13. Hukuk Dairesi 2016/4732 E. , 2018/11067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 24/11/2014 tarihinde davalıdan 2004 model ... marka ... plakalı aracı 16.500,00 TL bedel karşılığında ... 2. Noterliği"nce düzenlenen araç satış sözleşmesine istinaden satın aldığını, davalının aracında en ufak bir kusurun olmadığını, ustaya ve servise götürmeyin garanti veriyorum, malımın arkasındayım dediğini, davalının bu sözlerine itimat ederek aracı satın aldığını, ancak daha sonra aracın kilometresi ile oynandığını ve aracın motorunun rektefe istediğini ayrıca başkaca bir takım kusurları olduğunu gördüğünü, bunun üzerine davalı ile görüştüğünü, davalının araçtaki kusurları kabul etmediğini, beni istediğin yere şikayet edebilirsin diyerek mağduriyetini gidermediğini, bu nedenlerle davalı tarafından kendisine ayıplı ve kusurlu mal satan ve bu aracıyla ilgili eksiklikleri gidermeye yanaşmayan davalıya aracını iade ederek ... olduğu 16.500,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne davaya konu ayıplı araç bedeli olan 16.500,00 TL"nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, ayıplı aracın davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "bu kanun her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesi tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tüketici yasasında tanımı yapılan satıcı kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece davaya ""Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla"" bakıldığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.