Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6567
Karar No: 2022/7267
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6567 Esas 2022/7267 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6567 E.  ,  2022/7267 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2020 tarihli ve 2019/885 Esas, 2020/690 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2020/3090 Esas, 2021/904 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve eksikliğin giderilerek sonucuna göre yeniden karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Kurum bünyesinde Şirketin asıl işi niteliğindeki kömür üretim faaliyeti işinde çalıştığını, işçi temininin muvazaalı olduğunu, davacının baştan beri davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini, 2016 yılının başında müvekkilinin muvafakatı alınmadan ücretinin düşürüldüğünü, bu nedenle bir kısım işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek fark ücret ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile Kurum arasında herhangi bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, Kurumun ihale makamı olması sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davacının ilave tediye alacağı hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ile taşeron şirketler arasında imzalanan ihale sözleşmelerinin muvazaalı olduğu, davacının Kurum işçisi sayılması sebebiyle ilave tediye ücretine hak kazandığı, ücretin düşürülmesi iddiasına ilişkin olarak dosya kapsamında davacının muvafakatinin alındığı ya da yeni bir iş sözleşmesi yapıldığına dair yazılı herhangi bir belge sunulmadığı, işçinin rızası olmadan ücretinin düşürülmesi mümkün olmadığından davacının fark ücret alacağına da hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; husumet, kesin hüküm, hukuki yarar yokluğu itirazı ile zamanaşımı definin dikkate alınmadığını, davacının sendika üyeliğinin Kuruma bildirilip bildirilmediğinin araştırılmadığını, Kurumun ihale makamı olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, eksik araştırma ile karar verildiğini, alacaklara brüt değil net olarak hüküm altına alınması gerektiğini, faiz türünün hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihale ile verilen yeraltı kömür üretimi ve galeri açma işinin davalının asıl işi olduğu, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olmadığı, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4' üncü maddesinin (b) bendinde belirtilen şekilde geçerli asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulma şartının gerçekleşmediği, davacının baştan itibaren asıl işveren olan davalının işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği ve ilave tediye alacağına hak kazandığı, asgari ücret artış oranı nedeniyle oransal olarak davacının ücretinin düşürüldüğü ve bu konuda muvafakatinin bulunmadığı bu nedenle Mahkemece ücret farkı alacağına hükmedilmesi yerinde olduğu, hesaplanan alacaklar bakımından zamanaşımı süresinin dolmadığı, alacakların brüt olarak hüküm altına alınmasında yasaya aykırı bir durum olmadığı, alacak tutarlarının tespiti için alının bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu, yine yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti bakımından Mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; husumet itirazlarının olduğunu, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davacının çalıştığı ihaledeki işin yardımcı iş olduğunu, ücretlerin firmalarca belirlendiğini, davacının ücretlerinin düşürüldüğünü iddia ettiği dönemde farklı şirketlerde çalıştığını, her dönem başlangıcında yüklenici firmayla yeni iş sözleşmesi imzaladığını, bu nedenle davacının muvafakati alınmadan ücretinin düşürüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını, harçların tamamından sorumlu tutulmalarını kabul etmediklerini ve vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının muvafakati alınmadan ücretinin düşürülüp düşürülmediği noktalarında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    1. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan işçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun
    'un 1 inci maddesi şöyledir;
    "Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır."

    2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin altıncı fıkrası şöyledir:
    "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

    3. 4857 sayılı Kanun’un "Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi" kenar başlıklı 22 nci maddesi şöyledir:
    " İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
    Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz. "

    4. 4857 sayılı Kanun'un "Ücretten indirim yapılamayacak haller" kenar başlıklı 62 nci maddesi şöyledir:
    "Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz."

    5. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:
    "Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır."


    3. Değerlendirme
    1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Alt işveren, bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlara göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir.

    3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nde asıl iş "mal veya hizmet üretiminin esasını oluşturan iş" olarak tanımlanırken, yardımcı iş "İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iş" olarak tanımlanmıştır.

    4. Dosya içerisinde mevcut hizmet alım sözleşmelerinden ihale konusu işin "..., GLİ Açık ocaklarında çalışan 7820 Marion Dragline Elektrikli Ekskavatör(40 Yd3) 1 Adet, 2300 XP P&H Showel Elektrikli Ekskavatör(20 Yd3) 5 Adet ve 1900 AL P&H Showel Elektrikli Ekskavatör(10 Yd3) 7 Adet Elektrikli Ekskavatörün 1 yıl(366 Takvim Günü) süreyle 1 kişi Makine Mühendisi, 1 kişi Elektrik Mühendisi, 2 kişi Makine Teknikeri, 1 kişi Elektrik Teknikeri, 14 kişi Mekanik bakımcı, 9 kişi Elektrik Tamir-Bakımcı, 3 kişi Kaynakçı, 10 kişi İş Makine Yağcı olmak üzere toplam 41 kişiye teknik şartnamede belirtilen tamir-bakım işlerinin yaptırılması ve şoförüyle birlikte 4x4 pikap, kamyonet ve minibüs kiralaması işi” olduğu anlaşılmaktadır.

    5. Söz konusu periyodik bakım ve onarım ihalesinde kaynakçı olarak çalışan davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun şekilde çalıştırıldığı, alt işverene verilen işin doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir iş olmayıp yardımcı iş kapsamında olduğu, davalı Kurum ile diğer dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu anlaşılmaktadır.

    6. Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen davacı tanıkları; davacının kaynakçı olarak çalıştığını, arıza üzerine durumun makine sicil birimine bildirildiğini, makine sicil biriminin ise yüklenici firmanın teknik personeline arızayı ilettiğini, iletilen arızanın yüklenici firma işçileri tarafından giderildiğini beyan etmişlerdir.

    7. Davalı Kurum tarafından dava dışı şirketlere verilen iş yardımcı iş niteliğindedir. Yardımcı işin bir kısmının alt işverene verilmesi mümkündür. Başka bir anlatımla, hizmet alımı yapılan yardımcı işte hem asıl işverenin hem de alt işveren işçisinin çalışması asıl işveren alt işveren ilişkinin geçerliliğine halel getirmez. Bu itibarla davalı ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının davalı Kurumun işçisi olduğuna ilişkin tespit yerinde değildir. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi olduğunun tespitine yönelik talebinin ve ilave tediye alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi