Esas No: 2022/6283
Karar No: 2022/7384
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6283 Esas 2022/7384 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, yıllık izinlerin kullandırılmadığı, cumartesi günleri ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının karşılığının ödenmediği gerekçeleriyle alacaklarının hüküm altına alınmasını istedi. Davalı temsilcisi ise zamanaşımı definde bulunarak davanın reddedilmesini savundu. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi ve davacının kullandığı yıllık izinler mahsup edildiğinde 64 gün bakiye yıllık izin hakkının bulunduğu sonucuna vardı, ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden bordrolardaki ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği kararını verdi. Davalı temsilcisi tarafından yapılan zamanaşımı defi kabul edilen davanın ilk talep miktarı hüküm altına alındı. Davacı vekili kararı temyiz etti ve vekâlet ücreti konusunda bir uyuşmazlık olduğunu belirtti. Kararda, vekâlet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği belirtildi ve 3.481.89 TL tutarında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Bununla birlikte, takdir edilen vekâlet ücretinin Asgari Tarife'nin altında olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle, Mahkeme kararı değerlendirildi ve hüküm fıkrası 7. bendi düzenlendi ve davacıya 3.481,89 TL vekalet ücreti verilmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gösterilebilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini, 2007 yılına kadar yıllık izinlerin kullandırılmadığını, cumartesi günü ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının karşılığının ödenmediğini belirterek alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü hakkında verilen 26.10.2015 tarihli ilk karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.01.2019 tarihli ve 2016/2598 Esas, 2019/155 Karar sayılı kararı ile yıllık izin yönünden davacının kullandığı yıllık izinler mahsup edildiğinde 64 gün bakiye yıllık izin hakkının bulunduğu, cumartesi çalışması yönünden davacıya fazla çalışma alacağı mı, hafta tatili alacağı mı talep ettiğinin açıklattırılması gerektiği ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden bordrolardaki ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Yıllık izin alacağı yönünden Mahkeme kararının gerekçesi hatalı olup eleştirilmesi gerekirse de bozma ilâmında ayrıntılı hesaplama mevcut olduğundan 64 günlük alacağın hüküm altına alınması ve davacı vekilinin bozma sonrası ıslah dilekçesine karşı davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşıldığından ilk talep miktarının hüküm altına alınması isabetli olup bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
3.Taraflar arasında davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinde “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının 3.481.89 TL olduğu anlaşılmaktadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kabul edilen tutar Asgari Tarifenin altında olduğundan Tarifeye göre davacı lehine 3.481.89 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Bu bakımdan 481.89 TL vekâlet ücreti takdiri hatalı olmuştur.
Açıklanan husus bozma sebebi ise de hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı Mahkeme kararının hüküm fıkrası 7. bendinin hükümden çıkartılarak yerine;
“7-Davacı kendisini bir vekil marifeti ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan resmi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.481,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine”, yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.