Esas No: 2022/6541
Karar No: 2022/7428
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6541 Esas 2022/7428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işverenin alt işverenleri bünyesinde çalışan davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkeme, davalının ihale makamı olduğunu ve davacının alt işverenleri aracılığıyla çalıştığı süreyi dikkate alarak, davacının ilk çalışma döneminin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz başvurusu sonrasında Yargıtay, davacının ilk dönem çalışması için talep ettiği izin alacağının zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı bir şekilde kabul edildiğine hükmetmiştir. Bu nedenle karar tekrar bozulmuştur. 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun zamanaşımı hükümleri kararda açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde aşçı ve garson olarak çalıştığını, alt işverenler ile davalı arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının asıl iş kapsamında çalıştırılmadığını, davalının ihale makamı olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilâmına uyularak davacının davalı asıl işverenin alt işverenleri nezdindeki makul süreyi aşan kesintili çalışma dönemi nedeniyle oluşan iki ayrı çalışma dönemi olduğu ve bu dönemlerin sonundaki ücret miktarlarının dikkate alındığı, dava tarihi olan 18.09.2013 tarihi itibari ile her iki döneme ilişkin dava konusu alacak taleplerinin mülga 1475 sayılı İş Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca zamanaşımına uğramadığı, davacının ilk çalışma döneminin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiği hususunun da davalı Şirket tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Yargılamanın geldiği bu safhada yıllık ücretli izin alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemenin ilk kararı, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması için bozulmuş, bilahare bozmaya uyularak verilen karar da, davacının 07.11.2001-30.06.2007 ile 17.04.2009-25.05.2010 tarihleri arasında iki ayrı dönem çalışması bulunduğu ve bu çalışma dönemlerinin her biri için, o dönemdeki çalışma süresi ve ücret miktarı ile sınırlı olarak zamanaşımı savunması da gözetilerek alacaklarının hesaplanması için tekrar bozulmuştur.
Bu defa Mahkemece bozmaya uyarak yapılan yargılamada, hükme esas alınan rapor ile davacının ilk dönem çalışmasının 5 yıl, 7 ay, 24 gün olduğu, bu hizmet süresine göre 68 gün, ikinci dönem için 1 yıl, 1 ay, 9 günlük hizmet süresine göre de 14 günlük yıllık izine müstehâk olduğu kabul edilip toplam 82 gün için brüt 2.419,40 TL yıllık izin alacağı hesaplanmıştır.
Oysaki davacının ilk çalışma dönemi 30.06.2007 tarihinde sona ermiştir. İlk iş sözleşmesinin sona erdiği tarihe göre yıllık ücretli izin alacağı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup eldeki davanın 18.09.2013 tarihinde açılmasına göre bu dönem açısından izin alacağının zamanaşımına uğradığı açıktır.
Dolayısıyla Mahkemece davacının ilk dönem çalışması için talep ettiği izin alacağının zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm altına alınması hatalı olup salt bu nedenle kararın tekrar bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.