Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12244
Karar No: 2017/2368
Karar Tarihi: 23.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12244 Esas 2017/2368 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasında kumaş alım satımı konusunda yapılan anlaşma sonucu müşterinin davalıya teminat mektubu ve çekleri verdiği, ancak gönderilen kumaşların nitelik ve nicelikte uyuşmadığı için sözleşmenin feshedildiği ve malların iade edildiği belirtilmektedir. İade faturalarının davalının defterlerinde kayıtlı olduğu ancak diğer iade faturalarının defterlere sonradan işlendiği belirtilmektedir. Mahkeme, taraflar arasında uyuşmazlık noktalarının çözüme kavuşturulmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu
- Ticaret Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2016/12244 E.  ,  2017/2368 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl menfi tespit, birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükümlerin asıl ve birleşen davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davacı vek. Av. ... ile asıl ve birleşen davalı vek. Av. ... gelmiş olduğundan hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-

    Davacı vekili (asıl davada), müvekkili ile davalı şirketin çeşitli nitelik ve nicelikte kumaş alımı konusunda anlaştığını, bu anlaşma uyarınca müvekkilinin davalıya teminat mektubu ile toplam 380.000,00 TL bedelli çekler verdiğini, davalının gönderdiği kumaşların kararlaştırılan nitelikte ve nicelikte olmadığını, kilosunun da eksik olduğunu, müvekkilinin bu durumu derhal davalıya bildirdiğini, karşılıklı olarak sözleşmenin feshedildiğini, ancak davalının başkaca kumaşlar göndermeye devam ettiğini, varılan mutabakat gereğince müvekkilinin kendisine gönderilen bütün malları sevk irsaliyesi ile iade ettiğini, davalı tarafça gönderilen ihtarname ile çeklerin ve malların alınmadığının bildirildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere karşılıksız kalan, henüz tahsil edilmeyen 120.000,00 TL bedelli 4 adet çekten ve 50.000,00 TL bedelli teminat mektubundan dolayı borçlu olmadığının tespitine, çeklerin ve teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili (birleşen davada), davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davacı vekili (birleşen davada), müvekkili ile davalı şirketin çeşitli nitelik ve nicelikte kumaş alımı konusunda anlaştığını, bu anlaşma uyarınca müvekkilinin davalıya teminat mektubu ile toplam 380.000,00 TL bedelli çekler verdiğini, davalının gönderdiği kumaşların kararlaştırılan nitelikte ve nicelikte olmadığını, kilosunun da eksik olduğunu, müvekkilinin bu durumu derhal davalıya bildirdiğini, karşılıklı olarak sözleşmenin feshedildiğini, ancak davalının başkaca kumaşlar göndermeye devam ettiğini, varılan mutabakat gereğince müvekkilinin kendisine gönderilen bütün malları sevk irsaliyesi ile iade ettiğini, davalı tarafça gönderilen ihtarname ile çeklerin ve malların alınmadığının bildirildiğini, bu arada davalının icra takibine konulan çekleri tahsil ettiğini, tahsil edilen çek bedelleri 140.000,00 TL için davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili (birleşen davada), davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatı istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında sözlü bir kumaş alım satım sözleşmesi bulunduğu, bu kapsamda davalının davacıya 43 adet fatura karşılığı toplam 732.393,41 TL değerinde kumaşı teslim ettiğinin dosyadaki delillerle sabit olduğu, davacının ise kendisine gönderilen bu kumaşların ayıplı olduğunu ve bu nedenle iade edildiğini iddia ettiği, ancak bu iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, yalnızca davacı tarafça kesilen toplam 297.341,28 TL’lik iade faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bunların dışında davalının ticari defterlerinde başkaca iade faturasının bulunmadığı, iade faturalarında malların ayıplı olduğuna ilişkin bir verinin bulunmadığı, davacının gerek asıl ve gerekse birleşen davadaki iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine, şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava dosyasına sunulan bilirkişi raporlarından, davacı tarafından davalıya kesilen 9 adet iade faturasından 297.341,28 TL bedelli 5 adedinin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 466.034,74 TL bedelli 4 adet iade faturasının ise kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar 466.034,74 TL bedelli 4 adet iade faturası davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmasa da, bu faturaların BA formu ile vergi idaresine davalı tarafça bildirildiği ve daha sonra düzeltme beyannamesi verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça defterlerine kayıtlı olmayan 4 adet iade faturası vergi idaresine bildirildiğinden bu iade faturalarına konu malların davalı tarafça teslim alındığı kabul edilmelidir. Daha sonra düzeltme beyannamesi verilmesi bu sonucu değiştirmeyecektir. Kaldı ki, davalı vekili de 17.06.2015 tarihli celsede bu faturaların defterlerine kaydedildiğini, sonradan çıkartıldığını beyan etmiştir. Mahkemece bu husus gözetilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarını değerlendiren (asıl davaya konu çeklerin teslimi), dosyada bulunan raporlar arasındaki kısmi çelişkileri gideren, taraf iddia ve savunmalarını değerlendiren, taraf ticari defterlerini karşılıklı ve ayrıntılı inceleyen ve değerlendiren, tüm dosyayı kavrayan, hüküm kurmaya elverişli yeni bir rapor ya da ek rapor alınarak gerek asıl dava ve gerekse birleşen dava açısından deliller hep birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ve kısmen eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-birleşen davacı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı- birleşen davalıdan alınarak davacı-birleşen davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi