Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10082 Esas 2015/4483 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10082
Karar No: 2015/4483
Karar Tarihi: 30.09.2015

Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10082 Esas 2015/4483 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, katılan kişinin nüfus cüzdanı ve özel belgelerini sahte olarak kullanarak dolandırıcılık suçu işlediği iddiasıyla açılan davada, mahkeme sanığın suçlu olduğuna hükmetmiştir. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 28.12.2004 tarihli kararında belirtildiği gibi, sanığın sahte nüfus cüzdanı kullanımı dolayısıyla işlediği suç nitelikli dolandırıcılık suçu olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle, mahkemenin görevsizlik kararı vermek yerine yargılamaya devam ederek sanığı suçlu bulması hatalıdır. Karar bozularak sanığın kazanılmış hakları saklı tutulmuştur. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 326/son maddesidir.

23. Ceza Dairesi 2015/10082 E. , 2015/4483 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan ..."na ait nüfus cüzdanı ile ... Müdürlüğüne müracaat ederek telefon ve internet aboneliği tesis ettirip tahakkuk eden borçları ödememek suretiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.12.2004 gün ve 2004/173-228 sayılı kararında da açıklandığı üzere, somut olayda, dolandırıcılık suçunun Nüfus Müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının sanık tarafından sahte olarak kullanılması suretiyle işlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.