Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1314
Karar No: 2020/1676
Karar Tarihi: 08.06.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/1314 Esas 2020/1676 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2020/1314 E.  ,  2020/1676 K.

    "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19/06/2019 gün ve 2019/1388 E. 4279 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ......da 1 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek yüzölçümü ve malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye mahkemesinde davacı..... tarafından.....köyü tüzel kişiliği aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 208 ada 1 sayılı parselin 34750,85 m² ve 209 ada 1 sayılı parselin ise 3950 m² yüzölçümüyle davacı adına tapuya tesciline, bilirkişi raporlarında (A) = 13250 m² yüzölçümü ile gösterilen yer ile ilgili davanın reddi ile taşınmazın orman sınırları içine alınmasına ilişkin verilen karar, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 04.03.2002 gün ve 2001/10753 E. - 1662 K. sayılı kararı ile “...davanın açılmasından sonra yörede ilân edilen orman tahdidinde taşınmazın bir bölümünün orman tahdidi içine alındığından kanunî hasım konumundaki Orman Yönetiminin davaya dahil edilmesi, üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın öncesinin eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı ile davacıların dayandığı kaydın revizyon gördüğü tüm parseller ve çevre araziye uygulanmak suretiyle öncesinin ne olarak nitelendirildiğinin belirlenmesi, davacıların dayandığı tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/C, 21 ve 33/3. maddeleri gereğince yöntemince uygulanıp kapsamının belirlenmesi, dayanak tapunun taşınmaza ait olmadığının belirlenmesi halinde dört yönünün de orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklık olacağının düşünülmesi...” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra husumet Orman Yönetimine yaygınlaştırılmış ve çekişmeli 208 ada 2 sayılı parselin 34750 m² ve 209 ada 1 sayılı parselin ise 3950 m² yüzölçümüyle davacı ..... adına tapuya tesciline, dava konusu 208 ada 1 ve 209 ada 1 parsel sayılı taşınmazların arasında kalan, fen bilirkişi ...... tarafından düzenlenen 15.11.2010 tarihli rapora ekli krokide (A) = 16560 m² alanın davacı....... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 26/11/2012 gün ve 2012/6957-13334 sayılı kararı ile "dava konusu taşınmazların konumu ve öncesi eski tarihli orijinal renkli haritalarda ve hava fotoğraflarında gösterilmemiş, davacının dayandığı tapu kaydının kapsamı komşu parsellerin dayanak kayıtları ile uygulanmak suretiyle belinlenmemiş, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye yeterli rapor alınmamış, sınırındaki orman parselinin genel arazi kadastrosu sırasında tutanağa bağlanıp bağlanmadığı, ada parsel numarası alıp almadığı belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (A) = 13250 m² olarak belirtilen yerin içinde bulunduğu orman parseline ilişkin kadastro tesbit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği sorularak düzenlenmiş ise davalı olduğu nazara alınarak tutanağın aslı dosya arasına alınmalı, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları (..... mahallesindeki taşınmazlar dahil), eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen.....e bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir." denilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli 208 ada 2 sayılı parselin 34750,20 m² ve 209 ada 1 sayılı parselin ise 3950,30 m² yüzölçümüyle davacı A.. G.. adına tapuya tesciline, dava konusu 208 ada 2 ve 209 ada 1 parsel sayılı taşınmazların arasında kalan, fen bilirkişi ve Orman ......tarafından düzenlenen 12.05.2016 tarihli rapora ekli krokide (A) = 16678,97 m² alanın davacı A.. G.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/06/2019 gün ve 2019/1388 E. - 4279 K. sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    Davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından karar düzeltme taleplerinde bulunulmuştur.
    Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 27.01.1998 tarihinde askı ilânı yapılarak eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    1) Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin, 208 ada 2 ve 209 ada 1 sayılı parseller yönünden karar düzeltme dilekçesinde değindikleri hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüş, Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve kanuna da uygun olduğundan 208 ada 2 ve 209 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünde karar düzeltme istemlerinin reddine,
    2) Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin, 12.05.2016 tarihli rapora ekli krokide (A) = 16678,97 m²"lik taşınmaz yönünden karar düzeltme istemlerine gelince; dava 1993 yılında tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olarak açılmış, 2001 yılında bölgede kadastro çalışması yapıldığı için dosya görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiştir, Kadastro mahkemesince yapılan keşifler neticesinde taşınmazın üç parçaya bölündüğü bir kısmı hakkında kadastro tutanağı düzenlenerek 208 ada 2 parsel numarası verildiği, diğer bir kısmı hakkında 209 ada 1 parsel numarası verilerek yine kadastro tutanağı düzenlendiği belirlenmiştir ancak bu iki taşınmaz arasında kalan (A) kısmı hakkında ise kadastro tutanağı düzenlenmediği belirlenmiştir. Kadastro tutanağı düzenlenmeyen (A) kısmı yönünden ise dava devam ederken 1998 yılında orman kadastro yapılmış ve (A) kısmı orman tahdidi içinde gösterilmiş ancak eldeki işbu dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Bu nedenle dava (A) kısmı yönünden aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüş olup, Kadastro mahkemesince öncelikle orman kadastrosu yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmeli, tescil istemi yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinde, kadastro mahkemesinin görevi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı açıklanmış olup (A) kısmı hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup Dairece hükmün onanması yanılgıya dayalıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin 208 ada 2 ve 209 ada 1 parseller yönünden bir nolu bent gereğince karar düzeltme istemlerinin REDDİNE;
    2) İkinci bent gereğince (A) kısmı yönünden karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairenin 19/06/2019 gün ve 2019/1388 E. - 4279 K. sayılı onama kararının ortadan KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 01/06/2016 gün ve 2013/14-2016/21 K. sayılı kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 08/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi