11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3912 Karar No: 2019/1914 Karar Tarihi: 25.02.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3912 Esas 2019/1914 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına referans verilerek, farklı bir olayın söz edilmesinin olay hakkında ayrı bir dava açıldığı anlamına gelmediği belirtilmiştir. Sanık, Suriyeli bir kişinin kızı olarak kendini tanıtarak sahte kimlikle pasaport düzenlemiş ve kullanmıştır. Sanığın eylemleri zincirleme ve kül olarak iştirak halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmuştur. Kararda, soybağını değiştirme suçuna azmettirme düşüncesi bozma sebebi olarak kabul edilmemiştir. Kararda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi, TCK'nin 204/1. maddesi ve TCK'nin 231. maddesi gösterilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2017/3912 E. , 2019/1914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca, hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.06.1999 gün ve 137/146 sayılı kararı ile buna benzer kararlarında da belirtildiği üzere, bir olayın açıklanması sırasında bir başka olaydan bahsedilmesinin, o olay hakkında da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, 14.05.2013 tarih ve 2013/8431 sayılı iddianame ile sanık ... hakkında “soy bağının değiştirilmesi” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, iddianame anlatımında, sanık hakkındaki eylemlerin Suriye uyruklu ... isimli şahsı dosyada sanık olarak yargılanan ... isimli şahsın kızı olarak nüfusa tescili sonrası kimlik düzenlettirme ve sonrasında bu kimliği kullanarak Viranşehir İlçe Emniyet Müdürlüğüne müracaat etmek suretiyle pasaport düzenlettirip kullanma olarak tarif edildiği ve bu anlatımla uyumlu şekilde de iddianamede sevk maddesi olarak TCK nin 204/1. maddesinin gösterildiği anlaşıldığından, sanığın eylemlerinin kül olarak iştirak halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki sanığın eyleminin TCK"nin 231 maddesine göre soybağını değiştirme suçuna azmettirme olduğu yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı nedenin bulunmadığı, artırıcı nedenin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanığın savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.