Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5967
Karar No: 2022/7328
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5967 Esas 2022/7328 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5967 E.  ,  2022/7328 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 11. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 12. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki olumlu ve olumsuz yetki tespitinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, davalı ... Sendikasının, ... Üniversitesinde çoğunluk tespiti başvurusuna olumlu cevap verdiğini ve çoğunluk tespitinde bulunduğunu ancak davalı Sendikanın çoğunluk tespitine yeterli üyesi bulunmadığından bahse konu yetki tespitinin iptali gerektiğini, Bakanlıkça düzenlenen tespit yazısında işyerinin unvanının '... ve bağlı (10 nolu işkolunda faaliyet gösteren) işyerleri" olarak yazdığını ancak yetki tespiti yapılan Üniversitenin 10 nolu işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinin neresi olduğu, bu işyerlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri numaralarının ne olduğu, bu işyerlerinin işçi sayılarının ve bu işyerlerinde başvuran sendikanın üye sayılarının ne olduğu ve hatta toplu iş sözleşmesinin düzeyinin ne olduğunun dahi yetki tespit yazısında belirtilmediğini, Bakanlığın yetki tespiti bakımından üniversiteye bağlı 10 nolu işkolundaki işyerlerini eksik belirleyerek ... Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Döner Sermaye Müdürlüğü işyerini dikkate almadığı kanaatini taşıdıklarını, Döner Sermaye Müdürlüğü işyeri de ... Üniversitesine bağlı 10 nolu işkolunda faaliyet gösteren bir işyeri olduğundan, işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi belirlenirken bu işyerinde çalışan işçilerin de mutlaka sayıya dahil edilmesi gerektiğini, 10 nolu işkolunda yer alan davalı Üniversitenin Döner Sermaye Müdürlüğü işyerinde 574 işçi bulunduğunu ve bu işçilerin büyük çoğunluğu da davacı Sendikanın üyesi olduğundan çoğunluk hesabına dahil edilmeleri hâlinde yetkili Sendikanın ... Sendikası değil, müvekkili Koop İş Sendikasının olacağının açık olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, ... ve bağlı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere ... Sendikasının yetkili olduğuna ilişkin 26.12.2018 tarih ve 998828 sayılı olumlu yetki tespiti işleminin iptaline ... ve bağlı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere Koop İş Sendikasının kanuni çoğunluğu sağlayamadığına ilişkin 26.12.2018 tarih ve 999109 sayılı olumsuz yetki tespiti işleminin iptaline, davacı Koop İş Sendikasının ... ve 10 nolu işkolundaki bağlı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetkili sendika olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının itiraz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığının tetkiki ile süresinde yapılmadığının anlaşılması hâlinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kendi başvurusu ile ilgili Bakanlığın olumsuz tespitine yönelik işlemi ve aynı işyeri ile ilgili başka bir sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine ilişkin olumlu tespite ilişkin işlemin iptaline yönelik talepleri için iki ayrı dava açılması gerektiğini, davacının davalı Sendikanın olumlu yetki tespiti ile ilgili davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, bu sebeple davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair karar verilmesi gerektiğini, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ...Hastanesinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) uyarınca işkolu tespit kararı gereğince sağlık işkolunda olduğunun açık olduğunu, Yargıtayın üniversite hastanelerinde yapılan işin “Sağlık” işkoluna girdiği yönünde verdiği kararların açık olduğunu, dolayısıyla Bakanlık tarafından verilen olumlu ve olumsuz yetki tespitlerinin usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

    2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Üniversite Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün yazısında ... Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünde kayıtlı iki işçi olduğunu, bunlardan bir tanesinin Türk Sağlık Sen Sendikasına üye olduğunu, diğerinin ise herhangi bir sendikaya üye kaydının bulunmadığının belirtildiğini, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğüne Üniversite ile toplu iş sözleşmesi yapmak için ... Sendikasının yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, Bakanlıkça yapılan incelemede ... Sendikasının kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

    3. Davalı ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde sözü edilen 574 işçinin ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ...Hastanesinde alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı KHK gereğince sürekli işçi kadrolarına geçirilmiş kişiler olduğunu, Yargıtayın üniversite hastanelerinde yapılan işlerin sağlık işkoluna girdiği yönünde kararlar verdiğini, geçişten önceki işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu ile mevcut işyerinin girdiği işkolunun farklı olduğunu, tamamen başka bir işkolunda (sağlık işkolunda) kurulu ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ...Hastanesinde çalışan 574 işçinin 10 nolu işkolunda kurulu ... Üniversitesi ve bağlı işyerleri içinde ve işletme kapsamında değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
    “...Dava konusu yetki tespit başvuruları sonuçlandırılırken de davalı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan işçiler dikkate alınmamıştır. ... Dosya kapsamına alınan yazılar ve dosya içeriğine göre davalı üniversitede çalışan ve 696 KHK ile kadroya geçen işçilerin kadroya geçmeden önce 10 nolu Ticaret Büro iş kolunda faaliyet gösteren alt işveren işyerlerinde çalıştıkları, 696 sayılı KHK ile kadroya geçişlerinin ... Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 1.8211.01.01.1209994.001. 03.92.000 sicil sayılı 10 nolu Ticaret Büro iş kolundan tescil ettirilen işyerinden bildirildikleri, farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirimlerinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca 696 KHK ile ... Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 1.8211.01.01.1209994.001.03.92.000 sicil sayılı 10 nolu Ticaret Büro iş kolundan tescil ettirilen işyerinden bildirilen işçilerin anılan ilkeler ve yasal düzenlemeler uyarınca yetki tespitinde dikkate alınması gerektiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Yetki tespit talep tarihi itibariyle davalı üniversitenin 10 nolu Ticaret ve Büro iş kolunda kayıtlı işyerlerinde 696 KHK ile kadroya geçirilen işçiler dahil aynı iş kolunda çalışan 830 işçiden 505 kayıtlı üye ile yetki talep tarihi itibariyle işyerinde çoğunluğa sahip olan davacı sendikanın yetkili sendika olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir iken...” gerekçesiyle davanın kabulü ile “1-Davalı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 26/12/2018 tarihli 10864794-103.02-E.998828 Sayılı TEZ-KOOP-İŞ Sendikası’na verilen çoğunluk tespitinin İPTALİNE, 2-Davalı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 26/12/2018 tarihli 10864794-103.02-E.999109 Sayılı olumsuz tespit yazısının İPTALİNE, 3-Davacı ... SENDİKASININ ... ve bağlı (10 nolu iş kolunda faaliyet gösteren) işyerlerinde çoğunlukta olduğunun TESPİTİNE” karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde, davalı Sendikanın başvurusu üzerine Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda başvuru tarihi itibariyle söz konusu işyerlerinde 254 işçinin çalıştığını, bunlardan 209'unun davalı Sendika işçisi olduğunun belirlenerek yetki tespit yazısının taraflara gönderildiğini, 696 sayılı KHK'ya bakıldığında, kadroya geçiş öncesi işçinin çalıştığı işyeri ile kadroya geçiş sonrası çalıştığı işyerinin işkolunun aynı olması durumunda mevcut işyerindeki işkolundan Kuruma bildirileceğinin, farklı olması durumunda ise yeni tescil edilen işyeri olarak Kuruma bildirileceğinin ve yetki tespitinde hesaplamaya dahil edilmeyeceğinin düzenlendiğini, yetki tespitine dahil edilmeyen ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ...Hastanesinin 696 sayılı KHK uyarınca 10 nolu işkolundan tescil edilmiş olsa da 13.06.2005 tarihli işkolu tespit kararı gereğince sağlık işkolunda olduğunun açık olduğunu, davalı Bakanlıkça yapılan olumlu ve olumsuz yetki tespitlerinin usul ve kanuna tamamen uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.



    2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davalı Üniversite ile toplu iş sözleşmesi yapmak için davalı Sendikanın yetki tespit başvurusunda bulunması üzerine Bakanlıkça yapılan incelemede davalı Sendikanın kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, Bakanlıkça yetkili sendikanın tespitine ilişkin kararın hukuka ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    3. Davalı ... Sendikası vekili istinaf dilekçesinde; alt işverende çalışan işçilerin işkolu ile geçişten sonraki işkolunun aynı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiğini, Mahkemece hükme esas alınan sendika üye sayısının doğru olmadığını, eksik inceleme ve yanlış bir değerlendirme ile sonuca gidildiğini, bilirkişi raporunda başvuru tarihinde 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerden davalı Sendikaya bağlı işçilerin dışında kalan tüm işçilerin sanki davacı sendikanın üyesiymiş gibi işlem yapıldığını, Mahkemece geçişleri yapılan işçilerin geçişten önce hangi sendikaya üye oldukları hususunda net bir inceleme yapılmaksızın ve sadece işkolu nazara alınarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu, davacı Sendika üyesi olan işçilerin kadroya geçirilmeden önce ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ...Hastanesi hizmet alım sözleşmeleri kapsamında iş alan alt işveren nezdinde çalıştıklarını, hizmet alım ihalesi kapsamındaki alt işveren işyerlerinin 10 nolu işkolundan tescil edildiğini ancak hastanenin Yargıtayın istikrar kazanmış kararları ve Bakanlığın uygulaması gereği sağlık işkolunda faaliyet gösterdiğini, ...Hastanesi işyerinin ismi “Ç.Ü. Tıp Fakültesi ...Hastanesi” olarak gözükmesine rağmen “Ç.Ü. Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü" üzerinden bildirim yapılarak KHK'nın 113 üncü maddesine aykırı uygulama yapıldığını, bu işçilerin fiilen çalıştığı yer itibarıyla işyeri adının adreste gözüktüğü şekliyle düzeltilmesi gerektiğini, bu yanlış bildirime rağmen Bakanlığın yaptığı yazışmalar neticesinde davacının sendikaya üye yaptığı kadroya geçen alt işveren işçilerinin yetki başvurusunda dikkate alınmadığını, asıl işverenin sağlık işkolunda faaliyet yürüttüğünü, alt işveren ile asıl işverenin işkollarının farklı olduğunu, dolayısıyla yetki tespiti için çoğunluk tespitinde bu işçilerin nazara alınamayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
    “...somut olayda, davalı üniversitede çalışan ve 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin kadroya geçmeden önce 10 nolu Ticaret Büro iş kolunda faaliyet gösteren alt işveren işyerlerinde çalıştıkları, 696 sayılı KHK ile kadroya geçişlerinin de ... Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 1.8211.01.01.1209994.001. 03.92.000 sicil sayılı 10 nolu Ticaret Büro iş kolundan tescil ettirilen işyerinden bildirildikleri, farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirimlerinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca 696 sayılı KHK ile ... Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün 1.8211.01.01.1209994.001.03.92.000 sicil sayılı 10 nolu Ticaret Büro iş kolundan tescil ettirilen işyerinden bildirilen işçilerin anılan ilkeler ve yasal düzenlemeler uyarınca yetki tespitinde dikkate alınması gerektiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Yetki tespiti talep tarihinden sonra, bahsi geçen işçilerin iş kollarının değiştirilmiş olmasının eldeki davaya etkisi bulunmamaktadır. Yetki tespit talep tarihi itibariyle davalı üniversitenin 10 nolu Ticaret ve Büro iş kolunda kayıtlı işyerlerinde 696 KHK ile kadroya geçirilen işçiler dahil aynı iş kolunda çalışan sayısına göre, işyerinde çoğunluğa sahip olan davacı sendikanın yetkili sendika olduğunun tespiti ile, davalı Bakanlıkça verilen davalı sendikanın yetkili olduğuna dair olumlu yetki tespit kararı ile davacı sendikanın yetkili olmadığına dair olumsuz yetki tespit kararlarının iptaline ilişkin kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır...” gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalılar vekilleri istinaf başvurularında belirttikleri gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında olumlu ve olumsuz yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
    “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

    2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
    “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

    3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
    “(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
    (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
    (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
    (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
    (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

    4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

    5. 696 sayılı KHK ile ihdas edilen alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişine dair düzenlemelerin ve geçiş dönemine ilişkin toplu iş sözleşmesi yetki tespiti bakımından öngörülen ayrıksı hükümlerin açıklandığı Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/7497 Esas, 2019/19812 Karar sayılı kararı şöyledir:
    “...24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde gereğince “5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında; ödemeleri merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden karşılanan 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olan” alt işveren işçilerinden aynı maddede sayılan şartları sağlayanların, asıl işverenler nezdinde sürekli işçi kadrolarında istihdamına dair düzenlemeler sevk edilmiştir.
    Diğer taraftan 696 sayılı KHK’nın aynı maddesi ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılacak alt işveren işçileri yönünden kısmen ayrıksı düzenlemeler öngörülmüştür. KHK’nın 127 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre;
    “Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”
    696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesinin altıncı fıkrasının gerekçesi ise; “Altıncı fıkrada, geçişi sağlanan işçilerin varsa alt işveren işyerinde iken faydalandıkları toplu iş sözleşmelerinden faydalanmaları, toplu iş sözleşmesi bulunmaması nedeniyle ücret ile mali ve sosyal hakların bireysel sözleşme ile sınırlı kalmaması için Yüksek Hakem Kurulu tarafından bu madde kapsamındaki idareler bakımından karara bağlanmış ve yürürlükte bulunan en son toplu iş sözleşmesinin süresi sona erene kadar uygulanması sağlanmaktadır. Anayasal bir hak olan toplu iş sözleşmesi, çalışma hayatındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturma amacını taşımakta ve çalışma ilişkilerinin düzenlenmesi anlamında oldukça önemli bir görev üstlenmektedir. Bu anlamda, tarafların mutabakatının sağlandığı toplu iş sözleşmelerinin istikrarlı bir biçimde yürütülmesi, çalışma hayatını ilgilendiren konularda sosyal diyalog ilkesinin gözetilmesinin bir gereği olarak ekonomik ve sosyal istikrarı sağlamak bakımından önemlidir. Uluslararası Çalışma Örgütünün 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesinde, toplu pazarlık konusu olan ücretlerde, ekonomik istikrar politikaları çerçevesinde gerekli olması, istisnai bir nitelik taşıması ve makul bir süreyi aşmaması durumunda düzenlemeler yapılabileceği belirtilmektedir. Yapılan düzenlemeyle, geçiş işleminden önce alt işveren işyerleri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi kapsamında benzer ücret ile mali ve sosyal haklarla çalışan işçiler arasında, süresi en son sona eren toplu iş sözleşmesi boyunca ücret ile mali ve sosyal haklar bakımından eşitsizliğin oluşması önlenmekte, geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmayan alt işveren işyerlerindeki işçilerin dc bu düzenlemeden yararlandırılması amaçlanmaktadır.” şeklindedir.
    Yine 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7 nci maddeye göre de;
    “(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.
    (2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.
    (3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.
    (4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.”
    Maddenin gerekçesi ise “Madde ile, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa geçici madde eklenmek suretiyle, geçişi yapılan işçilerin sendika üyeliğinin, geçiş işleminden önce çalışılan alt işveren işyerinin işkolu esas alınarak tescil edilecek işyerlerinden yapılacak bildirimlerle sürdürülmesine imkân sağlanmaktadır. Düzenleme yapılırken, sendika üyeliğinin ve üyelikten ayrılmanın serbest olması kuralı ile toplu iş sözleşmesi hakkı birlikte değerlendirilmekte, geçişten önceki sendika üyeliklerinin geçiş işleminden önce Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süre itibariyle en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre sürmesini sağlayacak istisnai ve geçici bir bildirim usulü getirilmektedir.” şeklindedir.
    İfade etmek gerekir ki, 696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesi ile 113 üncü maddesi, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 7079 sayılı Kanun’un 118 inci ve 106 ncı maddeleri ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
    ...
    696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi hususunda, asıl işveren ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri ile farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri arasında bir takım farklı uygulamalar öngörülmüştür.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, alt işveren ile asıl işverenin farklı işkolunda yer alması durumunda, bu işçiler yönünden asıl işverence, alt işverenin yer aldığı işkolunda yer alan yeni bir işyeri tescil ettirilecek ve farklı işkolunda yer alan alt işveren işçileri, bu yeni tescil edilecek işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Nitekim bu husus 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrasında “geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile ... farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.” şeklinde ifade edilmiştir. Hükümden açık olarak anlaşılacağı üzere bu ilk ihtimalde farklı işkolunda tescil edilen yeni bir işyeri söz konusudur.
    Bununla birlikte asıl işveren ile alt işveren aynı işkolunda yer almakta ise, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçileri mevcut asıl işveren işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Bu ikinci ihtimalde, yeni tescil edilen herhangi bir işyeri söz konusu değildir.
    Bu düzenlemelere göre, ilk olarak asıl işverenin mevcut işyeri, ikinci olarak asıl işverence alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek işyerleri söz konusu olacktır. 6356 sayılı STİSK Geçici 7 nci maddenin ikinci fıkrasına göre “Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.” Maddeye göre mevcut işyeri ile alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek işyerlerinin bağımsız birer işyeri sayılacağı ifade edilmiştir.
    Kanun koyucu bu düzenlemeler yoluyla bir geçiş dönemi öngörmüştür. Bu dönemin son bulacağı tarih ise 6356 sayılı STİSK Geçici 7 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Hükme göre “Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.”
    Belirtmek gerekir ki “Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin” son bulacağı tarih 31/10/2020 tarihidir. Bu tarih itibariyle farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler de, asıl işverenin mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir.
    Kanun koyucunun belirtilen bu ayrıksı düzenlemelerdeki amacı, farklı işkolunda tescilli alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişi ile birlikte, işkolu değişikliği sebebiyle sendika üyeliklerinin düşmesini engellemek ve yine bu suretle sendikaların ani üye kaybını engellemek olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bu hususlar madde gerekçesinde ifade edilmiştir.
    Diğer taraftan 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçilerinin mali ve sosyal haklarının belirlenmesine dair de ayrıntılı düzenlemeler sevk edilmiştir.
    696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesinin altıncı fıkrasında mevcut işyerinden bildirilecek işçiler ile farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler bakımından farklı düzenlemeler yapılmış ise de, maddenin amacı 31/10/2020 tarihine kadar sürecek geçiş döneminde, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan tüm alt işveren işçilerinin aynı mali ve sosyal haklara sahip olmasını temin etmektir.
    ...
    Bu noktada, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemenin dikkate alınması gerektiği hususu belirtilmelidir. Hükme göre “Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”
    Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı STİSK hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur. Burada şu hususu ifade etmek gerekir ki, esasen mevcut işyerleri bakımından mevzuatta öngörülen bir yasak bulunmadığından, yetki başvurusunda bulunulabileceği tabiidir. Bu cümleden olarak, kanun koyucunun yaptığı bu özel düzenlemenin amacının mevcut işyerleri bakımından 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan ve mevcut işyerinden bildirilen işçilerin dikkate alınması gerektiği hususu olduğu sarihtir. Buna göre, 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan ve mevcut işyerinden bildirilen işçiler de yetki tespitinde dikkate alınacaktır.
    Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 31/10/2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle de, bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir...”

    3. Değerlendirme
    1. Somut uyuşmazlıkta, ... tarafından 01.11.2018 başvuru tarihi itibarıyla T.C. ... Üniversitesi Rektörlüğüne ait 10 nolu işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde toplam 254 işçi çalıştığı ve davalı Sendikanın 209 üyesi bulunduğu belirlenerek davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına dair 26.12.2018 tarih ve 998828 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

    2. Davacı Sendikanın aynı tarih itibarıyla aynı işyerlerine ilişkin yapmış olduğu yetki başvurusu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 26.12.2018 tarih ve 999109 sayılı yetki tespit kararı ile başvuru tarihi itibariyle 254 işçi çalıştığı, davacı Sendikanın 38 üyesi olduğu gerekçesiyle olumsuz sonuçlandırılmıştır.

    3. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılan alt işveren işçilerinden, yetki tespitinde dikkate alınması gerekenlerin bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, asıl işveren ile aynı işkolunda faaliyet yürüten alt işveren işçilerinden sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılanlar mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeli ve bu işçiler de yetki tespitinde dikkate alınmalıdır.

    4. Bu itibarla tespit konusu işyerlerinin “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığının, sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılmadan önce “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer alan (1202196) sicil numaralı alt işveren yanında çalışan işçilerin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiğinin, netice itibariyle yetki başvuru tarihi itibarıyla toplam işçi sayısının 830, davacı Sendikanın üye sayısının 505 olduğunun anlaşılmasına göre, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı Koop İş Sendikasının ... ve bağlı (10 nolu işkolunda faaliyet gösteren) işyerlerinde 01.11.2018 başvuru tarihi itibariyle toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğu sağladığının anlaşılmasına göre davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu ilâve gerekçe ile ONANMASINA,

    Davalılar ... ve ... harçtan muaf olduklarından harç alınmasına yer olmadığına,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi