olduğu açıktır.Mahkemece, ... ’nın müdahale isteğiyle ilgili olarak olumlu olumsuz bir karar verilmemesine rağmen, hükmün gerekçesinde “...aynı gerekçe ile ... ’nın tapu iptali ve tescil davası da öncelikle usulden reddedilmiştir” ifadesine yer verilip, hakkında hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
    Öte yandan, asli müdahale talebi kabul edilen Hazine vekili, ... ile Türkiye arasında karşılıklılık olmadığı için ... vatandaşı olan davacıların, mirasbırakanlarından kalan ve Türkiye’de bulunan taşınmazı miras yoluyla edinemeyeceklerini, taşınmazın Hazine’ye intikal etmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiş olup, mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapılmamış ve olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.Hal böyle olunca, ... ’nın da asli müdahale talebinin kabul edilmesi, asli müdahillerin herbirinin davaları bakımından ayrı ayrı araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Asli müdahiller vekillerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden asli müdahil Hazine vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi