Esas No: 2022/5656
Karar No: 2022/7210
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5656 Esas 2022/7210 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5656 E. , 2022/7210 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 52. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararı sadece davacı tarafça istinaf edilmiş, davacının istinaf başvurusu ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş olup bu hâlde davalının, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı temyiz hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler bünyesinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile Nisan 2018 tarihinde kadroya geçirildiğini, ... Yönetim Hizmetleri ve İnsan Kaynakları Planlama Daire Başkanlığında bilgisayar mühendisi ( yazılım ve veri tabanı uzmanı) unvanı ile çalıştığını, taraflar arasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesine göre ücretin brüt asgari ücretin %... fazlası olarak düzenlendiğini, bordro ücretinin 2019 Ocak ayına kadar %210'luk oran uygulanarak belirlendiği hâlde bu tarihten sonra belirtilen oranın uygulanmadığını, ücret ve ilave tediyenin bu sebeple eksik ödendiğini, toplu iş sözleşmesine göre sadece %4 artış yapıldığını, öncelikle asgari ücretin %210 fazlası hesaplanıp bundan sonra %4 artış yapılması gerektiğini belirterek ücret farkı alacağının ve ilave tediye farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili talebin zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 ncü maddesine uygun olarak ve toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücreti korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının asgari ücretin % fazlası şeklinde ücret alacağına dair bir sözleşme hükmü bulunmadığını, davacının sendika üyeliğinin araştırılması gerektiğini, istenen faiz oranı ve başlangıç tarihine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olmadığından hareketle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili yapılması gerekenin bireysel iş sözleşmesinde belirtildiği üzere asgari ücretin brüt miktarının %210 fazlası hesaplandıktan sonra bu ücrete %4 artış yapılması olduğunu, davacı da dahil olmak üzere sürekli işçi kadrosuna geçirilecek tüm işçilere ellili gruplar hâlinde büyük bir salonda belirsiz süreli iş sözleşmesinin hızlı bir şekilde imzalattırıldığını, sözleşmelerin boş bırakılmasının istendiğini, davalı İdarenin müvekkilinin maddi haklarını zedeleyici bu şekildeki sözleşme imzalatmasının olumsuz etkilerinin İdareye güvenerek iş sözleşmesini imzalayan müvekkiline yükletilemeyeceğini, bordronun gelirler detay kısmında açıkça "yevmiye 210" yazdığını, davacının ücretinin belirlenmesinde iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması ve ücretin brüt asgari ücretin %210 fazlası miktarında hesaplanması gerektiğini, 696 sayılı KHK gereğince müvekkilinin kadroya geçirilmesi ve ücretinin ve buna bağlı diğer alacaklarının asgari ücretin %210 fazlası olarak belirlenmesinin usulü kazanılmış hak niteliğinde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kadroya geçişi sırasında imzalanan iş sözleşmesinde ücret miktarının ve bir oranın belirtilmediğini , davacının aldığı ücrete Yüksek Hakem Kurulu kararınca bağıtlanan toplu iş sözleşmesi zamları (%4) uygulanarak ödenen ücretin doğru olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme bulunmamaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.