Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10505
Karar No: 2013/252

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10505 Esas 2013/252 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/10505 E.  ,  2013/252 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, kesinleşen işe iade kararı üzerine süresi içerisinde işverene başvuruda bulunmasına rağmen davalı işverence işe iade edilmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı, işe başlatmama tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı işveren davacı işçinin işe iade başvurusu üzerine kanuni süre içerisinde işe davet edildiğini, ancak davacının işe başlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kesinleşen işe iade kararı sonrasında davacının süresi içinde işverene başvurduğu, ancak işveren tarafından işe başlatılmadığı gerekçesi ile davacının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Kıdem ve ihbar tazminatı alacağına yürütülecek faizin başlangıç tarihi taraflar arasında çekişmelidir.
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu fesih tarihine göre işverence ihbar ve kıdem tazminatı ödenmelidir.
    Kıdem tazminatı için faiz başlangıcı, işçinin işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihi olmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmaz.
    İhbar tazminatı bakımından ise, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesihten sonra işverenin temerrüde düşürülmüş olması halinde bu temerrüt tarihi, aksi halde dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmelidir.
    Somut olayda, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda, sunulan delillerden davacı delilleri inandırıcı kabul edildiğinden davacının süresi içerisinde işe iade başvurusunda bulunmasına rağmen işe başlatılmadığına ve kıdem, ihbar, işe başlatmama tazminatları ile yıllık ücretli izin ve boşta geçen süre ücret alacaklarına hak kazandığına ilişkin mahkemenin kabul kararı yerindedir.
    Ancak; davacının 17.02.2010 tarihinde işe başlatılması hususunda işverene başvuruda bulunduğu, 15.03.2010 tarihinde davalı işveren tarafından eylemli olarak işe başlatılmadığı anlaşıldığından, kıdem tazminatı alacağına 15.03.2010 tarihinden itibaren, ihbar tazminatına ise dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, davacının işe iade başvurusunda bulunduğu 17.02.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: 1-Hüküm fıkrasının 1 bendinde yazılı “Davacının talep ettiği, 3.858,00 TL kıdem tazminatı farkının, akdin fesih tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işlemiş olan, bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, sözcüklerinin hükümden çıkartılarak, yerine "3.858,00 TL kıdem tazminatı farkının fesih tarihi olan 15.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" yazılmasına
    2-Hüküm fıkrasının 1 bendinde yazılı “Davacının talep ettiği 3.060,00 TL ihbar tazminatı alacağının, 17/02/2010 temerrüd tarihinden itibaren işlemiş olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," sözcüklerinin hükümden çıkartılarak, yerine "3.060,00 TL ihbar tazminatının, 50,00 TL"sinin dava tarihi olan 17.05.2010 tarihinden, 3.010,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 14.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi