Esas No: 2020/547
Karar No: 2022/1713
Karar Tarihi: 01.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/547 Esas 2022/1713 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı vekilinin itirazın iptali istemiyle açılan davada, mahkeme davanın kabulüne ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmiştir. Davalı vekili ise ürün satış fiyatında anlaşmazlık olduğunu ve faturanın silik olduğunu iddia ederek itiraz etmiştir. Ancak dosya kapsamında faturanın okunaklı olduğu ve davalının itirazının süresinde olmadığı tespit edilmiştir. Mahkeme, davacının 20.000-TL alacağı olduğuna karar vermiştir. Gerekçeleri açıklanan kararda, davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesinleştirilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK 353(1)b-1, HMK 362(1)-a
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/547
KARAR NO: 2022/1713
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2018
NUMARASI: 2016/132 Esas 2018/408 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalıya 100 adet MDF satışı yapılarak 15/12/2014 tarihli fatura tanzim edildiğini, fatura içeriğinin davalıya teslim edilip sevk irsaliyesinin davalıya imzalatıldığını, davalının 7.500-TL ödeme yapıp bakiye bedeli ödemediğini,davalı hakkında İstanbul Anadolu ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borcun 2.500-TL'sini kabul ederek kalana itiraz ettiğini,müvekkilinin davalıdan 20.000-TL alacaklı olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacıdan satın aldığı MDF nin satış fiyatının davacının iddia ettiği gibi 250-TL olmayıp 100-TL'den 10.000-TL+KDV bedelle satıldığını, 7.500-TL'nin peşin olarak, kalan 2.500-TL'nin de icra dosyasına ödendiğini, KDV dışında müvekkilinin borcu bulunmadığını, faturanın müvekkilinin işçisi tarafından ürünü teslim almak amacıyla imzalandığını, ancak fatura üzerindeki bedelin silik olması nedeniyle fark edilmediğini, faturadaki bedelin gerçeğe uygun olmadığını, bu nedenle faturanın müvekkili tarafından iade edildiğini, birim fiyatın 100-TL olmayıp 250-TL olduğunu davacının ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;ihtilafın davacının davalıya sattığı MDF'lerin birim fiyatına ilişkin olduğu,irsaliyeli faturada teslim alan imzası bulunduğu, davalının imzaya itirazı olmayıp faturanın silik gözüktüğü için bedelin okunamadığını ileri sürdüğü, taraflar arasındaki akdi ilişki çerçevesinde faturaya bağlanmış malın rayiç değerine göre karar verilmesinin mümkün olmadığı, tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi sonucunda bilirkişi raporunda, davacının bu faturaya göre davalıdan takip tarihi itibariyle 22.500-TL alacaklı olduğunun belirlendiği, davalının 100 adet MDF'yi aldığı, fatura silik ve bedeli gözükmüyorsa kabul etmemesi gerektiği,kabul ettikten sonra itiraz etmediği, 20.000-TL'lik kısmı yönünde de iade faturası düzenlemediği, davalının teklif ettiği yeminin de davacı temsilcisi tarafından eda edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; takibe dayanak faturanın müvekkilinin işçisi tarafından ürünü teslim almak amacıyla imzalandığını, ancak fatura üzerindeki bedelin silik olması nedeniyle işçinin bu yazıyı fark edemediğini, ürün kabul edilmekle birlikte bedel kabul edilmeyerek faturaya mail ile ve yazılı olarak itiraz edildiğini,faturaya süresinde itiraz edilmediği yönündeki tespitin haksız olduğunu,yazılı bir sözleşme bulunmadığını, satıcının tek taraflı düzenlediği fatura ile ürün fiyatını 3 kat artırmasının mümkün olmadığını, faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmeyip yetkisiz çalışana mal teslim belgesi olarak imzalatıldığını, bu nedenle ürünün birim fiyatını ispat külfeti davacı üzerinde olup, davacının bu hususu ispat edemediğini, davacıya elden ödenen 7.500-TL'nin hükümde ödenmemiş olarak kabul edilerek alacak kapsamına eklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca satışı yapan kişi ile davacı adına yemin eden kişinin farklı kişiler olmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıya 100 adet MDF ürünü satışının yapıldığı ve ürünlerin davalıya teslim edildiği tarafların kabulündedir. Ayrıca davalı tarafça 7.500-TL peşin, 2.500-TL de icra takip dosyasına olmak üzere toplam 10.000-TL ödeme yapıldığı sabittir. Davacı tarafça toplam ürün bedelinin 30.000-TL olduğu ileri sürülmesine karşın davalı tarafça ürün bedelinin 10.000-TL olup bu bedelin de ödendiği ileri sürülmüştür. Takibe dayanak 15.12.2014 tarihli irsaliyeli faturada ürün bedeli KDV dahil 30.000-TL olarak gösterilmiş olup, faturada davalı çalışanının teslim alan olarak imzası da bulunmaktadır. Davalı tarafça faturada ürün bedelinin silik olup okunamadığı ileri sürülmüşse de, faturanın dosyaya ibraz edilen tüm suretlerinin gayet okunaklı olduğu, birim fiyat ve toplam bedelin rahatça okunabildiği görülmüştür. Davalı tarafça 15.12.2014 tarihli faturaya süresinde itiraz edildiği ileri sürülmüşse de, sunulan kayıtlara göre davalının faturaya itirazı 8 günlük yasal süresinden çok sonrası olan 27.01.2015 tarihine aittir. Bu durumda davalı fatura içeriğini kabul etmiş sayılmalıdır. Dolayısıyla fatura içeriğinin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü davalı alıcıya aittir. Ancak davalı tarafça fatura içeriğindeki birim fiyatın ve dolayısıyla satış bedelinin anlaşmaya aykırı olarak yüksek belirlendiği yönünde herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Davalı tarafça teklif edilen yemin de davacı şirket yetkilisince usulüne uygun olarak eda edilmiş olup, ticaret sicil kayıtlarına göre yemin tarihi itibariyle şirketi münferiden temsile yetkili müdür olduğu anlaşılan kişinin yemin etmesinde usule aykırılık yoktur. Davalının malı teslim aldığının açık kabulü ve kısmen ödeme yapması da dikkate alındığında, davalı vekilinin ürünlerin yetkisiz çalışana teslim edildiği yönündeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Bu nedenle davacının bakiye 20.000-TL alacağı bulunmakta olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedeni yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.366,20-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65-TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 49-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.