Esas No: 2022/5838
Karar No: 2022/7235
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5838 Esas 2022/7235 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işveren, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirilen işçinin ücretini, imzalanan iş sözleşmesinde belirlendiği gibi asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde ödemediği için davacı işçi tarafından alacak davası açıldı. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar verirken, davalı işveren temyiz başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, temyiz itirazlarını reddetti ve ilk derece mahkemesinin kararını düzeltmeyi kararlaştırdı. İlave tediye alacağı için herhangi bir zamanaşımı olmadığını ve yasal faiz uygulanması gerektiğini belirtti. Kararda, 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci, 34 üncü ve 62 nci madde hükümleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 inci maddesi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Tarsus İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının alt işveren işçisi olarak çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, geçiş sırasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belirli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığını, davalının 2019 yılındaki asgari ücret değişimini dikkate almadan önceki dönem ücretine %4 zam uygulaması sebebiyle ücretinin eksik ödendiğini, bu yapılan uygulamanın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti farkı alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yargı yolunun caiz olmadığını, yetki itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın husumetten reddi gerektiğini, belirlenebilir alacaklar için belirsiz alacak davası açılmasının usule aykırı olduğunu, uyuşmazlığın toplu iş sözleşmesi ile bireysel iş sözleşmesinin birbiriyle çelişen hükümler içermesinden kaynaklandığını, iddia edilenin aksine toplu iş sözleşmesinin uygulanacağının mevzuatta sabit olduğunu, Bakanlık tarafından sürekli işçilere yapılan ödemeler nedeniyle iddia edilen alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatının ödenip ödenmediği hususlarının tespiti gerektiğini, davacının ücretinin doğru tespit edildiğini ve yapılan uygulamanın yerinde olduğunu, faize de itiraz ettiklerini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve dava konusu ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz oranı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci, 34 üncü ve 62 nci madde hükümleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1..Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve davaya konu dönem itibariyle zamanaşımına uğrayan alacak olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında "mahkeme tarafından hükmedilen alacaklara uygulanan faiz türü ve faiz başlangıç tarihleri açısından usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu hususlara yönelik davalı istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır" şeklindeki paragrafta mevcut "yerinde olduğu" ifadesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiş, bozma nedeni yapılmamıştır.
3. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile getirilmiş bir alacak olup faiz oranı yasal faizdir. Mahkemece bu alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının faiz türü yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “... bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ...” ibaresinin çıkartılarak yerine “... bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi geçmemek üzere yasal faizi ...” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.