![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/6507
Karar No: 2022/7211
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6507 Esas 2022/7211 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6507 E. , 2022/7211 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi Müstemir Yetkili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; döşeme ustası olarak çalışmış olan davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğini, davacının haftanın 6 günü 08.00-18.30 saatleri arasında çalıştığını, dinî bayramlar dışında ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yaptığını, davacının dinî bayramlarda ve pazar günleri çalışmadığını ancak ücretin haftalık olarak ödenmesi nedeniyle bu günlere ait ücretin ödenmediğini, hak ettiği yıllık izinleri kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 02.05.2017 - 05.05.2017 tarihleri arasında devamsızlık yaptığını, davacıya 05.05.2017 tarihinde mazeret bildirmesi ve işe başlaması için ihtarname gönderildiğini, ancak davacının işe dönmediği gibi mazeret de bildirmediğini, bu nedenle davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ve davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir nedene dayandırılarak feshedildiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı, davacının tüm çalışması boyunca 11 tam yıl kıdemine karşılık 190 gün yıllık ücretli izin hak ettiği, tüm dosya kapsamı itibarıyla davacının yıllık izin kullanmamasına rağmen yıllık izin defterinin davacıya boş olarak imzalatıldığının anlaşıldığı, davacının haftanın 5 günü 08.00-18.30 saatleri arasında, cumartesi günü de 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştığı, günlük 1 saat dinlenme süresi olduğu, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı ancak dinî bayramlarda çalışma yapmadığı, dosyaya sunulan ödeme belgeleri ve hesap hareketleri incelendiğinde davacının ücret alacağının bulunduğunun tespit edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ıslah dilekçesi verildikten sonra yaptıkları zamanaşımı def'inin değerlendirilmediğini, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiğini, fazla çalışma konusunda hakkaniyet indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, davacı tanıklarının müvekkili aleyhine dava açmış olmaları nedeniyle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davalı tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, davacının yapmış olduğu fazla çalışmaların ücretinin ödendiğini, müvekkili firmada bayram ve genel tatiller ile pazar günlerinde çalışma olmadığını, davacının yıllık izinlerini tam olarak kullandığını, banka kayıtları ve imzalı bordrolar incelendiğinde davacının ücret alacağının bulunmadığının anlaşılacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının 11 yıllık kıdemi olup 190 gün yıllık izin hak etmektedir. İşveren yıllık izinlerin kullanıldığına dair bir takım belgeler sunmuş ise de tanıkların bunların boş olarak imzalatıldığı beyanları sebebiyle itibar edilmediği görülmüştür. Ancak davacının kabul edilen 11 yıllık kıdemi nazara alındığında hiç izin kullanmadan çalışması hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir. Bu sebeple sunulan ve 102 gün izin kullandığı anlaşılan belgelere itibar edilerek davacının kullanmadığı 88 gün yıllık izninin bulunduğu kabulüne göre karar verilmesinin düşünülmemesi hatalı olmuştur.
... ” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusu yıllık izin ücreti alacağı yönünden kısmen kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvurusunda, iddia olunan tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın kısmi olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, mazeretsiz olarak işe devam etmeyen davacıya mazeret bildirmesi ve işe başlaması için ihtarname gönderildiğini ancak davacının işe dönmediği gibi mazeret de bildirmediğini, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacağı bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, davacının uzun süre ücretini almadan çalışmasının mümkün olmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ücreti ile ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve varsa anılan alacakların hesaplanması noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.