Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1031 Esas 2019/8553 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1031
Karar No: 2019/8553
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1031 Esas 2019/8553 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın neticeten \"2 yıl 13 ay 15 gün\" hapis cezası aldığı kararın bozulması üzerine tekrar değerlendirildiğini belirtmektedir. Ancak, gerekçeli karar başlığında katılımcıların açık kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Ayrıca, kararın dayandığı tüm delillerin, mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile katılan ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması gerektiği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen bir kanun maddesinin uygulanması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanığın kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza tayini yapılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı CMK'nin 232/2-b maddesi, Anayasa'nın 141/3, CMK'nin 34. ve 230. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi ve 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi         2019/1031 E.  ,  2019/8553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesi gereğince katılan ..."ın açık kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Anayasa"nın 141/3, CMK"nin 34. ve 230. maddelerine göre, Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm delillerin, bu deliller sonucunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile katılan ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi eylemlerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra, kabul edilen bu eylemlerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerektiği gözetilmeyerek, bozma öncesi kurulan hükme atıfta bulunulması suretiyle, gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    3) Dairemizin 23.05.2018 tarih ve 2017/15092 Esas - 2018/9570 Karar sayılı bozma ilamında belirtildiği halde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararı gereğince, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
    4) Dairemizin 23.05.2018 tarih ve 2017/15092 Esas - 2018/9570 Karar sayılı bozma ilamından önce sanığın neticeten "2 yıl 13 ay 15 gün" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; söz konusu kararın yanlızca sanık tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince, ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması gerektiği belirtildiği halde; bozma ilamından sonra kurulan hükümde, sanığın neticeten "3 yıl 1 ay 15 gün" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



































    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.