3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1048 Karar No: 2019/8560 Karar Tarihi: 17.04.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1048 Esas 2019/8560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından değerlendirilen kararda, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediği için, TCK'nin 29. maddesi gereği asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği, ancak yanlış hesaplama sonucu sanığın \"2 yıl 1 ay\" yerine \"1 yıl 13 ay\" hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanığın neticeten 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri TCK'nin 29. ve 62. maddeleridir.
3. Ceza Dairesi 2019/1048 E. , 2019/8560 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken, yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması ve yine hükmolunan "2 yıl 6 ay" hapis cezası üzerinden TCK"nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında, hatalı hesaplama sonucu sanığın "2 yıl 1 ay" yerine "1 yıl 13 ay" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç cezanın kazanılmış hak gereğince "1 yıl 15 güne" indirilmesi gerektiğinden, sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak, Dairemizin 28.09.2016 tarih, 2016/1820 Esas - 2016/16464 Karar sayılı bozma ilamından önce sanığın neticeten "1 yıl 15 gün" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; söz konusu kararın yanlızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması gerektiği belirtildiği halde; bozma ilamından sonra kurulan hükümde, neticeten "1 yıl 13 ay" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanığın kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesi gereğince, hükmün TCK"nin 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere "Ancak ilk hüküm yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olup, aleyhe temyiz bulunmadığından ve bu durum ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğundan, sanığın neticeten 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına," şeklinde fıkranın eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.