Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/109
Karar No: 2019/7630
Karar Tarihi: 12.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/109 Esas 2019/7630 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/109 E.  ,  2019/7630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2013 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 22.09.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Dava, mirasçılık belgesinin iptali talebine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davacının murisi miras bırakan ... oğlu ... "ın (nam-ı diğer ... veya ... oğlu) 1890 tarihinde vefat ettiğini, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas, 2012/1845 Karar sayılı veraset ilamı ile mirasçıları ve paylarının karara bağlandığını, Akyurt Tapu Sicil Müdürlüğüne yapılan başvuruda daha önce Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 27/04/1984 tarih ve 1981/430 Esas, 1984/293 Karar sayılı veraset ilamının bulunduğunu ve iki veraset ilamı arasında çelişki olduğundan dolayı işlem yapılmadığını, Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen veraset ilamında tanık dinlenmesi suretiyle mirasçıların tayin edildiğini, nüfus ve atik kayıtlarında mirasçılık sıfatı bulunmayan davalı ..."ın anne baba soybağı bulunmadığı halde mirasçı olarak gösterildiğini belirterek, Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 27/04/1984 tarih ve 1981/430 Esas, 1984/293 Karar sayılı veraset ilamının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, ..."ın anne baba soybağı bulunmadığı halde mirasçı olarak gösterildiği gerekçesiyle veraset ilamının iptalinin talep edildiğini, soybağının olmaması ile ilgili olarak herhangi bir somut delilin sunulmadığı belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
    Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacıların temin ettiği veraset ilamı ile iptali istenen veraset ilamındaki muris ..."ın farklı kişiler olduğunu, sülalenin lakabının ... olduğunu, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas sayılı veraset ilamındaki ... oğlu ... olduğunu, iptali istenen Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 1981/1430 Esas sayılı veraset ilamındaki ..."ın davacılar ile davalının kök murisi ... olduğunu, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi tapusuna kayıtlı taşınmazın 1951 tarihli tapu kaydı ve tescil tutanaklarındaki " ... Mirasçıları" şeklindeki tescil kaydının tarafların ortak murisi olan kök murisin ... olduğunu, davacıların murisi ... kök muris ..."ın ..."dan olma torun olduğunu, tapu kayıtlarındaki ..."ın torun ... olarak yorumlayan davacıların torun ..."ın veraseti ile kök muris ... adına kayıtlı taşınmazları sadece kendi adlarına intikal ettirmek istediklerini, kök muris ..."a ait Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen veraset ilamını iptal ettirmek istemelerinin usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, iptali istenen veraset ilamı dosyasının incelendiğinde, dosyanın uzunca bir safahat geçirdiğini, tayin edilen bilirkişilerce rapor düzenlendiğini, nüfus sicil kayıtları incelenmesi ile birlikte tanıkların dinlendiğini, TMK"nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir." denildiğini, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi nüfusuna kayıtlı kök muris ... adına ... mahallesi tapusuna kayıtlı taşınmazların murisin ölümü (1980 tarihi) ile birlikte mirasçıları arasında fiilen taksim edilerek kullanılmaya başlandığını ve halen müvekkilince kök muris..."dan kendi murislerine, onlardan da miras yolu ile kendilerine intikal eden taşınmazların mirasçı malik sıfatı ile tasarruf ettikleri ve bu durumun öteden beri bu şekilde devam ettiğini, aynı yerde yaşayan davacılar ile davalı bu zamana kadar söz konusu taşınmazların kullanılması ile ilgili birbirlerine karşı itiraz, husumet veya dava konusu olmamasından tarafların iptali istenen veraset ilamında belirtildiği üzere müvekkillerin kök murisi ... mirasçısı olduğunu teyit ettiğini, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas sayılı veraset ilamında müvekkillerinden ... ve kardeşleri ..."ın mirasçıları yönünden yanlış olduğunu, ..."ın bu veraset ilamının 4. sayfasında yer alan ...,... "ın baba bir anne ayrı öz kardeşi olduğunu, verasetin 2. sayfası 3. parağrafında bahsedilen 1912 doğumlu ..."nin müvekkilin annesi olduğunu, ..."nin çocuksuz vefat etmediğini, ..."nin ..."ın 1. eşi olduğunu, bu evlilikten müvekkili ... ile evli vefat eden kardeşi ..."ın doğduğunu, kök muris ..."dan ..."a eşi vasıtasıyla gelen miras 1. eşi müvekkilinin annesi ..."den geldiğini, evli ve çocuklu vefat eden ..."nin mirasının 3/4"ü çocukları ...,... "ya kalması gerektiğini, ... ile kardeşi ..."nın amcaları büyük ..."nin çocukları gibi kayıt edilmek suretiyle nüfus müdürlüğünce yanlış tescil edildiğini, ancak baba bir anne ayrı diğer kardeşleri dahil herkesçe bilindiği üzere müvekkilinin kök murisi ..."ın mirasçısı ... ile eşi ..."dan olma kızı olduğunu, bu durumun düzeltilmesi için Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/7 Esas sayılı dosyası ile soybağının düzeltilmesi davası açıldığını, öncelikle bu davanın bekletici mesele yapılarak davacı tarafından alınan Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas sayılı veraset ilamının ... ve kardeşi ... mirasçıları yönünden yanlış olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... cevap dilekçesinde, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas sayılı veraset ilamı ile Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1981/430 Esas sayılı veraset ilamındaki kişilerin aynı kişiler olmadığını, Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas sayılı veraset ilamında torun ... oğlu ... olduğunu, ancak iptali istenen veraset ilamındaki muris ise bahsi geçen... oğlu ..."ın dedesi ... olduğunu, iptali istenen veraset ilamı ile çıkartılmak istenen veraset ilamının aynı kişiye ait olmadığını, iki ayrı murisin olduğunu, ..."ın mirasçı sıfatı olmadığı iddia edilse de dayanak olarak gösterilen Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1160 Esas sayılı veraset ilamında gösterilen mirasçıların çok daha farklı olduğunu, sadece torun ..."ın mirasçılarını gösterdiğini, ancak Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1981/430 Esas sayılı veraset ilamının ise asıl kök muris dede ..."a ait olduğunu belirterek, iptali istenen veraset ilamındaki muris ile veraset ilamı çıkarttırılmak istenen muris aynı kişiler olmadığından, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27/04/1984 tarih, 1981/430 Esas ve 1984/293 Karar sayılı veraset ilamının iptaline karar verilmiştir.
    Bir kısım davalı vekilllerinin istinaf talebi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince reddedilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalı vekilleri temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir (TMK md.7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, iptali istenilen Altındağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 27/4/1984 tarih ve 1981/430 Esas, 1984/293 Karar sayılı veraset ilamında mirasçı olarak gösterilen
    A) ...,... ’in karısı ...’nin kardeşi ...,
    B) ... oğlu ... oğlu ...’nın;
    1) ... den olma torunu ...’nin kızı ...
    2) ... ‘den olma torunu ...’in kızı ...,
    3) ... den olma torunu 1959’da vefat eden ...’ın, 1989’da ölen kızı ...’tan olma torunu 1999’da ölen oğlu ...’ın eşi ...
    4) ... ’ten olma torunu 1922’de vefat eden torunu ...’in, 1338’de vefat eden ...’nin eşi olup 02.02.2000’de vefat eden ...’ın diğer eşi ...’den olma çocuklarından ... ..., ... ile 1980’de vefat eden kızı ...’ten olma torunları ...,... 1991’de vefat eden torunu ...’ten olma mirasçıları ...,...
    C) ... oğlu ... kızı ...’nin;
    1) ...’dan olma torunu 1949’da vefat eden ...’ın kızlarından 1953’te vefat eden ...’ın mirasçılarından 1990’da vefat eden eşi ...’ın ikinci eşinden olma çocukları ...,...
    3) ...’dan olma torunu ...’in kızı ...’nün oğlu ...
    4) ...’dan olma torunu ...’in kızı ...’in eşi ... Köyü 042 hanede kayıtlı ...
    5) ...’den olma torunu ...’in kızı ... ’in kocası ...’in diğer eşi ...’den olma kızı ...,
    6) ...’den olma torunu ...’in oğlu 1986’da vefat eden ...’in 2005’te vefat eden eşi ...’in ...’dan olma kızı ...
    7) ...’den olma torunu ...’in kızı 1990’da vefat eden ...’in oğlu 2015’te vefat eden ...’nin çocukları ..., ..., ...’nin kendisinden önce 2003’te vefat eden oğlu ...’nin çocukları ...,...
    8) ...’den olma torunu 1943’te vefat eden ...’nın oğlu ...
    9) ... ’den olma torunu 1943’te vefat eden ...’nın oğlu 2018’de ölen ...’ın eşi ..., çocukları ...,...
    10) ... ’den olma torunu 1943’te vefat eden ...’nın kızı 2016’da vefat eden ...’in mirasçılarından ...,...
    11) ...’ten olma torunu 1971’te vefat eden ...’ın oğlu 1996’da ölen ...’ın eşi 2004’te vefat eden ...’ın ...’den olma 2006’da vefat eden kızı ...’ın mirasçıları ...,...,.... ’ın, davada yer almadıkları anlaşılmaktadır.
    Ayrıca davalılardan, ...’nın 15.03.2019, ...’in 18.11.2017, ...’in 24.04.2019, ...’in 18.11.2017, ...’in 05.06.2013, ...’ın 29.03.2018, ...’ın 12.07.2017, ...’ın 10.03.2019, ...’ın 12.05.2019, ...’ın 09.07.2018, ...’ın 25.12.2017, ...’nin 05.01.2018, ...’nin 23.10.2015, ...’ın 04.07.2018, ...’ın 18.07.2019, ...’in 26.11.2017, ...’ın 25.08.2018, ...’ın 02.04.2017’de vefat ettikleri anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş; ..., ...,...’ın kendileri veya mirasçılarının, ..., ...,... ’ın davaya dahil edilmelidir.
    Ayrıca yargılama sırasında vefat eden davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın mirasçılık belgelerinin ilgilisinden teminiyle mirasçıları davaya dahil ettirilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    İlk derece mahkemesince, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, bölge adliye mahkemesince de istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karardan bir örneğin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi