11. Hukuk Dairesi 2018/356 E. , 2019/4940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 28/03/2016 gün ve 2014/191 - 2016/182 sayılı kararı bozan Daire"nin 26/10/2017 gün ve 2016/11007 - 2017/5765 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Minibüsçüler Odasına kayıtlı M plakalı minibüsü işlettiğini, Antalya Büyükşehir Belediyesi UKOME kararı ile araçların 18+1 kapasiteye dönüştürülmesi neticesinde 18+1 oturma kapasiteli ...plakalı araç olarak işletmeye başladığını, Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi üyesi ... tarafından UKOME kararının iptali için idari yargıda dava açıldığını, bu dava devam ederken oda ve kooperatif yöneticilerinin bir araya gelerek görüşmeler yaptıklarını, birden fazla protokol imzalandığını, bu protokoller ile halk otobüsleri esnafı ile minibüs işleten esnafın aynı çatı altında toplanması, gelirin ortak bir havuzda toplanması, tarafların eşit koşullarda çalışması ve 575 adet nama yazılı senedin minibüsçüler odası üyeleri tarafından halk otobüsleri kooperatifi üyelerine verilmesinin kararlaştırıldığını ve 575 adet nama yazılı senedin S.S. 21 Nolu Özeel Halk Otobüsleri Taşıyıcılar Kooperatifine 28/05/2011 tutanakla verildiğini, bedelleri ödenerek senetlerin geri alındığını, 2. İdare Mahkemesinde ... tarafından açılan davanın Danıştay tarafından onanarak 02/11/2011 tarihinde kesinleştiğini, ...ın ise davasından 28/11/2011 tarihinde feragat ettiğini, feragatın kesinleşme tarihinden sonra yapıldığını, protokol şartlarının yereni getirilmediğini, kooperatif üyelerinin müvekkilinin hulus ve saffetinden faydalanarak minibüs odası esnafının özel halk otobüsleri esnafını zarara uğrattıkları kanısını uyandırdıklarını, protokol şartlarının yerine getirilmemesi nedeni ile davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, davanın kabulü ile davacının sebepsiz yere ödediği 20/06/2011 vadeli senet karşılığı 38.100,00 TL"nin dava tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak faizin uygulanarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve geçersiz sözleşme kapsamında ödenen 38.100 TL ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.