Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/2678 Esas 2013/3622 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2678
Karar No: 2013/3622

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/2678 Esas 2013/3622 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/2678 E.  ,  2013/3622 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... İnşaat Asansörleri Endüstri Malzemeleri Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm, davalı ... İnşaat Asansörleri Endüstri Malzemeleri Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- İş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26’ncı maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiş olması; 26. maddedeki anılan cümlenin iptali ile Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, gelirde meydana gelen artışları da içerir şekilde hesaplama yapılarak hüküm kurulmuş ise de; tazminine hükmedilen miktarın, bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirlerin davalıların kusuru karşılığını oluşturan kısmını aşmamış
    bulunmasına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, davaya konu bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirler, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan zarar toplamının davalıların kusur karşılığından bakiye kalmadığı halde; fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç: Hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına” ibaresinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı şirketten alınmasına, 01.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.