Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2399
Karar No: 2019/4947
Karar Tarihi: 27.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2399 Esas 2019/4947 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2399 E.  ,  2019/4947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/06/2016 tarih ve 2015/101-2016/512 sayılı kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri ile fer"i müdahil ... vekili, tarafından istenmiş, duruşma için belirlenen 06.11.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ..., davacı şirket yetkilisi ... vekili Av. ..., ihbar olunanlardan ... vekili Av.... dinlenildikten sonra bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksiklikleri tamamlandıktan sonra temyiz harcının süresinde yatırılmaması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine 18.03.2019 tarihli ek kararla, karar verilmesi üzerine ek kararda davalı vekilince süresinde temyiz edilmekle dosya Daireye gönderilmiş olup Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin yönetim kurulunun en son 10/06/2014 tarihinde toplandığını ve yönetim kurulu başkanlığına ..."ın, yönetim kurulu başkan vekilliğine ..."ın, yönetim kurulu üyeliğine ..."ın seçilmesine oy birliği ile karar verildiğini, bu tarihten sonra başka bir karar alınmadığını, bir süredir yurt dışında bulunana şirket yönetim kurulu başkan ve vekilinin Türkiye’ye geldiğinde davacı şirkete ait taşınmaz üzerinde inşaat işlerinin yapıldığını görmesi üzerine Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurulduğunu, 13/07/2015 tarihinde davacı şirketin yönetim kurulu toplantısı yaparak, yönetim kurulu başkanın istifası, yerine atama yapılması, temsil ve ilzam hakkında karar alındığını öğrendiklerini, bu sahte yönetim kurulu kararının noterden onaylatılarak bir gün sonra ticaret sicilden 13/07/2015 tarihli sahte yönetim kurulu kararı ile taşınmaz satış yetki belgesi alındığını, ..."ün bu evraklara dayanarak dava konusu taşınmazı 28/07/2015 tarihinde davalı şirkete sattığını, tapu işlemlerini davalı şirket adına vekaleten ..."ın yaptığını, tapu kaydının devrine dayanak teşkil eden yönetim kurulu kararının ve karar altındaki imzaların sahte olduğunu ileri sürerek, davacı şirket adına kayıtlı olup davalıya usulsüz bir şekilde devredilen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının ticaret sicil ve tapu kaydına güvenerek işlem yaptığını, davalının iyiniyetinin korunması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiş; ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davanın kabul nedeniyle kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri ile fer’i müdahil ... vekili temyiz etmiştir. Mahkemenin 18/03/2019 tarihli ek kararı ile verilen kesin süre içerisinde temyiz harcının tamamlanmaması nedeniyle davalı tarafından kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
    Ek kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle verilen kesin süre içerisinde temyiz harcının tamamlanmaması nedeniyle davalı tarafından kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair mahkemenin 18/03/2019 tarihli ek kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-...’nın mahkemece müdahilliğine karar verilmiş olup, davada fer"i müdahil sıfatıyla davalı yanında yer alıp temyiz isteminde bulunulduğundan mülga HUMK 57 ve yürürlükteki HMK"nın 66 ve devamı maddeleri uyarınca adı geçen fer’i müdahil, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorundadır. Mahkemece verilen kesin süre içerisinde temyiz harcının tamamlanmaması nedeniyle fer’i müdahilin yanında katıldığı davalı tarafından kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verildiği, fer’i müdahil aleyhine de bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, fer’i müdahilin tek başına temyiz hakkı bulunmadığından fer’i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki (4) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    4-Dava, usulsüz tescil iddiasına dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkin olup, konusu paradan başka bir şey olan davalarda müddeabihin değeri, davanın başında, mahkeme tarafından kendiliğinden (re’sen) takdir edilir. Mahkeme özellikle gayrimenkul davalarında müddeabihin değerini takdir için bilirkişiye başvurabilir, taraflar bilirkişinin takdir ettiği değere itiraz edebilir, bunun üzerine mahkeme bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi, yeni bir bilirkişiye de başvurabilir. Bir davada müddebihin tek bir değeri olur ve bu şekilde müddeabihin değeri takdir edilip kesinleştikten sonra bu değer mahkemenin görevli olup olmadığı, mahkemenin kararının temyiz edilip edilemeyeceği, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılıp yapılamayacağı, temyiz sonucunda verilecek Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilip gidilemeyeceği, harç hesaplanması ve vekalet ücreti takdirinde esas alınır. (Kuru, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt I, 2001, S.172, 179, 180.)
    6100 sayılı HMK"nın 326. maddesi gereğince, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Aynı Kanun"un 327. maddesine göre ise gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın harca esas değeri davacı tarafça dava açılırken tam olarak belirtilmediğinden değerin tespiti yönünden yapılan keşif ve bilirkişi giderinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkemece müddeabihin değerinin tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olup, açıklandığı üzere müddeabihin değeri davanın başında mahkeme tarafından re’sen takdir edilir. Bu sebeple davada davacının gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet verdiği de söylenemeyeceğinden keşif ve bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderlerinden de davayı kabul eden davalının sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu suretle, yazılıgerekçeyle yapılan keşif ve bilirkişi giderinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesi doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan, verilen kesin süre içerisinde temyiz harcının tamamlanmaması nedeniyle davalı tarafından kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair mahkemenin 18/03/2019 tarihli ek kararının ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 22/06/2016 tarihli kararının hüküm fıkrasının 5/c numaralı bendinde yer alan “Davacı tarafından yapılan 5.000,00 TL bilirkişi inceleme gideri ve 155,00 TL keşif giderinden oluşan toplam 5.155,00 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,” ibarelerinin çıkartılarak, yerine “Davacı tarafından yapılan 5.000,00 TL bilirkişi inceleme gideri ve 155,00 TL keşif giderinden oluşan toplam 5.155,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılmasına, kararın DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ek karar yönünden davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27/06/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, hükmün sadece fer"ileri (vekalet ücreti: harç, yargılama giderleri vs.) yönünden temyizi halinde, temyiz dilekçesinde alınması gereken temyiz peşin harcının maktu mu, yoksa nisbi mi olacağına ilişkindir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece taşınmazın değeri 13.950.000,00 TL olarak belirlenmiş, davanın kabulüne ilişkin karar ile, 317.641,50 TL nisbi karar ve ilam harcı, 102.350,00 TL nisbi vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş.
    Karar, davalı tarafça sadece yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir.
    Davalı temyiz dilekçesinde temyiz harcı olarak maktu harç yatırmış olup, mahkemece harcın 317.641,50 TL üzerinden 1/4"ü oranında yatırılması gerektiği gerekçesiyle mülga 1086 sayılı HUMK 434. maddesi gereğince davalıya muhtıra çıkarılmış, verilen kesin mehile rağmen davalının temyiz peşin harcını nisbi olarak ikmal etmemesi nedeni ile 18.03.2019 tarihli ek kararla kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş, bu kez ek karar davalı vekilince temyiz edilmiş olup, çoğunluk görüşü doğrultusunda davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz istemi reddedilerek ek karar onanmıştır.Davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
    Gerek 492 sayılı Harçlar Yasasındaki düzenlemeler ve gerekse 10.05.1965 tarih ve 1/1 sayılı İctihadı Birleştirme kararı, nisbi değere tabi davalarda hükmün esasının temyizi halinde nisbi harç alınmasını öngörmektedir.
    Hükmün aslının temyiz edilmeyip, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi sadece fer"ileri yönünden temyiz halinde davalıdan alınması gereken temyiz peşin harcının maktu mu yoksa nisbi mi olacağı hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır.
    T.C. Anayasasının 73/3. maddesinde "vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı" düzenlenmiş olup vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yolu ile yükümlülük getirilmesi mümkün değildir.
    Hükmün sadece fer"ilerinin temyizi halinde, dava değeri üzerinden nisbi harç alınacağına ilişkin yasal bir düzenleme olmadığı halde temyize konu olmayan uyuşmazlığın değerinin yorum yolu ile temyiz peşin harcına esas alınması T.C. Anayasasının açıklanan hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
    Diğer taraftan, temyiz incelemesine konu miktardan daha fazla temyiz harcı alınması sonucunuda doğurabilecek çoğunluk görüşü, Anayasanın 36 maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına ve HMK 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkında aykırıdır.
    Somut uyuşmazlık yönünden, hükmü sadece fer"ileri yönünden temyiz eden davalının temyiz dilekçesinde maktu temyiz harcını yatırması gerekli ve yeterli olup davalı temyiz harcını bu miktarda süresinde yatırmıştır. Yerel mahkemenin mülga HUMK 434 maddesine göre işlem yapması ve 18.03.2019 tarihli ek kararla temyiz edilmemiş sayılma kararını vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu halde davalının ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın kaldırılarak davalı temyizin incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ek kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi