7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/8760 Karar No: 2021/12191 Karar Tarihi: 11.10.2021
5607 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8760 Esas 2021/12191 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemenin 2021/8760 E. ve 2021/12191 K. sayılı kararıyla, suçlu olan iki kişi hakkında verilen ceza hükmü ve nakil aracının müsadere edilmesi yönündeki ek kararın hukuken geçersiz olduğu vurgulanmıştır. Suçun 5607 sayılı yasaya muhalefet olduğu belirtilirken, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği dikkate alındığında, söz konusu suçun 6455 sayılı yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak daha sonraki 6545 ve 7242 sayılı yasalarla değiştirilen 5607 sayılı yasanın hükümleri kapsamına girdiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede, sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği ve yerel mahkemenin ceza uygulamasında bu yasaları dikkate alması zorunluluğu bulunduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, suçta kullanılan nakil aracının müsaderesi ve kaçak eşyanın müsaderesi yönünden de eksiklikler tespit edilmiştir. TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve TCK'nun 53. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesinin kararının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.
7. Ceza Dairesi 2021/8760 E. , 2021/12191 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Asıl kararla hükümlülük, müsadere; ek kararla nakil aracının müsaderesine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Mahkemece 26.06.2014 tarihinde, esas hakkında hüküm kurularak dosyadan el çekildikten sonra, dosyanın yeniden ele alınarak verilen nakil aracının müsaderesine yönelik 03.11.2014 tarihli ek karar hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları) somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2- TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Suçta kullanılan nakil aracının müsaderesiyle ilgili bir karar verilmemesi, 4- Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.