10. Hukuk Dairesi 2019/6190 E. , 2020/3559 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2016/520-2019/108
Dava, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile aylığının kesilme tarihi itibariyle yeniden bağlanması, istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında 04.06.2002 tarihinde boşanma kararı verilen davalıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, davacı Kurumca, 18.10.2008-17.06.2010 tarihleri arasında yersiz ödendiğinden bahisle kesilen aylıkların kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ‘’Gelir ve aylık bağlanmayacak haller’’ başlığını taşıyan 56.maddesinin ikinci(son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada ‘’Eşinden boşandığı hâlde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.’’ düzenlemesine yer verilmiş olup, hükmün Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 28.04.2011 gün ve 2009/86 Esas – 2011/70 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iptal edilmeyen fıkranın yürürlükte olduğu belirgindir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, öncelikle, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne dair karar verilmiş ise de; Jandarma tarafından bildirilen tanıkların ifadelerinin kendi içinde ve ayrıca mahkemece dinlenen diğer tanıkların beyanları ile açıkça çelişkili olduğu ve bu çelişkinin giderilmemesi,
Kabule göre de; davalı Kurum isminin karar başlığında davalı olarak "Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı" yazılması gerekirken “...” olarak yazılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.