5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/7701 Karar No: 2015/10516 Karar Tarihi: 16.04.2015
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7701 Esas 2015/10516 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/7701 E. , 2015/10516 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2013/70399 MAHKEMESİ : Çorum Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 22/09/2011 NUMARASI : 2009/378 Esas, 2011/235 Karar SUÇ : Zimmet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Suçtan zarar gören ve kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen H.. H.. vekilinin katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK"nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık Yüksel’in aşamalardaki savunmalarında muhasebe işlerine ilişkin olarak yeterli bilgisinin olmaması nedeniyle .. Belediyesi"nde çalışan muhasebeci arkadaşı E.. A..’ın üçer aylık dönemlerde kendisine yaptığı yardımlarla belgeleri düzenlediğini ifade etmesi, 30/05/2008 tarihli araştırma raporunda İller Bankası"ndan Belediye Başkanlığı hesabına gönderilen 20.765,64TL miktarındaki paranın 14/04/2008 tarihinde, 7.369,20TL miktarındaki paranın ise 18/04/2008 tarihinde bankadan çekildiği halde 2008 yılı Nisan ve Mayıs aylarında Belediye giderlerine ilişkin herhangi bir ödeme belgesi düzenlenmediği ifade edilmekle beraber Belediye"nin niteliği gereği bu sürelerde harcama yapılmadığının kabulünün mümkün olmaması, bu rapordan sonra düzenlenen 18/07/2008 tarihli araştırma raporu ve mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da bu giderlere ilişkin ödeme emirlerinin 12/07/2008 tarihinde düzenlendiğinin ifade edilmesi karşısında, öncelikle daha sonra düzenlendiği ifade edilen ödeme emri ve eklerinin tasdikli suretlerinin dosya arasına getirilmesi, resmi harcamalar dışında kalan giderler varsa ödeme yapılan kişilerin ödeme zamanına ilişkin tanık olarak beyanlarının alınması, sanık Yılmaz’ın beyanında adı geçen E.. A..’ın da dinlenilmesinden sonra iddianamede geçen tüm isnatların irdelenmesi, çekilen paraların zamanında ödenmesine rağmen buna ilişkin ödeme emirlerinin geç düzenlenmesinin zimmet suçunu oluşturmayacağı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre suç vasfının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, sanık Hüseyin’in sübutu kabul edilen eyleme ne suretle iştirak ettiği de gerekçelendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; Eylemin kullanma zimmeti olarak kabul edilebilmesi için failin görevi gereği yasal olarak kendisine tevdii edilen parayı belli bir süre kullanıp hakkında herhangi bir uyarı, ihbar, şikayet, denetim veya soruşturma olmaksızın kendiliğinden yatırması gerektiği cihetle sübutu kabul edilen eylemin kullanma olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi, Kullanma zimmetinde suçun konusunu geçici süreyle kullanılıp iade edilen paradan elde edilen nemanın oluşturduğu gözetilip “nema miktarı” hesaplatılarak TCK’nın 249. maddesinin sanıklar hakkında uygulama olanağının bulunup bulunmadığının da karar yerinde tartışılması gerektiğinin nazara alınmaması, Suça konu paraların değişik zamanlarda çekilerek sanıkların üzerlerinde kaldığının kabul edilmesi karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.