Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4107
Karar No: 2013/3499

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/4107 Esas 2013/3499 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/4107 E.  ,  2013/3499 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    01.02.2006 – 11.02.2006 tarihleri arasında davalı işverene ait muhasebe bürosu niteliğindeki işyerinden adına tam gün üzerinden eksiksiz bildirim ve prim ödemeleri gerçekleştirilen davacının 21.02.2004 – 21.05.2005 döneminde askerlik ödevini yerine getirdiği anlaşılmakta olup, 04.06.2002 – 10.02.2004, 15.05.2005 – 11.02.2006 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılamada tanık anlatımlarına dayanılarak 11.02.2002 – 15.09.2002, 01.01.2003 – 31.01.2004, 01.06.2005 – 11.02.2006 dönemine yönelik sigortalılık süreleri hüküm altına alınmıştır.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesinin onuncu fıkrası olup, anılan Kanunun 6. maddesinde yer alan, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği yönündeki düzenleme ile anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu ve özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri gerektiği açıktır. Bu bağlamda, hak kayıpları ile gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi ve temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde mahkemece kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanması gerekmektedir.
    Diğer taraftan; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; öncelikle dava konusu dönem yönünden davacının lise öğrenim durumu sorularak, varlığı anlaşıldığı takdirde öğrenim ve çalışma hayatının birlikteliği irdelenmeli, sonrasında, dosya içerisinde yer almayan 01.05.2004 – 30.04.2005 dönemine ait aylık prim ve hizmet belgeleri Kurumdan getirtilmeli, hüküm altına alınan tüm dönemler yönünden sigorta primleri bordroları ile aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimi yapılan sigortalılar tanık olarak dinlenilmeli, aramalara karşın anılan kişilere ulaşılamadığı takdirde ve/veya söz konusu belgelerin Kuruma verilmediği dönemler yönünden aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kişiler yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, toplanan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, yukarıda anılan yasal düzenlemeye aykırılık oluşturacak şekilde 11.02.2002 - 04.06.2002 dönemi hüküm altına alınarak istemin aşılması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı ...’e geri verilmesine, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi