Esas No: 1988/1101
Karar No: 1989/1061
Karar Tarihi: 06.04.1989
Danıştay 3. Daire 1988/1101 Esas 1989/1061 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, çalışan birinin işe başladığı tarihten itibaren vergi iadesine hak kazanacağına dair bir hüküm içermektedir. Vergi iadesine esas harcama tutarının gerçekleştiği ayda elde edilen net geliri aşamayacağını belirten kanun maddesi de bulunmaktadır. İş Kanunu'nun 26. maddesi, işçi ücretinin en geç aylık bir ödeneceğini öngörmektedir. Ayrıca, işverenin işçi ücretini ödeme borcu, fiili ödeme tarihinden önce başlar. Bu sebeple, bir işçinin ücretini fiili ödeme tarihinden önce kazanmış olması gerekmektedir. Mahkeme, çalışanın ücretinin Nisan ayında ödendiği için Mart ayında vergi iadesinden yararlanamayacağı sonucuna varmıştır. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 35., 41., 42. ve 45. maddeleri de işçinin ücretinin günlük çalışma sonunda hak kazanacağını göstermektedir. Mahkeme kararı, vergi iadesinin üç kat cezasıyla birlikte davacıdan istenmesi yolundaki işlemin iptaline karar vermiştir.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1061
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1101
Karar Tarihi : 06/04/989
İŞE YENİ BAŞLAYAN VE ÜCRETİNİ BİR AY SONRA ALAN HİZMET ERBABININ İŞE BAŞLADIĞI TARİHTEN İTİBAREN VERGİ İADESİNE HAK KAZANACAĞI HK.
Uyuşmazlığın çözümü, Mart 1986 ayında çalışan hizmet erbabının vergi iadesinden hangi ayda yararlanacağının tesbitine ilişkin bulunmaktadır. Vergi İadesi Hakkında Kanunun 3239 sayılı Kanunla değişik 2.maddesinde, vergi iadesine esas alınacak harcama tutarının, mal ve hizmet alımının gerçekleştiği ayda elde edilen net geliri aşamayacağı hükmü yer almış olup, madde hükmüne göre, bir ayda yapılan mal ve hizmet alımlarının karşılığı vergi iadesi alınabilmesi için bu ayda elde edilmiş gelirin bulunması gerekmektedir.
1475 sayılı İş Kanununun 2869 sayılı Kanunla değişik 26.maddesinde, işçi ücretinin engeç ayda bir ödeneceği, hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresinin bir haftaya kadar indirilebileceği ön görülmüştür. Bu hüküm hizmet akitlerinde veya toplu iş sözleşmelerinde aksine hüküm bulunmayan hallerde dahi işçinin ücretine fiili ödeme tarihinden önce kazandığını, diğer bir anlatımla işverenin işçiye karşı borçlu duruma geldiğini gösterir. Nitekim anılan Kanunun fazla çalışma ücreti ile ilgili 35,hafta tatili, bayram ve genel tatil günleri ile ilgili 41,42 ve 45.yüzdelerin ödenmesi ile ilgili 47.maddelerinde yer alan düzenlemeler işçinin günlük çalışma sonunda ücret hak kazandığını göstermektedir. Fiili ödeme tarihinin, Kanunla ya da hizmet akti ve toplu iş sözleşmeleriyle daha sonraki bir tarih olarak belirlenmesinin bu hukuki duruma olumsuz etkisi bulunmamaktadır.
Olayda, Mart 1986 ayında işveren nezdinde çalışması sonucu o ayın ücretine hak kazanan işçinin bu ayda gelir elde etmediğinden söz edilemeyeceğinden bu ayda yaptığı mal ve hizmet alımları nedeniyle vergi iadesinden yararlandırılmaması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine ters düşeceği açık bulunmaktadır. Nitekim aksine bir düşünce memurların da ayın 15'inde maaşlarını almış olmaları nedeniyle bu tarihten önce yaptıkları mal ve hizmet alımları dolayısıyla vergi iadesinden yararlandı rılmamaları sonucunu doğuracaktır.
Açıklanan bu durum karşısında, vergi mahkemesince, davacının yanında çalışan hizmet erbabının Mart 1986 ayında çalışmış olmakla birlikte ücretini Nisan 1986 ayında tahakkuk edip ödendiğine göre ücret geliri elde etmediği için vergi iadesi alınmasının yasal olmadığı gerekçesiyle vergi iadesinin 3 kat cezası ile birlikte Davacıdan istenmesi yolundaki işleme karşı açılan davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca vergi iadesinin üç kat cezasıyla birlikte davacıdan istenmesi yolundaki işlemin iptaline karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.