11. Ceza Dairesi 2018/7226 E. , 2019/1885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar haklarında 2006 ve 2007 takvim yıllarında işlenen suçtan; mahkumiyet
Sanıklar haklarında 2005 takvim yılında işlenen suçtan; beraat
A) Sanıklar hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
213 sayılı VUK"nin 367. maddesi uyarınca kovuşturma şartı olan Adana Vergi Dairesi Başkanlığı’nın mütalaası ve dayanağı olan 06.05.2008 tarihli Adana VD. 2008-2001/12 sayılı vergi suçu raporunun “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarına ilişkin olarak verildiği, iddianameye konu edilen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan usulüne uygun olarak verilmiş mütalaa bulunmadığı anlaşılmakla, kovuşturma şartı gerçekleşmeyen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan davanın düşmesi yerine sanıkların beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle, CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanıklar hakkında “2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile ilgili katılan vekilinin ..."a yönelik temyiz talepleri ile, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin en son düzenlenen fatura tarihi olduğu, buna göre suç tarihinin en aleyhe kabulle “31.12.2006” olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanıklara yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme’’ suçunun kanunda gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen uzatılmış dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
C) Sanıklar hakkında “2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile ilgili katılan vekilinin ... yönünden temyiz talepleri ile sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanıkların, şirket ile ilgilerinin olmadığını savunmaları nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıdaki asılları getirtilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2- Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- Kabule göre; hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.