10. Hukuk Dairesi 2012/22495 E. , 2013/3541 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ve bu nedenle Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Müfettiş raporuna istinaden, davacının, 31.5.2005 ile 22.7.2008 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerin iptali nedeniyle, aylık bağlama koşullarının bulunmadığının anlaşılması üzerine, 18.12.2008 ile 18.3.2010 tarihleri arasında davacıya ödenen aylıkların istirdatına ve Kurum işleminin yerinde olmadığının ve bu nedenle Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada; Mahkemece, davacıya ait iptal edilen 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların fiili olduğu sonucuna varılarak, Kurumun aylığın kesilmesine ilişkin işleminin yerinde olmadığı sonucuna varılmış ise de; söz konusu kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre; Kurumun aylık kesme işlemi, 30.12.2009 tarih ve 46 sayılı müfettiş raporuna dayalı olarak yapılmıştır. Müfettiş raporunun 5. sayfası ile rapora dayanak ekli tutanaklar dosyada bulunmamaktadır.Raporun tamamı getirilerek, raporda belirlenen tespitler, mahkemece irdelenmeksizin, davacının gösterdiği iki tanık anlatımı ile, sigortalının çalışmalarının fiili olduğu sonucuna varılmış olup; bu tanıklardan, ..."in de aynı nedenle maluliyet aylıklarının kesildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu rapora göre; davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak gösterildiği dönemde büfe işletmeciliği nedeniyle vergi kaydı bulunduğu, işveren ..."un alınan ifadesine göre, fason konfeksiyon imalatı yapılan işyerinin yalnız 2004/10.ay ile 15.3.2005 tarihleri arasında faal olduğu, ancak, kapanış dilekçesini Kuruma vermeyi unuttuğu, davacının resmi işverene gösterildiğinde davacıyı tanıyamadığı, dükkan sahibi ..."un beyanına göre, işyerinin 2-3 ay kadar faal olduğu, Kurumdaki işyeri dosyasında bulunan 29.11.2004 tarihli tebligatın bila tebliğ döndüğü, işyerinin muhasebesinin tutulduğu büro çalışanlarından ... ve ..."e davacıyı tanıyıp tanımadıkları sorulduğunda, davacıyı büfeci olarak bildikleri tespit edilmiş, tüm bu tespitler sonucunda, müfettiş tarafından, muhasebeci ..."ın para karşılığı sahte bildirimler yaptığı ve davacının da 1088688 sicil nolu işyerinden yapılan bildirimlerin de bu kapsamda sahte olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkemece, raporun tamamı ekli tutanakları ile birlikte, Kurumdan celbedilmeli, raporda belirlendiği gibi, muhasebeci hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan dava açılıp açılmadığı, sonucunun ne olduğu, muhasebe bürosu çalışanı olarak ifadeleri alınan ... ve ..."in, işveren ..."un, dükkan sahibi ..."un ve işyerinde fiilen çalıştıkları belirlenen ... ve ..."ın beyanları alınmalı, müfettiş ifadeleri ile oluştuğu takdirde çelişki giderilmelidir.Öte yandan, davacının SSK"lı çalıştığı bu dönemde büfecilik işinden vergi, oda ve sicil kaydı olup olmadığı, aidat ödeyip ödemediği, toplantılarına katılıp katılmadığı belirlenmeli, Kağıthane Vergi Dairesinin işyerinin bulunamamsı nedeniyle re"sen terk işlemi yaptığı 9.1.2007 tarihli yoklama tutanağı getirilmeli, tanık olarak beyanı alınan ve aylıkları iptal edilen ..."in de Kurum aleyhine dava açıp açmadığı ve akıbeti araştırılmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.