Esas No: 2020/134
Karar No: 2022/1627
Karar Tarihi: 01.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/134 Esas 2022/1627 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/134
KARAR NO: 2022/1627
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI: 2017/966 E. - 2019/884 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde özetle; sahibi ve yetkilisi olduğu şirketin faal olduğu dönemlerde davalı banka ile maddi ihtiyaçları doğrultusunda 24'e yakın kredi kullandığını ve ödemelerini düzenli olarak yaptığını, işbu kredileri kullandığı tarihlerde tüm bankalarda uygulanan faiz oranının 0,80 olarak geçtiğini ve kendisinin tüm bu ayrı ayrı kredileri yapılandırarak tek bir kredi konumuna getirmek amacıyla yapmış olduğu başvurunun davalı tarafından olumlu karşılandığını, davalı ile yaptığı görüşmelerde uygulanacak olan faizin kendisine 0.80 olacağının bildirildiğini ancak yeni anlaşmanın imzalanacağı aşamada kendisinin işlerinin çok yoğun olması ve yetkiliyle yapılan görüşmede kendisine "sen bir belgeye imzanı at kaşeni de gönder ben burada gereken tüm işlemleri hallederim" denmesi üzerine kendisinden isteneni yaptığını, ancak sonradan davalı bankanın tüm kredileri 2.20 oranında yapılandırdığını tespit ettiğini, davalıya yapmış olduğu başvurudan herhangi bir netice alamadığını, kendisinden haksız olarak tahsil edilen faiz farklarının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendisine ödenmesini, yapılandırma öncesi kullanılan 24 adet kredinin her biri için kendisinden tahsil edilen masrafların iadesini, yaşamış olduğu mağduriyet için 50.000,00 TL manevi tazminat ile mahkeme masraflarının tahsilini ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı olarak belirtilen ünvana sahip bir limited şirket bulunmadığını bu nedenle dava şartı eksikliğinden davanın reddini talep ettiklerini, eksik yatırılan gider avansının tamamlatılmasını, aksi takdirde yine dava şartı yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, davacının iddialarını ve netice-i talebini somutlaştırması gerektiğini, davanın şirket adına açılması nedeniyle şirket yetkilisinin şahsıyla ilgili taleplerinin huzurdaki davada değerlendirilmemesi gerektiğini, davacının kullanmış olduğu kredilerin ticari kredi olması nedeniyle alınan masrafların usul ve yasalara uygun olduğunu, davacının tüketici kredilerinden alınacak masraflarda tüketiciyi korumak için getirilmiş kıstasların ticari kredi için uygulanmasını talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının kredi masraflarının ve faizlerin kendisiyle müzakere edilmediği veya müzakere edilenden farklı bir oranda kredi kullandırımı yapıldığı iddiaların doğru olmadığını, davacı şirketin müvekkili bankanın müşterisi olmaması nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini belirterek, usul ve esas yönlerinden davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava; banka tarafından yapılan masraf kesintilerinin ve fahiş olarak tahsil edildiği ifade edilen bedelin iadesi ve kişilik haklarının zedelendiği iddiası nazarında açılan maddi manevi tazminat davasıdır. HMK 266-(1) maddesi uyarınca davacı şirket namına tahsis edilen kredilere yönelik fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı, masraf kalemlerinin rayiç olarak belirlenen ortalama banka uygulamalarıyla uyumlu olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Rapor dahilinde davacı şirket ile davalı banka arasında imza edilen ticari kredi sözleşmeleri tek tek irdelenmek suretiyle davacıdan tahsil edilen ücret /komisyon ve masrafların sözleşmelere uygun şekilde alındığı, faiz uygulamalarının yine sözleşmeler dahilinde geçerli oranlar arasında kalmakta olup fahiş faiz oranı ve tahsilat iddialarının doğrulanmadığı, masraf kalemlerinin yine tacir olan tarafların bilgi ve kabulünde olacak şekilde asgari tutarlar dahilinde yer aldığı sabit görülmekle maddi ve manevi tazmin isteminin yasal şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı şirket temsilcisi, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Önceki beyanlarını tekrarlamış ve davalı banka tarafında haksız olarak yüksek faize tabi tutulması nedeniyle yüksek faiz ve gerekse dosya masrafları için açmış olduğu davası sonucunda Kuzey Irak'taki terör örgütü tarafından iki tır dolusu malına el konulması sonucunda ticari ilişkisi olan davalı banka yetkilileri tarafından ödemesine devam ettiği kredilerinin yüksek faize tabi tutarak yeniden yapılandırma yaptıklarını ve yakın takibe alındığını, tüm bankaların kendisine kredi vermemelerine sebep olduğunu, iflasına sebebiyet vermelerinden dolayı dava açtığını, bilirkişi incelemesine karar verildiğini, emekli banka müdürü bilirkişinin yanlı ve taraflı olarak dosyayı incelemeden karar verdiğini, raporda belgelerinin incelemediğini, duruşmada banka müdürlerinin bilirkişi olarak atanmasını istemediğini, mahkeme hakimine bildirdiğini, hukukçu bilirkişi talep ettiğini, mahkeme hakiminin aynı bilirkişiyi bilirkişi olarak atadığını, 24 adet kredi için bankanın kendisinden 3.500 TL dosya masrafı aldığını, bunlara hiç değinilmediğini, yüksek faiz ve kendisinden para alındığını, hakem heyetine müracaat ettiğini ancak şahsi kredilerinin kendisine ödenmesine karar verilmiş ise de ticari krediler nedeniyle mahkeme tarafından karar verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, yüksek faize tabi tutulduğunu, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediler kapsamında dosya masrafı adı altında davacıdan tahsil edilen kesintilerin ve uygulanan fazla faiz oranları nedeniyle yapılan fazla tahsilatın tahsili ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı şirket temsilcisi tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında davacı şirketin davalı bankadan birden fazla kredi kullandığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. İstinaf incelemesi bakımından uyuşmazlık, davacının kullanmış olduğu krediler nedeniyle davalı banka tarafından uygulanan faiz oranlarının usul ve yasaya uygun olup olmadığı ile davacının istemekte haklı olduğu faiz alacağı, dosya masrafı bulunup bulunmadığı ve bu eylemlerden dolayı manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. 27.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı, şirket ile davalı bankanın Laleli Şubesi arasında İmzalanan 3 ayrı Genel Kredi Sözleşmesi (20.000.00 TL * 20.000.00 TL = 100.000.00 TL ) toplamda 140.000 TL Limit dahilinde davacı şirkete muhtelif tarihlerde ve tutarlarda olmak üzere 21 adet Taksit Taksitli Ticari Krediler , Ticari Kredili Mevduat Hesabı kredileri Kullandırıldığı, Kredi tahsis ve kullandırımlarında, belirlenen ödeme vadeleri, Faiz oranlarını içeren kredi geri ödeme tablolarında, davacı şirket kaşe ve imzalı olduğu, ayrıca Genel Kredi Sözleşmesinde 150.000 TL'na kadar müşterek borçlu müteselsil kefaleti bulunan ...imzalı olduğu, ilgili ödeme planları üzerinde yapılan incelemede tespit edildiği, davacı şirket tarafından, davalı bankanın Laleli Şubesi'den kullandığı 21 ayrı hesap üzerinden Ticari Eşit Taksitli Nakdi kredilerin 18'inin 26.12.2012 tarihinden önce kısmen kapatıldığı ve Mevcut Eşit taksitli Kredilerden bakiye arz edenler için ... nolu Kredi Hesabı üzerinden 42.000.00 TL limitli ve ... nolu Kredi hesabı üzerinden 20.000 TL tutarda 12 ay eşit taksitli Aylık * 1.20 faiz oranı üzerinden revize edildiğinin ( Yapılandırıldığı) anlaşıldığı, şirketin hakim ortağı olan ...'ın davalı banka ile 2008 yılından beri çalıştığı, davacı şirket ile davalı banka arasında bankacılık İşlemlerinin yanısıra Kredi ilişkisinin de sürdürüldüğü, ayrıca: ...'ın davacı şirket dışında davalı bankanın Laleli Şubesinin ... nolu müşterisi olduğu ve şahsi olarak şirket haricinde davalı bankadan Bireysel krediler kullandığı, Şahsi Kredi Kartı ve Kredili Mevduat hesapları bulunduğunun, dosya kapsamına sunulan belgelerden ve Kredi Geri Ödeme Planlarından anlaşıldığı, davacı şirket tarafından İkame edilen huzurdaki davaya: davacı Şirket yetkilisi olarak davalı banka aleyhine talep edilen hususların önemli bir kısmına davalı bankadan kullandığı Şahsi/Bireysel kredileri de konu ettiği dosya kapsamından tespit edildiği, detaylı inceleme, tespit ve değerlendirmelere işbu raporun yukarıdaki ilgili bölümlerinde detaylandırıldığı üzere: huzurdaki davada, davacı yanın davalı bankadan muhtelif tarihlterde kullandığı Taksitli Ticari krediler ile ilgili olarak son kredilerin yapılandırıldığı, Yapılandırmada, taraflar arasında Kredi faizi olarak Aylık % 0.80 oranının konuşulduğu, ancak , yapılandırılan krediye %2.20 aylık faiz uygulandığını, kredi kullandırımında da Kullandırım komisyonu/Ücreti tahsil edildiği, Gerek Fahiş oran üzerinden kullandırılan krediler için fazladan ödenen faizlerin ve Kredi kullandırımında tahsil edilen Ücret/Komisyon ve masrafların için 10.000 TL'nın işleyecek ticari faizi ile birlikte, ayrıca, fazladan yapılan ödemelerden dolayı sağlığının kaybettiği ve manevi yönden çöküntü yaşadığı iddiasıyla dolayı da 50.000 TL manevi tazminatın işleyecek faizi ilc birlikte davalı bankadan tahsil edilmesi talepli olarak huzurdaki davanın ikame edildiği, davalı banka ise: davacı şirketin tacir olduğunu, davacı lehine kullandırılan kredilere günün koşulları gözetilerek belirlenen aylık/yıllık faiz oranlarının birlikte belirlenenrek kredi kullandırıldığı, krediler için belirlenen kullandırım koşullarından davacının bilgisi olduğu, kredilere fahiş oran uygulanmadığı, davacıdan tahsil edilen ücret/komisyon ve masrafların ise taraflar arasındaki sözleşmeler ve bankaların faiz dışı alacağı asgari ücret/komisyon ve masraflara uygun olarak alındığından davanın reddini talep ettiği, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında imzalanan Kredi Sözleşmeleri, Kredi Kullandırım Talepleri, Kredi kullandırım şartlarının da belirlendiği ve yer aldığı Kredi Geri Ödeme Tabloları, Kredi Hesap Ekstreleri, Kredi Kullandırım Dekontları, davacı şirketin davalı banka nezdindeki Ticari Vadesiz Mevduat Hesap ekstresi, davalı banka kayıt ve belgeleri ile tüm dosya kapsamı belgeler üzerindeki inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda: davacı şirketin, davalı bankanın Laleli Şubesinden muhtelif tarihlerde ve tutarlarda toplamda 21 adet Eşit Taksitli Ticari kredi hesapları açıldığı ve kredi kullandırıldığı, kullanılan kredilerin tutarı, vadesi, aylık /yıllık faiz oranları ve kredilerin kullandırımında alınması uygun görülen masraflar hususlarında Tacir olan her iki tarafında kabulü ile belirlendiği, davacı şirketin en son kullanılan krediler ile ilgili ve yapılandırmaya konu edilen 42.000 TL limitli kredi ile ilgili olarak işbu raporun II nolu ana başlık altındaki tespitlerde davacı tarafından iddia edildiği üzere aylık % 0.80 oranında bir faiz veya fahiş olarak nitelenen Aylık % 2.20 Yıllık %26.40 gibi bir faiz uygulamasına yönelik herhangi bir oranın tespit edilemediği, kullandırılan Kredilerin (Yukarıda Son 4 kredi için) Kullandırım koşulları incelendiğinde Kredilere aylık % 0.99/ yıllık %11.88, aylık % 1.33 / yıllık % 15.96 ve Aylık %1.35 / yıllık %16.20 gibi faizlerin uygulandığı, dolayısıyla davacının aylık % 2.20 / yıllık % 26.40 gibi bir faizin uygulanmadığı, davacının bu yöndeki iddilarının doğrulanmadığı, diğer yandan davalı banka tarafından haksız yere tahsil edildiği iddia edilen Komisyon/Ücret ve masrafların da bankacılık uygulaması gereğince faiz dışı alınacak ücret, komisyon ve masraflarla ilgili olarak TCMB Genelgelerine ve bankacılık uygulamarına uygun olarak asgari tutarlarda olduğu, tahsil cdilen masrafların da davacı şirketin bilgisi ve kabulü ile tahsil edildiği ilgili belgelerden tespit edildiği, sonuç olarak, davacı şirket tarafından davalı bankadan kullanılan kredilere uygulanan faiz oranlarının günün koşullarına göre tacir olan her iki tarafın bilgisi ve kabulünde olarak belirlendiği, kredilere davacı iddiasındaki gibi fahiş oranda faiz uygulanmadığı, davacıdan tahsil edilen masraflarında asgari tutarlarda olduğu ve davacı şirket kabulü ile tahsil edildiği belirtilmiştir. Davacı şirket temsilcisi bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; raporun hiçbir araştırmaya dayanmadığını, bilirkişinin yanlı ve taraflı davrandığını iddia ederek raporun reddedilip yeniden emekli banka müdürü haricinde hukukçu uzman bir bilirkişinin tayin edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece bilirkişi raporuna göre davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Davacı şirket temsilcisi tarafından her ne kadar emekli banka müdürü haricinde hukukçu bilirkişiden rapor alınması gerektiği ileri sürülmüş ise de HMK'nın 266. maddesi gereğince, mahkeme çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebileceğinden davacı şirket temsilcisinin aksine iddiaları yerinde görülmemiştir. Yargıtay 11.HD'nin 2015/9771 Esas, 2015/9517 Karar ve 28.09.2015 tarihli emsal ilamında; "...Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; TTK'nın 22. Maddesinde tacirin yapmış olduğu ticari işler nedeniyle ücret talep edebileceğinin düzenlendiği, davacının, davalı bankadan ticari kredi kullandığı, kredi sözleşmesinin 6. maddesinin kömisyon, vergi, masraflar, başlıklı bendinde müşterinin banka tarafından belirlenecek günün ekonomik koşullarının gerektirdiği her türlü masraf, komisyon ve sair ücretleri ödemeyi kabul ve taahhüt edeceğinin düzenlendiği, davacının söz konusu kredi hükmünü kabul ettiği, davalının bankacılık hizmetleri ücret tablosunda belirtilen miktarlara uygun şekılde tahsilatlar yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Daya dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararınin gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir." gerekçesiyle karar onanmıştır. Aynı Dairenin 2014/1111 Esas ve 2014/7887 Karar sayılı 28.04.2014 tarihli emsal ilamında ise; "...Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kullandığı kredinin ticari nitelikte olduğu, 4077 Sayılı Kanun hükümlerine dayanılamayacağı, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde dosya masfafı alınabileceğinin düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili.temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir." gerekçesiyle karar onanmıştır. Bankacılık hizmetlerine ilişkin olarak müşterilerden hesap işletim ücreti, masraf, komisyon ve sair adlar altında talep ettikleri ücretlere ilişkin sınırlama getiren tali bir düzenleme bulunmadığından, söz konusu ücretlerde, sözleşme serbestiyeti ilkesi geçerlilik bulmaktadır. Öte yandan tacir olan davalı bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel de bulunmamaktadır. Alınan masraf ve komisyonların genel kredi sözleşmesi kapsamında, tacir olan davacıya kullandırılan ticari krediden kaynaklanmaktadır. Hal böyle olunca, tacir olan davalı bankanın, tacir olan müşterisi davacıya sunduğu bankacılık hizmetleri/kullandırdığı ticari krediler sebebiyle, hizmet bedeli, komisyon, masraf vs. gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığından ve TTK 8. maddesi gereğince ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirleneceğinden, kaldı ki davalı bankanın uyguladığı faiz oranının davacının iddia ettiği oranda olmadığı tespit edilmiş olduğundan; sözleşme, bankacılık mevzuatı ve uygulamaları kapsamında davalı bankanın dosyaya sunduğu masraf ve komisyon tarifesi doğrultusunda yapılan kesintinin emsal banka uygulamalarına kıyasen de yerinde ve makul ölçülerde olduğu, dosyada alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş olduğundan, davacının davasının reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun kabul edilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına,3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 01.12.2022
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.