10. Hukuk Dairesi 2012/3192 E. , 2013/3482 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Red sebebi aynı olan davalılar yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2’nci maddesi uyarınca tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde her davalı için ayrı ayrı vekâlet ücreti tayini suretiyle, davacı aleyhine fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi, isabetsizdir.
3-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” kuralı öngörülmüş olup, tarifedeki kuralın “Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30.06.2011 tarih, YD İtiraz No:2011/321 sayılı Kararı ile yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Avukatlık ücretinin takdirinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde yer alan “hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır” şeklindeki açık yasal düzenleme uyarınca, karar tarihindeki tarife hükümleri gereği, reddine karar verilen alacak miktarı esas alınarak, davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının (4) ve (5) numaralı paragraflarının silinerek, yerine, “335,66 TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.