Esas No: 2022/6302
Karar No: 2022/7282
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6302 Esas 2022/7282 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki alacak davasında, iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiği iddia edilerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsili talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, istinaf başvuruları sonucunda davanın reddedilen kısmı itibarıyla kesin olduğu ve davacının istinaf başvurusunun usulden reddine, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda da İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. İlgili kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi, 371. maddesi, 369. maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı projelerinde supervisor/çelik montaj formeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ihtilafta yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesinde belirtilen usule uygun açılmadığını, davacının kıdem veya ihbar tazminatı alacağı bulunmadığını, brüt ücretin hesaplanmasında yurt dışında çalışan bir işçi olduğunun dikkate alınması gerektiğini, davacının ücretinin bordrolarda belli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2018 tarihli ve 2016/56 Esas, 2018/207 Karar sayılı kararıyla; iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle sona erdirildiği, söz konusu nedenin kanunda sayılan haklı fesih nedenlerinden olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 15.04.2021 tarihli ve 2018/3217 Esas, 2021/759 Karar sayılı kararıyla; davanın reddedilen kısmı itibarıyla davacı yönünden kesin olduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun usulden reddine, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.06.2021 tarihli ve 2021/6057 Esas, 2021/10342 Karar sayılı ilâmı ile özetle; davanın 05.02.2016 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin davalı tarafa 17.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafından iki haftalık yasal süre içinde olmak üzere 25.02.2016 tarihli ek süre istemli cevap dilekçesinde davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunulduğu, dava tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilerek bulunan 05.02.2011 tarihi öncesindeki fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin zamanaşımına uğradığının açık olduğu, dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmadan söz konusu alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan alacaklar ile bozma konusu olmayan diğer alacaklar bozma öncesinde olduğu şekilde hüküm altına alınmıştır.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; husumetli tanık beyanlarının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, kıdem tazminatına esas teşkil eden brüt ücret hesaplamasının doğru yapılmadığını, fazla çalışma ücreti hesabının hatalı olduğunu, iş sözleşmesinden doğan uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre dava konusu işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.