Esas No: 2022/6670
Karar No: 2022/7435
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6670 Esas 2022/7435 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6670 E. , 2022/7435 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ...Ş.'ye bağlı...Termik Santrali İşletme Müdürlüğünde davalı Kurumun özelleştirildiği 22.06.2015 tarihine kadar çalıştığını, ... Sendikasına üye olduğunu, davacının üyeliği Sendika tarafından kabul edilerek davalı ...Ş.’ye bildirildiğini, davalı Şirketin davacının üyelik formunu personeli olmadığı gerekçesiyle iade ettiğini, davacının sendikaya kayıtlı olarak çalışmış olduğu dönem içerisinde davalı tarafından toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmadığını, davacının çalıştığı süre boyunca davalı Şirketin emir ve talimatlarına bağlı olarak kadrolu işçi ile aynı işi yaptıklarını, işyerinde taşeronlar kullanılmak suretiyle muvazaalı ve kanuna karşı hileli bir şekilde davacının da aralarında bulunduğu işçilerin davalı Şirkete bağlı işçilere nazaran haklarının kısıtlandığını, bu doğrultuda ... l. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine açılan davanın kabul edildiğini ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, sonraki süreçte davacının aynı işyerinde aynı statüyle çalışmaya devam ettiğini iddia ederek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan aylık ücret farkı alacağı, ikramiye, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı, sosyal yardım, vardiya tazminatı, giyim yardımı, gıda yardımı ve elektrik yardımı alacakları ile kıdem tazminatı fark alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunmuş, davacının müvekkili Teşekkülden hizmet alımı ihalesini alan firmaların işçisi olarak çalıştığını, muhatabının ihaleyi alan müteahhit firma olduğunu, davacının toplu iş sözleşmesinin 2 nci maddesinde belirtilen kapsamda bulunmadığını, davacının taleplerinin hakkın kötüye kullanımına ve haksız kazanç teminine yönelik olduğunu, ... Sendikasının davacının üyeliğini usulsüz olarak kabul ettiğini, muvazaa iddiasının kabul edilemeyeceğini, Ana Statü'nün 6 ncı maddesine göre Teşekkülün asıl amaç ve faaliyetinin elektrik enerjisi üretmek olduğunu, mevzuat hükümleri ve usule uygun şekilde ihale yolu ile hizmet alımı yapıldığını, muvazaa iddiasına dayanak teşkil edecek hiçbir durumun mevcut olmadığını, davacının elektrik işinin bölünmesi suretiyle var edilen bir işte çalışmasının söz konusu olmadığını, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal mahiyetteki kararlarında muvazaa iddiasının gerçek olmadığının kanıtlandığını, Yüksek Mahkeme Kararları doğrultusunda müvekkili Kurumun sorumluluğundan söz edilemeyeceği gibi davacının Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden faydalanamayacağının açık olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2019 tarihli ve 2019/652 Esas, 2019/594 Karar sayılı kararıyla davalı ile dava dışı şirketler arasında muvazaalı ilişki bulunduğu, toplu iş sözleşmesi üyeliğinin sona erdiğine dair bir kayıt bulunmayan davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 94 sayılı İLO sözleşmesi gereği ve 15. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin art etkisi nedeniyle toplu iş sözleşmesinden faydalanmasına engel bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 15.09.2020 tarihli ve 2019/4836 Esas, 2020/1314 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.02.2021 tarihli ve 2020/7864 Esas, 2021/4874 Karar sayılı ilâmı ile asıl alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığının yeniden araştırılması gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Sonuç olarak dosya kapsamında bulunan ve kesinleşen ... 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi ilamı, mahkememizce 2016/146 Esas Sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ve sonuç olarak mahkememizce bozma ilamından sonra yapılan keşif birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile taşeronlar arasında yapılan ihale sözleşmelerinin farklılık arz etmediği, işin tanımı ve yapılan işin niteliğinin değişmediği, imzalanan ihale sözleşmelerinde davalının firma üzerindeki etkisinin asıl işveren alt işveren ilişkisinin ötesinde olduğu, verilen işim yardımcı iş niteliğinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davalı ile taşeronlar arasında imzalanan ihale sözleşmelerinin muvazaalı olduğu kabul edilmiştir.
... davacının iş akdinin işverenlikçe haklı bir neden olmaksızın tek taraflı olarak feshedilmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalı vekilinin özelleştirme ve özelleştirmeye bağlı devir nedeniyle feshe bağlı hakların talep edilemeyeceği yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Nitekim, ... BAM 3.HD. 2018/2313E., 2018/2339K. Sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu itibarla davacının kıdem tazminatına hak kazandığı değerlendirilmiştir. ...
..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; muvazaalı ilişkinin ispatlanmadığını, mevzuattaki son değişikliklerin ve bu konuda verilen son dönem mahkeme kararları dikkate alındığında muvazaa iddiasının temelsiz kaldığını, davacının geçerli bir sendika üyeliğinin bulunup bulunmadığının açık olmadığını, davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanamayacağını, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, yıllık izinden hakkaniyet indirimi yapılmadığını, faiz başlangıç ve oranlarını da kabul etmediklerini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl- alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve bu bağlamda davacının asıl işveren işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.01.2020 tarihli ve 2019/8066 Esas, 2020/267 Karar sayılı; 14.01.2020 tarihli ve 2019/8069 Esas, 2020/270 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1.Somut uyuşmazlıkta; aynı hizmet alım sözleşmeleri ile çalışan işçilerin açmış oldukları davalarda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla sabit olduğu (Bkz. 9. HD, 2019/8066 E., 2020/267 K.; 2019/8095 E.,2020/296 K. sayılı kararları) ve dava konusu alacakların da muvazaa tespiti yapılan ve kesinleşen döneme ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
2. Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamındaki deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararı sonuç itibarıyla doğru olduğundan davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının (1) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ilave bu gerekçeyle ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.