5. Hukuk Dairesi 2020/11390 E. , 2021/13447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 18/11/2021 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nce HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2018/202 E. - 2019/898 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; kapama zeytin bahçesi niteliğindeki Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Büyükbalıklı Mahallesi, 946 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu, yüzölçümü, Dairemiz genel uygulamaları, aynı yöreden gelen dairemiz denetiminden geçen dosyalar dikkate alındığında kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması gerekirken, bu oranın %4 kabulü ile fazla bedel tespiti,
2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin dekara ortalama masrafları resmi verilere uygun ise de; aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimimizden geçen dosyalarda üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ü oranında alınmak suretiyle m² birim fiyatlarının belirlendiği gözönüne alındığında, dekara ortalama üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ü oranında alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-İlk kararla hükmedilen 238.476,00 TL bedele 23/01/2017 tarihinden ilk karar tarihi 10/05/2017 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ve mükerrer tahsile sebebiyet verilmemesi için davacı idare bloke edilen 4.292,57 TL faiz bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Mahkemece verilen hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca verilen kaldırma ve gönderme kararı ile ortadan kalktığı halde, ilk kararda tescil hükmü verildiğinden bahisle, yeniden terkin hükmü kurulmaması,
Doğru olmadığı gibi;
5-Anayasa Mahkemesi"nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas - 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu"nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile HMK"nın 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 18/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.