Esas No: 2022/6303
Karar No: 2022/7382
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6303 Esas 2022/7382 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6303 E. , 2022/7382 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarihli ve 2015/442 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli 2018/4276 Esas, 2020/1916 Karar sayılı kararı ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı doktor olarak çalışmaya başladığını, davacı ile davalı arasında bağıtlanan iş sözleşmesinin 6 ncı maddesine göre davalının davacıya 01.12.2010 tarihi ile 01.12.2011 tarihleri arasında ayda en az net 15.000,00 TL, takip eden 1 inci yılda ayda en az net 16.500.00 TL, 2 nci yılda en az 18.000.00 TL, 3 üncü yılda en az net 19.500.00 TL, 4 üncü yılda 21,000.00 TL, 5 inci yılda 22.500.00 TL, ücret ödeyeceği kararlaştırılmasına rağmen davacıya ortalama aylık 4.000.00 TL net ücret ödendiğini, davacıya yapılan ödemelerin 01.12.2010 tarihinden itibaren banka kanalı ile yapılması sebebiyle yapılan ödemelerin belirgin olduğunu, bu sebeple sözleşme gereği ödenmesi gereken ücret miktarından banka kanalı ile ödenen miktarın mahsubu ile kalan fark tutarı kadar ücret alacağı bulunduğunu belirterek en yüksek banka mevduat faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Şirkette çalışırken şirketi temsil etmekle yükümlü şirket ortağı olduğundan davaya bakma görevinin ticaret mahkemesinde olduğunu, davacının davalı işyerinde kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı olarak 11.05.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, 30.04.2014 tarihinde talebi üzerine emekli olduğunu, tüm hak ediş ve ücret alacaklarının ödendiğini, 16.04.2015 tarihine kadar sosyal destek primi ödeyerek aynı görevinde çalışmaya devam ettiğini, 15.04.2015 tarihinde davacının iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiğini, davacının noter kanalı ile toplam 1.800.000,00 TL talep ettiğini, talebinin kötüniyetli olduğunu, davacıya noter kanalı ile cevap verildiğini, davacının herhangi bir ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarihli 2015/442 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararı ile: "Tarafların 01/12/2010 tarihli iş sözleşmesi sonrası 01/03/2011 tarihli yeni bir iş sözleşmesi akdettikleri, bu sözleşme ile davacının ücretinin 15.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, farklılık arz eden iki sözleşme arasında davacının değişiklik yönündeki açık iradesini geçersiz kılacak herhangi bir iddianın, durumun, hata, hile veya ikrarın söz konusu olmadığı, davacının ortaklık ilişkisi ve iş ilişkisini beraber yürüttüğü, davacıya maaş ödemesi altında banka yoluyla ve ortağı olduğu şirkete her ay düzenli ödemelerin yapıldığı, dosya kapsamında yapılan ödemelerin hangisinin ortaklık ilişkisi, hangisinin iş ilişkisi kapsamında yapıldığına dair kesin bir ayrımın yapılamadığı, davacının eşi ile kendisine ait olduğunu isticvap beyanı ile teyit ettiği ...Sağlık Hizmetleri şirketine yapılan ödemelerin işçilik alacağından yahut ortaklık ilişkisinden kaynaklı olduğunun açıkça ayrıştırılamadığı, davacının yargılamanın aşamalarında bu şirket adına kesilen faturaların öncelikle mal karşılığı olduğunu beyan ettiği, mahkememizce isticvap yoluyla alınan beyanında ise sağlık hizmeti karşılığında fatura kesildiğini bildirdiği, eşi ve kendisine ait olduğu bildirilen ...Sağlık Hizmetleri şirketi tarafından kesilen faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin davacı yanca sunulmadığı, 15.000,00 TL ve üzerinde ücret karşılığı çalışan işçinin her ay 4.000,00 TL karşılığı yıllarca aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, 2011 yılından 2015 yılına kadar ...Sağlık Hizmetleri şirketine net 801.581,08 TL ödeme yapıldığı, sözleşmede kararlaştırılan ücret ile yapılan ödemelerin farklı olduğu iddiası ile ücret alacağı ikame eden davacıya davalı tarafından gerek şahsi, gerek şirket hesabından yapılan ödemeler ile ücretin ödendiğinin kanıtlandığı, yapılan ödemenin ücrete değil davalı ile davacı tarafından oluşturulan hizmet ilişkisi dışında bir ilişkiye dair yapıldığı hususunda ispat yükünün yer değiştirerek davacıya geçtiği, yukarıda anıldığı üzere davacının kesilen faturalara ilişkin öncesinde mal karşılığı olduğunu, sonrasında ise hizmet karşılığında olduğunu beyan ettiği anlaşılmış, ücret alacağının üzerinde yapılan ödemelerin bulunduğu anlaşılmakla yapılan ödemelerin ücrete ilişkin olmadığını davacı yanın ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddine" karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarihli 2015/442 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararının ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli 2018/4276 Esas, 2020/1916 Karar sayılı kararı ile kaldırılması üzerine muhasebeci ve mali müşavirlerden oluşan bilirkişi heyetine yerinde inceleme yetkisi de verilerek alınan 09.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacının dava dışı şirketten sağlık hizmeti adı altında davalı firmaya düzenlemiş olduğu faturalar ve fatura bedeli mukabili bankaya yapılan ödemelerin ücret ödemesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun temel uyuşmazlık olduğu, tarafların 01.03.2011 tarihinde imzalamış olduğu belirli süreli hizmet sözleşmesine dayandığı, sözleşmenin ücret ve hak ediş tutarını düzenleyen 5 inci maddesinin (a), (e) ve (f) bentlerinde hesaplanacak net hak ediş tutarının dava dışı şirketinden davalı firmaya düzenleyeceği fatura ile sağlayacağının hüküm altına alındığı, sonuç olarak davacının davalı ...Sağlık Hiz. Ltd. Şti. arasındaki alacak davasına konu olan ve davacının dava dışı şirketi ...Sağlık Hiz. Medikal Ltd. Şti. faturalarının davalı ...Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.' den ücret ve hak ediş bedellerini gösterdiği ve bu bedellerin dava dışı şirketin banka hesaplarına yatırıldığı yapılan defter ve dosya incelemelerinden tespit edildiği görülmüş, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu uyarınca davacının sözleşmede anlaşılan ücretinin bir kısmını doğrudan hesabına yatırılması, diğer kısmını ise dava dışı ortak olduğu ...Sağlık Hiz. Medikal Ltd. Şti.'ne kesilen faturalar sureti ile tahsil ettiği, 15.000,00 TL ve üzerinde ücret karşılığı çalışan işçinin her ay 4.000,00 TL karşılığı yıllarca aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, 2011 yılından 2015 yılına kadar ...Sağlık Hizmetleri Medikal Ltd. Şti.'ne net 801.581,08 TL ödeme yapıldığı, sözleşmede kararlaştırılan ücret ile yapılan ödemelerin farklı olduğu iddiası ile ücret alacağı ikame eden davacıya davalı tarafından gerek şahsi, gerek şirket hesabından yapılan ödemeler ile ücretin ödendiğinin kanıtlandığı, davacının ücretinin düzenli ödenmemesi üzerine şirket ortağı olarak bu sorunun giderilmesini hızlıca temin edebileceği, buna rağmen ilgili aylarda ücretinin eksik ödendiğinden bahisle herhangi bir itirazda bulunmamasının sözleşmede anlaşılan ücreti dava dışı ...Sağlık Hizmetleri Medikal Ltd. Şti.'ne yapılan ödemeler ile çalıştığı süre boyunca aldığı gerekçesiyle tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine "Tarafların 01/12/2010 tarihli iş sözleşmesi sonrası 01/03/2011 tarihli yeni bir iş sözleşmesi akdettikleri, bu sözleşme ile davacının ücretinin 15.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, farklılık arz eden iki sözleşme arasında davacının değişiklik yönündeki açık iradesini geçersiz kılacak herhangi bir iddianın, durumun, hata, hile veya ikrarın söz konusu olmadığı, davacının ortaklık ilişkisi ve iş ilişkisini beraber yürüttüğü, davacıya maaş ödemesi altında banka yoluyla ve ortağı olduğu şirkete her ay düzenli ödemelerin yapıldığı, dosya kapsamında yapılan ödemelerin hangisinin ortaklık ilişkisi, hangisinin iş ilişkisi kapsamında yapıldığına dair kesin bir ayrımın yapılamadığı, davacının eşi ile kendisine ait olduğunu isticvap beyanı ile teyit ettiği ...Sağlık Hizmetleri şirketine yapılan ödemelerin işçilik alacağından yahut ortaklık ilişkisinden kaynaklı olduğunun açıkça ayrıştırılamadığı, davacının yargılamanın aşamalarında bu şirket adına kesilen faturaların öncelikle mal karşılığı olduğunu beyan ettiği, mahkememizce isticvap yoluyla alınan beyanında ise sağlık hizmeti karşılığında fatura kesildiğini bildirdiği, eşi ve kendisine ait olduğu bildirilen ...Sağlık Hizmetleri şirketi tarafından kesilen faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin davacı yanca sunulmadığı, 15.000,00 TL ve üzerinde ücret karşılığı çalışan işçinin her ay 4.000,00 TL karşılığı yıllarca aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, 2011 yılından 2015 yılına kadar ...Sağlık Hizmetleri Medikal Ltd. Şti'ne net 801.581,08 TL ödeme yapıldığı, sözleşmede kararlaştırılan ücret ile yapılan ödemelerin farklı olduğu iddiası ile ücret alacağı ikame eden davacıya davalı tarafından gerek şahsi, gerek şirket hesabından yapılan ödemeler ile ücretin ödendiğinin kanıtlandığı, yapılan ödemenin ücrete değil davalı ile davacı tarafından oluşturulan hizmet ilişkisi dışında bir ilişkiye dair yapıldığı hususunda ispat yükünün yer değiştirerek davacıya geçtiği, yukarıda anıldığı üzere davacının kesilen faturalara ilişkin öncesinde mal karşılığı olduğunu, sonrasında ise hizmet karşılığında olduğunu beyan ettiği anlaşılmış, ücret alacağının üzerinde yapılan ödemelerin bulunduğu anlaşılmakla yapılan ödemelerin ücrete ilişkin olmadığını davacı yanın ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarihli 2015/442 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararının ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli 2018/4276 Esas, 2020/1916 Karar sayılı kararı ile kaldırılması üzerine muhasebeci ve mali müşavirlerden oluşan bilirkişi heyetine yerinde inceleme yetkisi de verilerek alınan 09.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacının dava dışı şirketten sağlık hizmeti adı altında davalı firmaya düzenlemiş olduğu faturalar ve fatura bedeli mukabili bankaya yapılan ödemelerin ücret ödemesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun temel uyuşmazlık olduğu, tarafların 01.03.2011 tarihinde imzalamış olduğu belirli süreli hizmet sözleşmesine dayandığı, sözleşmenin ücret ve hak ediş tutarını düzenleyen 5 inci maddesinin (a), (e) ve (f) bentlerinde hesaplanacak net hak ediş tutarının dava dışı şirketinden davalı firmaya düzenleyeceği fatura ile sağlayacağının hüküm altına alındığı, sonuç olarak davacının davalı ...Sağlık Hiz. Ltd. Şti. arasındaki alacak davasına konu olan ve davacının dava dışı şirketi ...Sağlık Hiz. Medikal Ltd. Şti. faturalarının davalı ...Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.' den ücret ve hak ediş bedellerini gösterdiği ve bu bedellerin dava dışı şirketin banka hesaplarına yatırıldığı yapılan defter ve dosya incelemelerinden tespit edildiği görülmüş, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu uyarınca davacının sözleşmede anlaşılan ücretinin bir kısmını doğrudan hesabına yatırılması, diğer kısmını ise dava dışı ortak olduğu ...Sağlık Hiz. Medikal Ltd. Şti.'ne kesilen faturalar sureti ile tahsil ettiği, 15.000,00 TL ve üzerinde ücret karşılığı çalışan işçinin her ay 4.000,00 TL karşılığı yıllarca aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, 2011 yılından 2015 yılına kadar ...Sağlık Hizmetleri Medikal Ltd. Şti.'ne net 801.581,08 TL ödeme yapıldığı, sözleşmede kararlaştırılan ücret ile yapılan ödemelerin farklı olduğu iddiası ile ücret alacağı ikame eden davacıya davalı tarafından gerek şahsi, gerek şirket hesabından yapılan ödemeler ile ücretin ödendiğinin kanıtlandığı, davacının ücretinin düzenli ödenmemesi üzerine şirket ortağı olarak bu sorunun giderilmesini hızlıca temin edebileceği, buna rağmen ilgili aylarda ücretinin eksik ödendiğinden bahisle herhangi bir itirazda bulunmamasının sözleşmede anlaşılan ücreti dava dışı ...Sağlık Hizmetleri Medikal Ltd. Şti.'ne yapılan ödemeler ile çalıştığı süre boyunca aldığı gerekçesiyle tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı tarafından ibraz edilen ve yürürlüğe konulmadığı gibi imza eksikliği bulunan 01.03.2011 tarihli sözleşmenin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, faturalarda davalıya teslim edilen “mal” bedeli kesildiğinin yazılı olduğunu, bu resmi belgelere göre bir mal teslimi söz konusu olup, davalının defterlerine itirazsız kayıt edildiğini ve bu teslim edilen malın bedelinin faturayı kesen dava dışı şirkete ödendiğini, deftere işlediği hususların defter sahibinin aleyhine yazılı ve kesin delil teşkil ettiğini, bu nedenle davacının aylık ücretlerinin adı geçen dava dışı şirkete ödendiğinin kabul edilemez olduğunu ileri sürerek yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davada asıl uyuşmazlığın davalı işveren tarafından “sağlık hizmeti” açıklaması ile düzenlenen faturalar uyarınca davacı işçinin ortağı olduğu dava dışı şirkete banka aracılığı ile yaptığı bu fatura ödemelerinin ücret ödemesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplandığı, bu bağlamda özellikle davacı asilin isticvap beyanı ile davacı vekilinin ilk önce “tıbbi malzeme” karşılığında tanzim edilen faturalar (mal satışı) nedeniyle dava dışı şirkete ödeme yapıldığını iddia ederken, müvekkilinin isticvap beyanının alındığı duruşmadaki kendi beyanları yanında faturalarda mal satışı/ tıbbi malzeme satışı değil, sağlık hizmeti açıklaması ile düzenlendiği, davacının ibraz ettiği iş sözleşmesinin davalı tarafça kabul edilmemiş olması, davacının bu sözleşmede hem işçi hem de işveren sıfatıyla imzalaması ancak akabinde işverenin ibraz ettiği iki tane iş sözleşmesinden son tarihli olan 01.03.2011 tarihli iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümleri ile Dairenin gönderme kararı sonrası aldırılan mali müşavir/muhasebeci üç kişilik bilirkişi heyeti raporundaki tespitlerin yerinde görüldüğü, dolayısıyla dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın isabetli olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacı tarafından ibraz edilen sözleşmenin geçerli tek sözleşme olduğunu ve sözleşmede belirtilen ücret ödemelerinin banka kayıtlarına göre eksik ödendiğinin açık olduğunu, davalı tarafça ibraz edilen sözleşmenin Yönetim Kurulu Üyesi H. H. Hanım tarafından imzalanmadığından geçersiz olduğunu ve yürürlük kazanmadığını, kendisine sözleşme gereği ödenecek ücretin açık olduğunu belirterek İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının kaldırılmasına karar verilerek davanın kabulü yönünde bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında hangi iş sözleşmesinin geçerli olduğu ve sözleşmeye göre davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 ve devamı "ücret" ile ilgili hükümleri, 6100 sayılı Kanun.
3. Değerlendirme
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında bağıtlanan 01.12.2010 tarihli iş sözleşmesinin 6 ncı maddesine göre davalının davacıya 01.12.2010 tarihi ile 01.12.2011 tarihleri arasında ayda en az net 15.000,00 TL, takip eden 1 inci yılda ayda en az net 16.500.00 TL, 2 nci yılda en az 18.000.00 TL, 3 üncü yılda en az net 19.500.00 TL, 4 üncü yılda 21,000.00 TL, 5 inci yılda 22.500.00 TL, ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve ücretlerinin eksik ödendiğini belirterek dava açmış davalı işveren ise 01.03.2011 tarihinde imzalanan sözleşmenin geçerli olduğunu beyan etmiştir.
Sözleşme imza tarihi itibarıyla daha sonraki tarihli sözleşme davalı tarafça ibraz edilen 01.03.2011 tarihli sözleşme olup davacı tarafından da imzalanmıştır. Davacının ücret alacağı bu sözleşme hükümlerine göre belirlenmelidir.
Sözleşmenin Ücret ve Hak Ediş başlıklı V. maddesinde:
"a. DOKTOR un alacagi ucret 15000 (ONBEŞBİN) TL dır.
b. DOKTOR'un SGK ile protokolü tamamlandığı gün itibariyle ücreti tahakkuk etmeye
başlayacaktır.
c. DOKTOR, mesai saatleri dışında (acil durumlarda ve takip ettiği hastanın tedavisinin mesai saati dışına sarkması gibi zorunlu durumlarda) vermek zorunda oldugu
hizmet için hak edişin haricinde her ne ad altında olursa olsun ek bir ücret talep edemez.
d. DOKTOR ücretleri çalışma ayından bir sonraki ay içerisinde genel müdürlüğün belirleyeceği günde ödenecektir.
e. DOKTOR" un yapmış olduğu tüm işlemlere ( SUT ile birlikte alınan nakit fark ücretleri ve ücretli hastalardan alınan nakit tutarlar toplamı) ait KDV dahil oluşan cirodan hastane stoklarından kullanılmış olduğu ilaç ve tıbbi sarf ürünlerin satış tutarı düşürüldükten sonra kalan cironun % 25'i hesaplanır , Madde V. a) bendinde yazılı ücreti hesaplanan hak ediş tutarından çıkarılarak kalanı net hak ediş olarak ödenir.
f. Doktor ile ay bitiminden sonraki on gün içinde karşılıklı olarak hak ediş mutabakatına varılacaktır. Ücret bordrosu karşılığında hesabına yatırılacak bedel mutabık olunan hak ediş rakamından çıkarılarak kalan meblağa (varılan mutabakat sonucunda aylık toplam alacağı bedel 10.000.00(onbin) TL'nin altında olan doktor alacağı bedel+KDV 10.000 (onbin) TL ve üzerinde toplam alacağı olan doktor alacağı rakama KDV dahil fatura kesecektir.) kurmuş olduğu muayenehaneden serbest meslek makbuzu kesecektir. Kestiği bedel muayenehanesine ait kendisi tarafından yazılı olarak bildirilecek yasal bir hesaba yatırılacaktır.
g. Ay içerisinde DOKTOR'un çalışmadığı günler, anılan ücretten, ücretin üstünde hak edişi mevcutsa hak edişten indirilir.
h. DOKTOR' un hak edişi ücretinin ücretinin üzerinde olursa ilk önce ücretin altında hak ediş elde ettiği ay olup olmadığına bakılacak varsa öncelikle o ayların hak edişlerini ücrete tamamlanması esasıyla hak ediş ödemeleri yapılacaktır. (Bu hesaplamada son aydan geriye gidilerek geçmiş altı ayın hak edişleri dikkate alınacaktır.)" şeklinde ücrete yönelik düzenleme bulunduğu görülmektedir.
Bu düzenleme dikkate alındığında ücretin fix ücret ve hak edişten oluşacağı görülmektedir. Davacının dava dışı ...Sağlık Hiz. Medikal Ltd. Şti.'ne kestiği sağlık hizmeti konulu faturaların hak ediş ödemeleri olduğunda tereddüt bulunmamaktadır.
Sözleşme hükmüne göre cironun % 25' i hak edişten (a) bendindeki ücret düşülerek kalanının net hak ediş olarak ödeneceği öngörülmüştür. Sözleşme hükmüne göre hak ediş ve aylık ücret ödemelerinin usulüne uygun olarak ödenip ödenmediği, ödenmemişse davacının ne kadar ücret alacağının bulunduğu hususunda 01.03.2011 tarihli sözleşme esas alınarak sağlık sektörü işlerinden anlayan mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla davacının yaptığı tüm işlemlere ait işveren kayıtları yerinde incelenerek aylık ciro ve hak ediş tutarı ile aylık ödenmesi gereken ücret tutarından banka kaydında maaş açıklamasıyla ödenen tutarların ve sağlık hizmeti konulu faturaların mahsubuyla bakiye ücret alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.