21. Hukuk Dairesi 2016/13706 E. , 2018/1694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 19.04.2004-19.07.2014 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 05.01.2010-23.07.2014 tarihleri arasında Kurum’a bildirilen süreler dışlanarak toplamda 338 gün kadar davalı...Ltd.Şti.’de çalıştığının tespitine şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasadan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Buna ilave olarak, davada uyuşmazlık konusu olan 5510 sayılı Yasa"nın 30.maddesinin 3.fıkrası ile ... destek primine tabi çalışma düzenlenmiştir. ... destek primine tabi çalışma hakkında hükümler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişiler hakkında uygulanacaktır.
5510 sayılı Yasa"nın "... Destek Primine İlişkin Geçiş Hükümleri" başlıklı Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasına göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ... destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında ... destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine göre bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar için ... destek primi oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30 oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte biri sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden ... destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır.
5510 sayılı Yasa"nın "Prim Belgeleri ve İşyeri Kayıtları" başlıklı 86.maddesinin 1.fıkrasına göre "İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tâbi çalıştırdığı sigortalıların ve ... destek primine tâbi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür."
Yukarıda yer alan hukuki açıklamalar doğrultusunda, yaşlılık aylığı almakta iken ... destek primine tabi sigortalı olarak çalışmaya devam edenler yönünden iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümlerinin uygulanabilmesi için sigortalı çalışmaları Kuruma bildirilerek prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak işçi ve işveren payı süresinde Kuruma ödenmelidir. Böylece sigortalının çalıştığı dönemde iş kazasına veya meslek hastalığına maruz kalma riskine karşı hizmeti bildirilmek suretiyle sigortalının sosyal güvenliği ve Kurumun da sigortalılara sunduğu hizmetin finansmanı sağlanmaktadır. Ayrıca davacının işçilik alacakları yönünden de hizmet tespiti davası açması gerekebilir. Bu nedenledir ki ... destek primine tabi sigortalının hizmetinin bildirilmesinde ve bildirilmeyen hizmetin tespitinde sigortalı ve kamu yönünden fayda ve hukuki yarar vardır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı adına 04.10.2005-30.11.2005 tarihleri arasında ve 21.05.2007-16.07.2007 tarihleri arasında dava dışı işyerlerince, 01.06.2006-05.10.2006, 27.07.2007-15.10.2009, 20.04.2010-29.11.2013 ve 27.05.2014-23.07.2014 tarihleri arasında davalı işyerince Kurum’a hizmet bildiriminde bulunulduğu, 01.06.2006 tarihinden itibaren davalı işyerinin Kanun kapsamında olduğu, 2006/06-2014/07 ayları arasına ait davalı işyeri dönem bordrolarının getirtildiği, 25.7.2014 tarihli ibranamede davacının açıkça 01.06.2006 tarihinden itibaren çalışmakta olduğunu imzasıyla beyan ettiği, davacının yaşlılık aylığı almak için işyerinden ayrılıp tekrar işyerinde işe başladığı belirtilmiş ise de davacıya ait tahsis dosyasının getirtilmediği, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda bordrolarda kayıtlı olan davacı ve davalı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davalı işyerince Kurum’a bildirilmiş hizmet sürelerinin bulunmasına göre 05.01.2010 tarihinden önce davalı işyerinde geçtiği iddia olunan hizmet sürelerinin tespiti istemi yönünden hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözetilmeksizin, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeksizin, davacıya ait tahsis dosyayı getirtilmeden davacının yaşlılık aylığı almakta olduğu hizmet süreleri yönünden SGDP ye tabi geçen hizmet sürelerinin tespiti yönünden açıkça hizmet tespiti talebinin olup olmadığı araştırılmaksızın Mahkemece yazılı şekilde kurulan hüküm hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilen süreler yönünden de işin esasına girilerek ihtilaf konusu dönem bordrolarında yer alan ve davacının çalışmaları hakkında bilgi ve görgü sahibi olan tanıkları dinlemek, bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde ..., zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi bu şekilde gidermek ve davacıya ait tahsis dosyasını getirtilerek davacıya yaşlılık aylığı bağlanmış olması halinde aylığı almaya başladığı tarihten sonra davalı işyerinde geçtiği iddia olunan hizmet dönemi yönünden davacının SGDP ye tabi olması gereken sürelerde hizmet tespiti istemi bulunup bulunmadığını sormak, salt SGDP ye tabi olarak hizmet tespiti isteminde bulunursa hukuki yararının bulunmadığını gözetmek ve buna göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının istemini değerlendirmek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Öte yandan, davanın 6552 sayılı Yasa’nın 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesine eklenen hükmün yürürlüğe girdiği 11/09/2014 tarihinden sonra açıldığı ve ... Kurumu’nun bu hüküm gereğince davada sıfatının “feri müdahil” olduğu anlaşıldığından Kurum’un karar başlığında “davalı” olarak yazılması maddi hata olup hatanın mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan ...Tic. Ltd. Şti"ne iadesine, 22.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.