10. Hukuk Dairesi 2011/17667 E. , 2013/3550 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte iadesi istemine il
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava konusu uyuşmazlık, 5434 sayılı Yasa kapsamında emekli aylığı almakta olan davacının, aynı zamanda profesyonel turist rehberliği yapması nedeniyle, emekli aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasına ilişkin Kurum işleminin yerinde olup olmadığı noktasıdır.
Dosya kapsamına göre, profesyonel turist rehberliği nedeniyle Vergi kaydı bulunmayan davacının oda ve sicil kaydına dayalı olarak, 03.08.2009 tarihli işlemle; 15.08.2005-22.04.2009 dönemine ilişkin olarak Sosyal güvenlik destek primi kesilmeye başlandığı anlaşılmaktadır. Bunun üzerine davacının, Kuruma verdiği 21.04.2009 tarihli dilekçe ile, 30.10.2008 tarihi itibariyle hiçbir seyahat acentasının turunda görev almadığını ve kazanç elde etmediğini bildirdiği, Esnaf ve sicil memurluğu"nun aynı tarihli yazısı; davacının masraflar düştükten sonra kalan aylık gelirinin, asgari prime esas günlük kazancın 30 katından az olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Kanun"un ek 20. maddesinin, 24.07.2003 tarih ve 4956 sayılı Kanun’la eklenen ve 02.08.2003 tarihi itibarîyle yürürlüğe giren ilk şeklinde, diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak aylık alanların, sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olmaları durumunda, aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesileceği öngörülmüş iken, 28.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5073 sayılı Yasa"nın 15. maddesi ile, anılan düzenleme değiştirilerek, diğer sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanlar için, 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddenin I. bendi kapsamında çalışmaya başlama veya bu çalışmalara devam etmeleri koşuluna bağlanmak suretiyle, sosyal güvenlik destek primi sorumluluk halleri genişletilmiştir.
Öte yandan, 1479 sayılı Kanunun, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunun 6. maddesiyle değişik 24. maddesinin (1) numaralı bendinin (a) fıkrasında; diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; esnaf ve sanatkarlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar veya esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar sigortalı olarak sayılmış, daha sonra bu hüküm 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 14. maddesiyle değiştirilerek esnaf ve sanatkarlar ile, diğer bağımsız çalışanlardan; ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüleri yönünden vergi kaydı bulunanlar, gelir vergisinden muaf olanlar yönünden ise, esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar kapsam altına alınmıştır.
Ayrıca, 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasa"nın Geçici Madde 7- (Değişik madde: 17.04.2008-5754 S.K./68. mad) ile; ""Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir."" düzenlemesi öngörülmüş olup, aynı Yasa"nın 6. maddesi"nin k bendinde ise; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin sigortalı sayılmayacakları açıkça düzenlenmişitir.
Bu yönde, kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup; Sosyal Güvenlik Hukuku’na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği itibarîyle, özellikle sigortalı ya da hak sahiplerinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanma koşullarının ya da bu yardımların kapsamına ilişkin olarak sigortalı lehine yapılan yasal düzenleme ya da değişiklik hükümlerinin geçmişe yönelik biçimde uygulanması gereği kabul edilmişse de; 4956 sayılı Kanun’un 44. maddesi, keza, 5073 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile 1479 sayılı Kanun’un ek 20. maddesinde yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması itibarîyle, anılan maddelerin yürürlüğe girdiği tarihler sonrasında hakedilmiş ya da hakedilecek yaşlılık aylıkları yönünden uygulanması gerekmektedir. Öte yandan, davacı 30.10.2008 tarihinden itibaren hiçbir gelir elde etmediğini savunduğuna göre; bu dönem sonrası bakımından, 5510 sayılı Yasa"nın 6/k bendi uyarınca irdeleme yapılarak, sigortalı sayılmayanlar kapsamına girip girmediği ve giderek sosyal güvenlik destek primi yükümlülüğünün sona erip ermediğinin irdelenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre araştırma aypılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.