19. Hukuk Dairesi 2016/5170 E. , 2017/2352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının dava dışı ... A.Ş. ile ... Bankası arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, bankaya TMSF tarafından el konularak müvekkil şirkete devir ve temlik edildiğini, alacağın fon alacağı hükmünde olduğunu ve zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin adresinin ... olduğunu, yetkisiz mahkemede dava açıldığını, on yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, 2001 yılında 2292,52 TL olan alacak için 18.663,87 TL faiz isteminin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, davaya konu alacağın 5411 sayılı yasa kapsamında fon alacağı niteliğinde olduğu, ... numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesi uyarınca "Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesinde bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde bu davalar 1 ve 2 nolu asliye ticaret mahkemesinde görülür." Anılan yasa hükmündeki görev kamu düzenine ilişkin ve emredici nitelikte olduğundan mahkemece res’en gözetilmelidir. Mahkemece verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun olmakla birlikte, verilen görevsizlik kararı yasa hükmü gereğince gönderme kararı niteliğinde bulunduğundan mahkemece dava dosyasının resen görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğinden, HMK 20. madde uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekirse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendindeki " HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının 5411 sayılı yasanın 142 mad gereğince görevli ve yetkili ... Numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "Dosyanın Kanun gereği görevli ve yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.